Burçin Terzioğlu: İlker yanında nefes alabildiğim hayat arkadaşım
Galerinin tamamı için tıklayınız20’nin üzerinde karakter canlandırdınız bugüne dek. Bir role saplanıp kalmak gibi şizofrenik bir şey yaşadınız mı hiç? - Henüz öyle bir durum yaşanmadı. Henüz? - Evet (gülüyor), henüz. Dünyada oyuncular bazen bir film için iki sene hazırlanıyor; günde 10 saat o adam olmaya çalışıyor, onun gibi yatıp kalkıp onun gibi yürüyor. O karakteri içselleştiriyor. Belki bir müddet etkisinde kalıyor olmaları normal. Ötesi abartılı ve tehlikeli. Başrol alarak dikkat çektiğiniz proje ‘Fırtına’ydı. Size 22 yıl sonra geldi... O gelene kadarki sürede pes etmeyi düşündünüz mü? - Tabii vazgeçişlerim de oldu. Ama oyunculuğa hep dört elle sarıldım ve umudumu kaybetmedim. Pes etmek gibi bir lüksüm yoktu. Şansım beni biraz zorladı ama sonunda yüzüme güldü. Şimdi olduğum yere gelebilmek için epey çaba sarf ettim. O yüzdendir ki kıymetini biliyorum. Bunca yıl çalıştınız, lüks katlar, yatlar alabildiniz mi? - Parayla ilgili konuların konuşulmasından çok rahatsız oluyorum, utanıyorum. O yüzden bu soruyu güzelce geçiştireceğim. Geleceğe yatırım için planlarım parayla ilgili değil. Eğer bir gün evlat sahibi olursam; vicdanlı, saygılı, vefalı, hoşgörülü yetiştirmek, gelecek için en büyük yatırım olacak. Bu projeden sonrası için hayaliniz ne? - Önce uzun bir tatil yapmak... Biraz başka ülkeler, başka insanlar görmek, yeni şeyler öğrenmek istiyorum. Bir de yapabildiğimden geri düşmek istemiyorum. Tiyatro, sinema belki... Daha iyi oynamak, daha iyi projelerde yer almak dileğim...