Ajda Pekkan: Pat diye evlenebilirim

Galerinin tamamı için tıklayınız

BEHZAT GERÇEKER’LE SAHNE RİTMİNİ ÇOK GÜZEL YAKALADIM * Konserlere gelelim... 21 Temmuz Bodrum Antik Tiyatro, ağustos ayında Harbiye konserleri... Sahnenizde Behzat Gerçeker de olacak. - Ben Behzat’la sahne ritmini çok güzel yakaladım. Onun için de beraber çalışmayı çok seviyorum. Müzikte benim çok iyi bir yoldaşım oldu. Çok seviyorum kendisini, işinde çok iyi. DMC ailesini, Samsun Demir’i de aynı şekilde. İyi ki varlar. Hepimiz başka bir misyonu temsil ediyoruz. HİÇ KISKANÇ DEĞİLİM, BU BİR HASTALIK MI ACABA! * Bu sektörde neredeyse herkes kıskançlık üzerine kuruyor kariyerlerini. Ama siz gerçekten en tepedesiniz, kimi kıskanacaksınız diye de düşünmüyor değilim aslında. - İyi bir şarkıyı kıskanırım, “Keşke ben söyleseydim” derim. Onun dışında hiçbir şeyi kıskanmıyorum. Niye acaba, bende bir hastalık mı var? Huy bu galiba. * Hiç küçükken kız kardeşinizi kıskanmaz mıydınız? - Kıskanmazdım, sadece hep ukalalık ederdim “Niye böyle yaptın” diyerek. Bazen beni kudurtmak isterler, “Bana ne” derim. Herkesin kendi hayatı... BENİM YAPTIĞIM SPORU GÖRSEN NEFRET EDERSİN * Havuzda mayolu fotoğraflar çektik. Gerçekten fiziğiniz çok güzel. Çok mu spor yapıyorsunuz? - Ne kadar spor yaparsam yapayım, ne yaparsam yapayım hayatın getirileri kadar götürüleri de var. O yüzden gittiği yere kadar kendime iyi bakmaya çalışıyorum. Ben yılmayan bir insanım. Nefret edersin benim jimnastiğinden. Çok ağır, normal kadın jimnastiği yapmıyorum, erkek jimnastiği yaptırıyor bana hocam. * Kaldığınız otellere koşu bandı getirttiğiniz doğru mu? Konser öncesi tempolu yürüdüğünüz... - Doğru. Sebebi şu; sahnede terlemeyi sevmiyorum. Çok kötü duruyor. Bu nedenle tam 1 saat, en hızlı şarkılarım söyleyerek nefes nefese yürüyorum ve öyle çıkıyorum sahneye. * Konser öncesi dinlenmiyorsunuz yani? - Yok öyle bir şey. Saat 16.00 gibi minnacık bir salata ve yanında küçücük bir tavuk kanadı gibi bir şey yerim. Çünkü diyafram ve terleme açısından aç kalmam lazım. Konser sonrası da o kadar şarkıdan sonra tıkanıyorum ancak belki bir çorba içiyorum. Zaten o adrenalinle uyuyamıyorum. Sahneye çıkına kadar başlıyorum esnemeye, sinirsel olarak. “Uykum mu geldi acaba” diyorum. Sahneye çıktıktan sonra, ikinci üçüncü şarkıdan itibaren bir kopma alıyor sonrasını hatırlamıyorum. İstersem sabaha kadar söyleyeyim artık, hiç fark etmiyor. * Sahne öncesi bir ritüeliniz var mı? - Yok. Sadece Allah’a diyorum ki; bana yardım et. İnancım sağlam zaten. Dini bütün bir insan olarak. * Bir dönem Hürriyet Kelebek’te köşe yazarlığı yaptınız. Nasıl bir tecrübeydi? - Çok güzel bir tecrübeydi ama sonunda yaşadıklarımı aktarmak ya da yaşamadıklarımı dolaylı olarak anlatmak çok sahici gelmedi. Vaaz verir gibi. Şunu şöyle yapın, bunu böyle yapın gibi insanlara bir şeyler söylemek bana ters geldi. Çünkü ben birebir paylaşmayı çok seviyorum. O yüzden ben biraz uzak kalayım dedim.