20 kilo veren Serengil ilk kez konuştu: Küllerimden doğdum!
Seren Serengil uzun yıllardır kendisine rahatsızlık veren kilolarından kurtulmak için harekete geçti.
Seren Serengil eşiyle yaşadığı kötü günlerin ardından hırs yapıp kendini zayıflama kampına kapattı. 20 kilo verip 78'den 58 kiloya inen ünlü şarkıcı, "Depresyon nedeniyle intihara kalkışmıştım. Oysa şimdi mutlu, pozitif, güzel, genç bir kadınım. Kötü günleri geride bıraktım" diyor
Eşi Musa Aytun'la geçen yıl Nisan ayında yollarını ayıran Seren Serengil uzun yıllardır kendisine rahatsızlık veren kilolarından kurtulmak için seferber oldu. Kendi çabalarıyla sekiz kilo, Dr. Osman Müftüoğlu'nun Bodrum Yalıkavak'taki zayıflama merkezinde ise 35 günde 12 kilo vererek 78 kilodan 58 kiloya düşen Serengil daha sonra 'Ben Adamı Ayrılırken Tanırım' adlı albümü için kolları sıvadı. Şu günlerde albümünün son hazırlıklarıyla uğraşan ünlü şarkıcı; yaşadığı sıkıntıları, hayata yeniden tutunma öyküsünü ve hedeflerini anlattı:
Yeni albüm çıkarmaya hazırlanırken herkesi şaşırtan bir görüntüyle çıktınız insanların karşısına. Albüm ne aşamada?
Soner Sarıkabadayı'dan aldığım 'Ben Adamı Ayrılırken Tanırım' adlı şarkıya klip çekmeyi planlıyorum. Batı tarzında bir albüm oldu. Şarkı aynı zamanda albümün ismi olacak. Serdar Ortaç ve Selami Şahin'den de parça satın aldık. Sanırım yaz sonunda çıkacak. Klibini de Londra'da çekeceğiz. Tuvana Büyükçınar'a bir, Gülşah Saraçoğlu'na iki kostüm yaptırdım.
TOKAT GİBİ SÖZ: ŞİŞMANSIN
Son yıllarda kilolarınızla gündeme geldiniz. Ancak şimdi bunu kendisine hırs haline getirmiş bir kadın görüyorum karşımda. Neden hırslandınız?
Dört sene içinde üç kez hamile kaldım, toplamda 25 kilo aldım. Birçok kadın hamilelikten sonra kilolarından süt emzirerek ve loğusalık döneminde kurtulurken ben maalesef emziremedim ve normal bir hamilelik süreci geçirmediğim için kilolarım kaldı. Ve de arkasından yaşadığım kötü olaylar... Rejim yapmak gibi bir düşüncem olmadı.
Ne zaman "Eyvah! Ben şişmanım, zayıflamalıyım" dediniz?
Aslında yıllardır bu durum beni rahatsız ediyordu. Ama sorunlarım nedeniyle hiç umursamıyordum. Bir taraftan biten evliliğim, diğer taraftan kızımın mezarının ortada olmaması benim önceliklerimi değiştirdi. Nasıl göründüğümle ilgilenmiyordum. Ruhum büyük bir çöküntü içindeyken dış görünümümü nasıl önemseyebilirdim ki? Ne zaman kızımı babamın yanında defnettim ondan sonra benim için hayat başlamış oldu. Görevimi yerine getirdikten sonra kendime bakmaya başladım. İç huzur yolculuğuna ondan sonra çıktım. Bir arkadaşımın bana "Senin için herkes '20 kilo verse Türkiye'nin en büyük starı olacak' diyorlar" dedi. Eve gidip "Benim 20 kilom mu var?" dedim. Yüzüme tokat gibi geldi bu cümle ama iyi oldu, toparlandım.
MUTSUZ BİR KADINDIM
Eski Seren'den kurtulmak istediniz sanırım?
