Bu detayları ilk kez okuyacaksınız: Atatürk'ün son 100 günü
Galerinin tamamı için tıklayınız1-11 Ekim 1938 / "Doktorlar bana doğruyu söylemiyorlar." Artık kritik günlere girilmişti. Her an bir sürpriz bekleniyordu. Bu yüzden Ata'nın her hareketi izleniyor, ateşi, nabzı sürekli ölçülüp, kaydediliyor, kapısında nöbet tutuluyor, yakınları başucundan ayrılmıyorlardı. Ekim'e girilirken Atatürk, hâlâ ilk hafif komanın etkisindeydi. Derin uykular uyuyor, sabahları bitkin uyanıyordu. Artık gece inlemelerini, sayıklamaları, hafıza kayıplarını kendisine söylemiyorlardı. Yine bir sabah, derin bir uykunun ardından gözlerini açıp karsısında Celal Bayar'ı görünce şaşırdı: "Sen cuma günü gelecektin? Neden daha evvel geldin? Benim sıhhatimde üzülecek bir şey mi var" diye sordu. Kendisinden bir şeyler saklandığından endişe ediyordu. Bayar üzgün ve şaşkındı. Yıllardır tanıdığı Atatürk'ü o gün ilk kez tıraşsız, "beyaz sakalları fırça gibi uzamış" halde görüyordu. "Vahim bir şey değil" dedi, "fakat uykunuz her vakitten 4-5 saat fazla sürdü de merak ettik. Doktorlar uykunuzda bir gayri tabiîlik gördüklerini söylediler." "Neymiş uykumdaki gayri tabiîlik?" "Derin ve fazla miktarda uyumuşsunuz." "Kaç saat uyumuşum?" "12 saat kadar uyumuşsunuz. "Ata, bunun üzerine üzgün bir edayla: "Doktorlar bana doğruyu söylemiyorlar" diye yakındı. Artık çok sıkı kontrol altındaydı. 1 Ekim'den itibaren yapılan her tedavi bir deftere kaydedilmeye başlandı. O defterdeki kayıtlara göre Atatürk'ün o haftaki programı şöyleydi: "1 Ekim, Cumartesi: İhtiyaç duydukça gliserinli lavman yapıldı. Buz yutturuldu. Ağızdan elma suyu, çilek suyu ve çay verildi. 2 Ekim, Pazar: Bazı yatıştırıcı ilaçlara gerek duyularak verildi. 4 Ekim, Salı: Saat 3.00'te bir fincan çay içirildi. Saat 5.30'da uykusundan hafif bir üşüme ile uyandı. Çeşitli aralarla meyve suları içti. Yakınlarından bazı bayanlar da 40 dakika kadar yanında kaldılar. 5 Ekim, Çarşamba: İdrarda ürobilin ve ürobüinojen artmaya başladı. 11 Ekim, Salı: Dr. Neşet Ömer İrdelp, Atatürk'ü 30 dakika muayene etti. Bugünden başlayarak her gün lavmana gerek görüldü ve yapıldı. Afet Hanım 10 dakika, Sabiha Gökçen 5 dakika, Fethi Okyar ile Salih Bozok 45 dakika süre ile ziyarette bulundular."