50 milyon insanı öldüren İspanyol gribi bittiğinde dünya ne haldeydeydi?

Galerinin tamamı için tıklayınız

Derginin baş makalesinde “Böylesi korkunç ve yıkıcı bir salgının yayıldığı bir dönemde hiç bir başka medeni ülkenin hükümeti Hindistan’daki hükümet kadar yetersiz kalmamıştır” deniliyordu. Fakat Birinci Dünya Savaşı’nın geride bıraktığı dev jeo-politik sorunlara rağmen pandemi aynı zamanda uluslararası işbirliğinin önemini de açıkça ortaya koymuştu. 1923 yılında bugünkü Birleşmiş Milletlerin öncülü sayılan Milletler Cemiyeti adlı çok uluslu yapılanma Sağlık Örgütü’nü oluşturdu. Bu, diplomatlar değil tıp alanında uzman kişiler tarafından yönetilen ve yeni uluslararası salgın kontrol sistemlerini oluşturan bir teknik yapılanmaydı. Bugün bildiğimiz Dünya Sağlık Örgütü (WHO) çok daha sonra 1948 yılında kurulacaktı. Kamu sağlığı alanındaki ilerlemeler Salgının yol açtığı büyük yıkım kamu sağlığı alanında, yani tıbbın imkanlarının kitlelere sunulması konusunda büyük adımlar atılmasını da beraberinde getirdi. Sovyet sosyalist devrimi sonrası Rusya 1920 yılında dünyada ilk merkezi ücretsiz sağlık hizmetini kuran ülke oldu. Onu hızla diğer ülkeler izledi. Laura Spinney "bir çok ülke 1920li yıllarda sağlık bakanlıkları kurdu ya da varolan sağlık bakanlıklarının gücünü artırdı. Bu doğrudan grip salgınının bir sonucuydu çünkü salgın sırasında sağlık konularındaki yetkililer kabine toplantılarına girememiş, ihtiyaç duydukları fonlar ve yetkiler için başka devlet yetkililerine yalvarmak zorunda kalmışlardı” diyor. Londra’daki Royal Halloway Üniversitesi’nden antropolog Jennifer Cole, salgın-savaş kombinasyonunun dünyanın bir çok köşesinde sosyal devletin tohumlarının atılmasını getirdiğini düşünüyor. "Devletin sosyal yardım fonksiyonu bu bağlamda ortaya çıktı. Salgından geriye milyonlarca dul, yetim ve özürlü insan kalmıştı” diyor ve ekliyor: “Salgınlar toplumun mercek altına yatırılmasına yol açıyor sanki. Toplumlar bunlardan daha adil daha eşitlikçi çıkabiliyor.” Sokağa çıkma yasakları ve sosyal mesafe işe yaradı Ünlü bir “iki şehrin hikayesi” var. 1918 yılının Eylül ayında Amerikan şehirlerinde savaşı finanse etmek için basılan devlet tahvillerinin promosyonu için geçit törenleri düzenleniyordu. İspanyol gribi yayılmaya başlayınca iki Amerikan şehri Philadelphia ve St Louis bu konuda çok farklı iki yaklaşımı seçti. Philadelphia geçit törenini planlandığı şekilde yaptı, St Louis iptal etti.