Eski Seren mutsuz bir kadındı. Bu yüzden önce saçlarımı değiştirdim. Eski Seren'e ait ne saç şeklini, ne kıyafeti, ne de fiziksel görüntüyü istiyordum. Yeni biri olmalıydı, hem ruh hem de fizik olarak...
Neden İstanbul'da bir spor merkezine gidip kilo vermek varken pahalı bir yol seçip Bodrum'a gittiniz?
Çünkü Bodrum'da disipline edilmem daha kolaydı. Bir de belki insanlara komik gelebilir ama su yataklarında uyuyorsunuz. Bu beni cezbetti. Bodrum'da düzenli bir hayatım var. Yemeklerim kontrol altında. İnsanlar sizinle özel olarak ilgileniyor. İstanbul'da spor yaparken tansiyonum 17-10 olunca Dr. Osman Müftüoğlu acil olarak kontrol altına alınmama karar verdi. Böyle başladım. İlk kez tek başıma 35 gün geçirdim.
Bodrum'daki kampta fiziğiniz dışında neler değişti?
Hayata bakış açım değişti. Anılarımla hesaplaştım ve vedalaştım. Hepsini toplayıp sandığa kaldırdım, kilidi de vurdum. Ruhen, bedenen kızgınlıklarımı erteledim. Ve bedenim iyileştikce ruhum da iyileşti. Artık kendi yalnızlığımda mutlu olan bir kadınım. Aile kurmayı planlarken kendimi otelde buldum. Bir anda bocaladım. Otele ilk geldiğimde yabancı bir sınıfa gelmiş öğrenci gibi adapte olmaya çalıştım. Ama mücadelemin sonunda şimdi mutluyum. Kendimle gurur duyuyorum.
Fotoğraflarınıza photoshop eleştirisi yapanlara yorumunuz nedir?
Benim gibi kötü şeyler atlatmış bir kadının tek başına ayakları üzerinde durma çabasını neden insanlar takdir etmiyorlar da hemen yerden yere vurmaya çalışıyorlar anlamıyorum. Benim burada verdiğim savaş basit bir zayıflama olayı değil, hayatımı düzene soktum. Ruhumu yeniledim, etrafımdakilere güzel enerji veriyorum. Ne yapsaydım? Ağlayıp depresyona mı girseydim? Yok olup perişan mı olsaydım?
CANIMA KIYACAKTIM
Kötü günlerinizde intihar girişiminde bulunduğunuz söylendi. Depresyona mı girmiştiniz?
Evet, böyle bir delilikte bulundum. Ama her zaman söylediğim gibi ne yaşadığımla ilgilenmiyorum artık. Çünkü hepsinden kendime farklı dersler çıkardım. Ben hayatım boyunca aldığım iyi ya da kötü kararlarımın sorumluluğunu da kendim taşıdım. Kimseye suç atmadım, kimsenin hayatını gasp etmedim. Kendi kendime acımı çeker, toparlanırım. Kızımı bulamadığım için hayat sevincimi kaybetmiştim. Kendimi sokaklara atıp dağıtmadım. Kızımın da biten evliliğimin de acısını, yasını evimde ağlayarak yaşadım. Altı ay boyunca bir koltuğun üzerinde uyuyup uyandım. Benim dört duvar arasında ne yaşadığımı kimse tahmin bile edemez. Herkesin yaşadıkları kendisine ağırdır. Bu yüzden ahkam kesmemek lazım.
Sizi sonuç olarak bu depresyondan ne kurtardı?
Birincisi bebeğimi bulmak ve gidip ona dualar okumak. İkincisi de annemin ve benim için çok önemli olan bir yakınımın "Yeter! Bu ne güçsüzlük? Sana yakışmıyor, toparla kendini" demesiyle üzerimdeki yorganı atıp kendime yeni bir hayat ısmarlamak.
