Hürriyet muhabirinin karanlıkta 4 saati
Galerinin tamamı için tıklayınızKalbim güp güp atıyor. “Sakin ol” diyor Harun, “Bana güven, yeter.” Meğer ben göz-beyin koordinasyonunu alışıkmışım. O ortadan kalkınca beyin-kulak ve beyin-el koordinasyonum yeni doğmuş bebek gibiymiş. Harun, en azından duyuyor, eliyle hissediyor. Ben hem kör, hem sağır, hem hisssizim. O sırada yanımızdan bir sınıf dolusu küçük öğrenci geçiyor. Hepsi batonuma, bana çarpıyor. Olduğum yerde kasılıp kalıyorum. Harun en çok sesleri kullanıyor: “Bak dikkat ettin mi, sağdan daha çok ses geliyor. Demek orası sokak. Soldaysa sesler daha tok. Bunu zamanla batonunu yere vurarak, yansımalardan da anlayabilirsin. Nihayet, dönercileri bulduk. Önümüz İstiklal...