Vedat Milor paylaştı! Tavsiyesi hayal kırıklığı çıkınca Vedat Milor'a yazdı

Galerinin tamamı için tıklayınız

Meral Hanım'ın yorgunluğu bayram yoğunluğundan mı kaynaklanıyordu? Bir çekirge sürüsü gibi 6-7 günlüğüne Türkiye'nin tüm sahil kesimlerini basan sabırsız beyaz yakalı kalabalığını doyurmak için 3 gün önce pişirip stokladığı kızartmalar mı onu bu kadar bitap düşürmüştü? Yoksa yıllar boyunca yaptığı farklı zeytinyağlıların çok da fazla kişinin umurunda olmadığını fark edip köfte, patates, gözleme kısır döngüsüne mi hapsolmuştu? Sonra annemi düşündüm, yıllar boyunca aynı şekilde yaptığı pilavın yüzümüzde uyandırdığı gülümseme onu bir yerden sonra tatmin etmemeye başlasaydı, o pilavı pişirmek sıkıcı bir şeye dönüşür müydü? Yoksa aynı pilavın bir daha yüzlerini görmeyeceği ve içindeki inceliği ve sevgiyi keşfetmesi çok da mümkün olmayan yüzlerce farklı insan için hazırlanması mı onu manasız kılıyordu? Yemek pişiren bir insan nereye kadar yaptığı işe sanatsal bir duyarlılık ve özenle yaklaşabilir, nereden sonra kendi emeğine yabancılaşmış halde bulur kendini? Emeğinin karşılığı, ödenmesi gereken kira, çocuğunun okul parası, devlete ödenecek vergi, garsonun maaşı, eti çok pişmiş, birayı buzlu bardakta isteyen müşterilerin mızmızlanmaları olduğu zaman mı?