Vatanım Sensin dizisinde mantık çöktü mü?

Galerinin tamamı için tıklayınız

‘VATANIM SENSİN’DE MANTIK ÇÖKTÜ MÜ? 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını ve Mustafa Kemal’in başkanlığa seçilişini vererek ilk sezonunu noktalayan ‘Vatanım Sensin’, General Cevdet’in boynuna muskasını takarak başlattığı eylemden nasıl sağ kurtulacağı ve bundan sonraki gelişimin ne yönde sergileneceği sorusunu akıllarda bırakarak gitmişti yaz tatiline. Cevdet’in sağ çıkacağı muhakkaktı ya, onun kurşunlardan ve patlamadan paçayı sıyırmasından daha önemlisi, konunun gelişim tarzıydı. Kurtuluş’un en ateşli ve önemli süreci nasıl yansıtılacaktı? Dedikodulara sebebiyet veren uzunca bir bekleyişin ardından, 10 Kasım öncesi başlayan yeni sezon bu açıdan etkili bir giriş yaptı diyebiliriz. Yabancı mandasına kucak açan İstanbul delegeleriyle Ankara hükümetini karşı karşıya getiren Sevr’in imzalanmasıyla yapılan açılış bu anlaşmaya bel bağlayanlara yönelik etkili bir mesajdı. Gerçi, 23 Nisan 1920’den noktalanıp 18 Nisan 1920’deki Sevr’e nasıl geçiş yapıldığı muallâktaydı ama… Hiç değilse böylece ekran başındakilere de Sevr ile nasıl bir kaderin tayin edildiğini araştırıp öğrenme ve Lozan’ın değerini daha net görme fırsatı yaratılmıştı. Ancak dizinin vatanseverlik adına gayet yapıcı olan bu başlangıcının ardından sergilenenler için aynı derecede olumlu konuşmak mümkün değil. Çünkü senaryo, ilk sezonu tornistan edip karakterlerinden bazılarına takla attırmanın ve kendini tekrara geçmesinin ötesinde bir dolu mantıksızlık sergiliyor.