Şaşırtan Sonuç: Kutuplaşma AKP'ye Kaybettiriyor

Galerinin tamamı için tıklayınız

Tablodan da göreceğiniz üzere, iki ekonomik küçülmenin olduğu yıllarda (2009 ve 2019) AKP’nin oylarında anlamlı bir gerileme görüyoruz. 2019 yılı sonrasındaki süreçte ise, konu ekonomik küçülmenin de ötesine geçip, hayat pahalılığının merkeze oturduğu bir toplumsal sancıya dönüştü. Böylesine bir iklimde ölçümler bize göstermektedir ki; AKP ve lideri artık “biz” diye cümleye başladığında onun “biz”ine dahil olanlar artmadığı gibi, Erdoğan’ın “onlar” diye tarif ettiği kitleye katılım artmaktadır. Bir süredir, özellikle kutuplaşmanın boyutunu ve kime ne tür bir etki yarattığını anlamak için belirli periyotlarla mecliste grubu bulunan partiler için tüm seçmene oy verip vermeme tercihini soruyoruz. Sonuçlara baktığımızda, “oy vermem/asla oy vermem” ifadeleri ile ölçtüğümüz karşıtlığın en düşük olduğu parti CHP’dir. Çoğumuz için şaşırtıcı gelebilecek bu sonucu CHP açısından ciddi bir başarı olarak gördüğümü belirtmek isterim. Çünkü Türkiye siyasal tarihi çok büyük oranda CHP ve sağ partilerin CHP’ye karşı yürüttüğü mücadeleden oluşur. Sağın, karşısında tek hedef olarak gördüğü ve mücadele ettiği CHP, 100. yılına giderken en düşük seçmen karşıtlığına sahiptir. Bunun ne kadar önemli bir başarı olduğunu, henüz 2017 yılında kurulan İYİ Parti’nin CHP’den yüzde 4,6 daha fazla seçmen karşıtlığına sahip olmasından da anlayabiliriz. AKP için durum nedir diye baktığımızda ise HDP’den sonraki ikinci ya da üçüncü en yüksek karşıtlığa sahip parti olduğunu görmekteyiz. (AKP üçüncü olduğunda ikinci olan MHP oluyor.) MHP ve AKP neredeyse bire bir aynı karşıtlık oranına sahip iki ortak. Aşağıdaki tablolar yakın geçmişten bugüne AKP ve CHP’nin karşıtlık oranını bize göstermektedir.