Muhtemelen Daha Önce Aklınızı Kurcalamış Konuları Açıklığa Kavuşturan 12 Bilimsel Cevap
Galerinin tamamı için tıklayınız12. Rüyalarımızı Nasıl Hatırlayabiliyoruz? Hemen hemen hepimizin malûmudur; rüyaları hatırlamak zordur. Aslında, eğer ki bir rüya uyanmamızdan önce sona ermişse, bu rüyayı hatırlamıyoruz. Uzun süreli hafızalar oluşturmamızı sağlayan beyin süreci, uyku anında pasiftir. Bu yüzden de uyanmamızdan kısa bir süre önce gördüğümüz rüyaların büyük çoğunluğunu unuturuz. Örneğin; hatırlamada oldukça önemli bir nörotransmitter olan norepinefrin; uzun süreli hafızalar için elektriksel aktivitenin görüldüğü prefrontal korteks gibi bölgelerde rüya anında çok düşük seviyelerdedir. Beyin uyandıkça, uzun süreli hafıza için gerekli süreçleri aktif hale getirmeye başlar. Böylece, eğer bir rüyadan fırlayarak uyanırsak, bu rüyayı hatırlama şansımız çok daha fazladır. Bir rüyanın duygusal içeriği ve mantıksal tutarlılığı da rüyalarımızın ne kadarını hatırladığımızda etkilidir. Yapılan bir çalışma; daha az mantıklı rüyaların, içeriği berrak ve organize bir hikaye çizgisi olan rüyalara kıyasla daha zor hatırlandığını ortaya koydu. Hatırlamamıza en uygun olan rüyalar –kâbuslar ve oldukça parlak, duygusal rüyalar– beynin ve vücudun canlanmasına eşlik eder ve bizi uyandırmaya daha yatkın rüyalardır.