Taliban, IŞİD ve El Kaide Nasıl Ayrışıyor, Aralarında Ne Farklar Var?

Galerinin tamamı için tıklayınız

Peştu dilinde "talebeler" anlamına gelen Taliban, Sovyetlerin Afganistan'dan çekilmesinin ardından 1990'larda Pakistan'ın kuzeyinde ortaya çıktı. Sünni İslam'ın katı bir yorumunu benimseyen Taliban, ilk etapta Suudi Arabistan'dan gelen parayla finanse edildi ve bir Peştun hareketi olarak kendisini gösterdi. Taliban'ın vaadi, Pakistan ve Afganistan arasında kalan Peştun bölgesinde İslami yasalara ve şeriata dayanan bir yönetimle barışı ve güvenliği sağlamaktı. Afganistan'ın güneybatısından başlayarak Taliban hızlıca etkisini artırdı. 1996'da Devlet Başkanı Burhaneddin Rabbani'yi devirerek Kabil'i ele geçirdi. 1998'de örgüt Afganistan'ın yüzde 90'ını kontrol ediyordu. Ardından El Kaide lojistik destek ağı olmaktan çıkarak küresel emelleri olan bir cihatçı örgütlenmeye dönüştü. Taliban rejimi ise El Kaide'yi Afganistan'a buyur etti. Irak'taki El Kaide ise orijinal El Kaide çizgisinden farklılaşarak yine küresel bir bakış açısı kazandı. 2006 yılında diğer aşırılıkçı gruplardan ayrılarak, Irak İslam Devleti adını aldı. 2011'den sonra İslam Devleti Suriye'deki savaşa tamamen müdahil oldu ve ismini Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) olarak değiştirdi. El Kaide ile yolları ayrıldı. İslam tefsiri Üç örgütün ortak noktası, Sünni İslam'ın katı bir yorumunu benimsiyor olmaları. BBC'ye konuşan İngiltere'deki King's College London öğretim üyesi Michele Groppi, "Üç örgüt de sosyal ve siyasi yaşamın dini konulardan ayrı tutulamayacağına inanıyor. İnanç uğruna şiddet uygulamanın meşru olduğunu düşünüyorlar. Bu aynı zamanda bir görev: Savaşmayan kişilerin kötü Müslüman olduğu inancı var" diyor.