Saba Tümer ve Onur Büyüktopçu'dan samimi itiraflar!
Galerinin tamamı için tıklayınızZ kuşağı bilinçsiz ve saygıdan yoksun Kırmızı çizgilerin var mı? Ailem ve özel hayatım. Özellikle özel hayatımı göz önünde yaşamayı sevmem. Gündemde kalmak için saçma sapan beyanatlar verenlerden değilim, olmayacağım da. Şu ara Z kuşağı üzerine çok konuşuluyor. Sen Y kuşağısın. Kendi kuşağınla fark nasıl? Biz çok güzel çocukluk yaşadık. Sokaklarda top, bilye, çelik çomak oynadık. Bisiklete de bindik, düşüp yaralandık da. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte her şey daha sığ olmaya başladı. Maalesef ben Z kuşağını okumayan, araştırmayan bilinçsiz bir gençlik olarak görüyorum. Çünkü öyle yetiştiriliyorlar. Hep başkalarının lafıyla hareket eden bir gençlik görüyorum. Saygıdan da yoksunlar. Burada ailelere çok iş düşüyor. Aile, çocuklarına iyi bir maya verirse onlar da hamurlarını iyi yoğurur. Çocukken hiç arkadaşım yoktu, sonra kabak çiçeği gibi açıldım Çok eğlenceli, komik bir adamsın. Çocukken de böyle miydin? Hayır, çocukken çok içine kapanıktım. Hatta hiç arkadaşım yoktu. Mesela telefon çalar, annem “Arkadaşın arıyor” der, telefonu bana verirdi. Ben de çok sevinirdim. Sınıftan biri “Ya Onur, yarınki ödev neydi?” diye sorar, cevabı alınca kapatırdı. Çok üzülürdüm. Ne zaman tiyatroya başladım, o zaman kabak çiçeği gibi açıldım. Bence erkek 30 yaşında evlenmeli Sevgilin var mı? Yok, o defterleri kapattım. Hâlâ güven problemim var. Kendi içimde, kendimle çok kavgalarım var. Zor bir insanım. Yeni bir ilişkiye başlamak için ancak birine çok aşık olmalıyım. Aile kurmak, baba olmak gibi düşüncen yok mu? Eskiden öyle hayallerim vardı. İyi bir baba olacağımı biliyorum. Bana göre bir erkek 30-31 yaşında evlenmeli. Çünkü belirli bir yaştan sonra korkuların artıyor. Aşık olursam evlenebilirim. Zaten aşık olmadan yuva kurulmasına da karşıyım. Sevgilin olacak kişinin ne gibi özellikleri olmalı? Komik, eğlenceli, doğal ve rahat olmalı. Yani benim gibi olmalı. Tabii önce kendini sevmeli. Kendini seven, her şeyi sever. Ama maalesef toplumumuzda saygısızlık almış başını gidiyor.