BURÇİN ABDULLAH

Galerinin tamamı için tıklayınız

Türk erkeklerinin suçu ne? - Türk erkekleri; sahiplenmekle kadının özgürlüğünü kısıtlamayı aynı kefeye koyuyor. Ailem bile bana bu konuda saygılıyken erkeğin karışması saçma geliyor. ‘Selam’ isimli filmde türbanlı bir kadını canlandırdınız. Şimdi ‘Ankara Yazı-Veda Mektubu’nda 12 Eylül darbesinden sonra idam edilen ilk ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun nişanlısını canlandırıyorsunuz. Siyasi işler sizin tercihiniz mi yoksa onlar mı sizi buluyor? - Apolitik bir insan değilim. Ama siyasi görüşümü de herkesle tartışmam ve farklı fikirlere saygı duyarım. Benim sinemadaki tercihlerimin de siyasi görüşümle yakından uzaktan bir alakası yok. Ben sadece hikâyelerini sevdiğim işlerde oluyorum. Bu filmler de politik değil. Hepsi o dönemlerde yaşanmış dramları anlatıyor. Filmden sonra 12 Eylül hakkında fikirlerinizde neler değişti? - Açıkçası senaryo gelmeden önce o döneme ait pek fikrim yoktu. Ama sonra kitaplar okudum, belgeseller izledim. Ve olayın ne kadar vahim olduğunu anladım. Darbelerin makro anlamda zararları tabii var. Ama mikro anlamda, tek tek kişilere bakınca canı yanan aileleri gördüm. Bir topluluğa inanılmaz bir acı yaşatılmış. İşkenceler yapılmış. İntihar süsü verilerek öldürülen insanlar... Benim canlandırdığım karakterin de sevdiği adam suçsuz yere idam ediliyor. Hâlâ da suçsuz yere canı yananlar var.