İstanbullu Gelin'i neden izleyelim?

Galerinin tamamı için tıklayınız

-Dizinin ikinci güzelliği, konak işi olduğu halde sürekli kullanılmaktan beynimizi ve dilimizi bozan ‘şive’ olayına girmemesi! Hani taşı toprağı altın denilerek akın etmeler ve bir şekilde göçüp gitmeler yüzünden gerçek İstanbullunun mumla aranır hale geldiği İstanbul’da yaşıyor olmanın ‘İstanbullu’ olmaya yetemeyeceği hakikatini unutarak… Ve dahi Bursa’nın İstanbul’un burnunun dibinde olduğunu es geçerek Süreyya ve Faruk’un ilişkisine isim olan ‘İstanbullu Gelin’ ibaresi ilk etapta sanki Doğu’daki bir konağa İstanbul’dan gelin gidecekmiş çağrışımı yaratıp işin içinde yine ‘şive’ var düşüncesini doğuruyor ama… Şükür bu kez gayet temiz Türkçe konuşan bir köklü aile durumu var karşımızda. Bu da bir türlü tutturulamayan şiveli konuşmaların yarattığı sıkıntıya karşı bir seçenek yaratıyor.