Tarihin en tuhaf insanları

Galerinin tamamı için tıklayınız

“Wallstreet’in Cadısı” lakaplı Hetty Green Yaldızlı Çağında Amerika’nın en zengin kadını olarak görülüyordu. Resmi bir ismi olmasa da günümüzün parasıyla tahmini 3.8 milyar dolarlık serveti vardı. Hetty’nin iş kadını kimliği ve maliyeci olarak büyük başarılarına rağmen daha çok cimriliği ile tanınıyordu. Green’in para arzusu erken yaşlarda başladı. Hetty’nin zengin halası öldüğü zaman 2 milyon dolarını hayır kurumuna bağışladı. Buna çok sinirlenen Hetty daha eski bir vasiyeti düzenleterek paranın ona kalmasını sağladı. Bu vasiyetnamedeki bir madde, daha sonra gelebilecek tüm vasiyetleri geçersiz kılıyordu. Daha sonradan vasiyetnamenin gerçek ama o maddenin sahte olduğu ortaya çıktı. Hetty’nin cimriliği hakkında ortaya çıkan birçok dedikodu yüzünden gerçekle yalanı ayırmak çok zordu. Bazı söylentilere göre Hetty eşyalarını bir ofis kiralamamak için bankada tutuyordu. Bazıları da onun ofisi olduğunu ve kendi dairesini ısıtma parasını ödememek için orada uyuduğunu iddia ediyordu. Hetty her gün aynı siyah elbiseyi, rengi solana kadar giyiyordu ve ısıtma, sıcak su ve sabun kullanmak gibi lüks hayattan uzak duruyordu. Hetty’nin en kötü şöhretlerinden biri oğlu Ned’in ayağını kırdığı zamandı. Hetty hastane masraflarından kaçınmak için oğlunu ücretsiz kliniğe götürüp evsiz gibi davrandı.. Tabi ki doğal olarak kim olduğu ortaya çıktı ve tedaviyi ödemek zorunda bırakıldı. Hikayeye göre Hetty klinikten kaçtı ve oğlunun kırık ayağını kendisi tedavi etti. Ama biyografi yazarı onun parayı ödediğini ve Ned’i başka doktorlara götürdüğünü iddia etti. Her iki ihtimalde de artık çok geçti ve Ned’in ayağı kesilmek zorunda kaldı.