Zerrin Arbaş: Hayatım Film Olsun Kızımı Nil Ya da Özge Oynasın
Galerinin tamamı için tıklayınızZerrin Arbaş, 90’lı yıllarda kızı Derya Arbaş ve eski eşi Dehl Berti ile... Arbaş, “O dönem aile mi kurmak istiyordunuz yoksa işiniz de önemli miydi?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Tabii ki içimde hep oyunculuk aşkı vardı. Ama Hollywood’da rol almak o dönem imkansızdı. Ben de mantıklı bir insan olduğum için Amerika’da rol bulamayınca kendimi mahvetmedim. Olayın akışına kendimi bıraktım.” Zerrin Arbaş’ın kızı Derya Arbaş 1968 yılında Amerika’da dünyaya geliyor. Arbaş, kızı doğduktan bir süre sonra Türkiye’ye gidip gelmeye başlıyor. Burada bazı filmlerde rol alıyor. Memduh Ün, “Battal Gazi’nin Oğlu” filminde oyuncunun çocukluğunu Derya Arbaş’ın canlandırmasını istiyor: “Derya daha 5 yaşındaydı ve benim çocukluğumu oynadı. Derya, ‘Senin rolün çok uzun benimki kısa. Ben de büyük rol istiyorum’ diyordu. Oyuncu olmaya çok hevesliydi. 13-14 yaşındayken Derya çok isteyince babası onu tiyatro workshop’una gönderdi.” En büyük hatası evlenip Amerika’ya gitmekti Zerrin Arbaş, 2003’te kalp krizi sonucu 35 yaşında hayatını kaybeden kızı Derya Arbaş’ın Türkiye’de tanınmasının başlangıcını şöyle anlatıyor: “1984’te Los Angeles’ta Hakkı Göçeoğlu ile evlendim. Onunla İstanbul’a döndük. Kadri Yurdatap, Sabahattin Ali’nin ‘Kuyucaklı Yusuf’ kitabını filme çekeceklerini Derya’nın oynamasını istediğini söyledi. Yusuf’u da Talat Bulut canlandıracaktı. Ben de Derya’nın babasına sordum, ‘tamam’ dedi. Hürriyet gazetesi manşet attı: ‘Bizim Brooke Shields’imiz.’ Türkçesi iyi değildi. Tilbe Saran, onu seslendiriyordu. Arka arkaya 6 film çevirdi. Ama her şeyin başlangıcı Erden Kıral’ın ‘Dilan’ isimli bir kitabı filme almasıyla oldu. Ağrı’da çekim yaparlarken kitabın yazarı Ömer Polat’ın 25 yaşlarındaki öğretmen kardeşi Nihat Polat’a âşık oldu. Şöhretinin en parlak dönemindeydi. ‘Nihat’la evleneceğim, LA gideceğiz. Oyunculuğu bırakıyorum’ dedi. Alelacele evlendi. Yaptığı en büyük hata da Amerika’ya gitmekti. Kocası Türkiye’de kalmak istemedi. Belki Derya’yı Amerika’ya bir bilet olarak gördü. Sonradan Derya pişman oldu. Bu olay benim için yıkımdı. Bu, hep beni acıtmıştır. 3 yıl sonra Derya aradı, ‘boşanıyorum, pişmanım’ dedi.”