Instagram pozlarından depresyon analizi

Galerinin tamamı için tıklayınız

Mutlu insanların, depresif insanlara kıyasla uygulamada daha az vakit geçirdiği ve daha az paylaşımda bulunduğu da görülmüş. Ayrıca depresyondaki insanların fotoğraflarında, mutlu insanlarınkine kıyasla daha az insan bulunuyormuş. Hatta genelde tek başlarına fotoğraf çekiliyorlarmış. Bunun dışında depresyondaki bireyler, filtreleri daha az kullanıyormuş. Ayrıca fotoğrafa daha çok yorum geliyorsa, genelde fotoğrafın sahibi depresyondaki bireyler oluyormuş. Beğenisi daha çok olan fotoğraflar ise yüksek oranda depresyonda olmayan insanlara ait çıkmış. Depresyondaki insanların en çok kullandığı filtre Inkwell, mutlu insanların en çok kullandığı filtre ise Valencia imiş. Araştırmacılar, insanların da bu algoritma gibi etkili gözlemler yapıp yapamayacağını da araştırmış. Her ne kadar insanlar da belli bir noktaya kadar depresyonda olunup olunmadığının tespitini yapabilse de, algoritmaya kıyasla bu konuda zayıf kalmışlar. İkili şimdilerde bu algoritmanın ileride psikoloji sektöründe önemli bir yer edinebileceğini düşünüyor.Günümüzde bir kişinin depresyonda olmadığını anlama yüzdesi %81 seviyesindeyken, depresyonda olduğunu anlama yüzdesi %42'lerde geziniyor. Algoritma ise depresyonda olunduğunu anlamada %70 düzeyinde bir başarı elde ediyor, ki bu gerçekten yüksek bir oran. Bu tip durumlarda erken tanı da çok önemli olduğu için, algoritmanın bu konuda da başarılı olması çok önemli bir olay. Ne diyelim, sosyal medya gerçekten de hayatımızın içine iyice girmeye başlıyor.