Neslihan Doğrusöz'ün Doruk olma hikayesi

Galerinin tamamı için tıklayınız

Kendini erkek olarak hissettiğin halde kadınlığı ön plana çıkaran bir yarışmaya katılmak kötü hissettirmedi mi? Hayat beni kadın gibi göründüğüm için kötü hissettiriyordu zaten. O tamamen olayın tiyatral yanıydı. Yani sabah kalkıp hazırlanıp, makyajımı yapıp işe gidiyordum. Oradan çıktığımda kendi ruhumla başbaşa kaldığımda her zaman kendimi erkek hissettim. O gördüğün Neslihan Doğrusöz'ü aslında ben yapmaya çalıştım. Hiçbir zaman beni dışarıda makyajla göremezdiniz. Giydiğim şık elbiselerin altına bile boxer giyiyordum. Kendini hiç kötü hissetmedin mi? Tabii ki... Tabii ki zor. Çok zor. Yarışmadaki zamana dönünce kendine gülüyor musun? Düştüğüm duruma bak diye. (Kahkaha atıyor) Ya 43 numara stiletto mu olur ya? Yürüyemiyordum! Başaramadım, tutturamadım. Bana göre Neslihan’ın gideri yoktu yani. Doruk’un var. Yarışmacı arkadaşların hissediyor muydu senin durumunu? Kerimcan’dan tut, Kemal beye kadar hissediyordu tabii. Hatta ikisi yürüyüşümün taklidini yapmışlardı. Böyle bir değişime gireceğini bildiğinden isim yapmak, gündeme gelmek için yarışmaya katılmış olabilir misin? Hayır. Tamamen kariyer. Benim zaten Neslihan olarak bir işim vardı. Ve benim Neslihan’ı zorlamam gerekiyordu. Bir fotoğraf paylaştın, “Merhaba ben Doruk” diye. O gün neler hissettin? Twitter’da bile birçok insan “Merhaba ben Doruk” diye tweet atmaya başladı. Ünlü isimler retweet’ledi. Bu benim çok hoşuma gitti. O kadar yorum bekliyor muydun? Bir kötü yorum attılar, onun üzerine beni destekleyenler onlarla adeta savaşa geçti. Bu yüzden o kadar çok yorum geldi. Benim ilk fotoğrafım ortaya çıktığında linç ettiler. Ama “Merhaba benim adım Doruk” dediğimde herkes buna saygı duydu. İnsanların arafı sevmediğini fark ettim. Ben de sevmiyorum. Ben hiçbir zaman kendimi bir kadın olarak görmedim.