DOKUZ AY BEBEĞİNİ ARADI
Seren Serengil 5 Nisan 2006'da Roma Konsolosluğu'nda Musa Aytun ile evlendi. 2006'da ilk bebeğini kaybetti. 2008'de ise ikinci düşüğünü yaptı. Son olarak 2009 Nisan'ında erken doğum yaşadı. Ancak 'Stefanel' adını koyduğu bebeği iki gün süren yaşam mücadelesine yenik düştü. Hastaneden çıktıktan sonra bebeğinin mezarını bulamayan ve bunun için 9 ay mücadele eden Serengil, sonunda kızının cesedini bir çöp poşetine konulup Musevi mezarlığına gömülmüş halde buldu. Bebeğini oradan çıkarıp önceki aylarda babasının mezarının yanına defneden ünlü şarkıcı yaşanılan bu olaylar nedeniyle eşi Musa Aytun ile yollarını ayırdı. İkilinin boşanma davaları halen sürüyor.
HÂLÂ EVLİYİM İLİŞKİ YAŞAMAM
Eşinizden uzaklaşma nedeniniz tam olarak nedir? Kumar tutkusu mu?
Aslında bu konuları artık konuşmaya gerek yok. Hepsi geçmişte kaldı ama ben ne olursa olsun bu bebeği tek başıma yapmadım. Üstelik tüp bebek sahibi olmak için ortak karar verdik. Stefanel aşk bebeğiydi. Biz severek evlendik. Musa hamileliğim boyunca hep ilgilendi benimle. İğneleri karnıma o yaptı. Çoraplarımı giydirdi. Sonra ne oldu bilmiyorum. Babalık duygularından uzakta, yabancı biri oldu. Tek başıma bıraktı beni. Her sabah sırtımda bir taş ile uyandım. Ama Allahıma şükürler olsun ki yüklerim birer birer gitti hayatımdan. Şimdi mutlu, pozitif, güzel, genç bir kadın var. Küllerimden yeniden doğdum.
Korkularınız var mı?
Hayatımı etkileyecek korkularım yok. Bence evren bana güzel bir hayat, bir aile verecek. Belki tekrar sevebilirim ya da çocuklarım olabilir. Ama şu anda resmi olarak hâlâ evliyim. Bu yüzden evli bir kadınmış gibi yaşıyorum hâlâ. Yaşamıma dikkat ediyorum. Ne zaman evliliğim biter, ondan sonra hayatımda biri olur. Kapılarım şu anda ilişkilere kapalı. Önce işim var. Kendime böyle bir saygısızlık yapamam.
EŞİM BENİM İÇİN 11 AY ÖNCE BİTTİ
Niçin mahkemeniz sonuçlanmıyor?
Çünkü Musa'nın ne kendisi ne de avukatı davaya gelmiyor. Bildiğim tek şey var, bu durumu bir an önce çözmemiz gerekiyor. Resmi olarak evliyiz ama hayatlarımız farklı. Ben, kendim ve kaybettiğim kızıma saygımdan bu boşanma gerçekleşene kadar hayatıma dikkat edeceğim. Karşı tarafın yaptığı hataları ve yaşadıklarını kendime yakıştırmıyorum.
Musa Bey pişman olup özür dilese yeniden biraraya gelir misiniz?
Artık çok geç. Ben onu 11 ay önce bitirdim. Kızımın poşetten çıkarıldığı gün bu olaylarla ilgili kimseye hesap sormadığı için insan olarak da bitti benim için. Hiçbir zaman kötü bir temennim yok. Yolu açık olsun.
ANNEM DAVAYI GERİ ÇEKTİ
Annenizin eşinize açtığı dava sürüyor mu yoksa sonuçlandı mı?
Annemden rica ettim. O da beni kırmadı, geri çekti. Musa'nın yine de yara almasını istemiyorum. Herkes hata yapabilir, o da yaptı. Bunu kin davasına dönüştürmek istemiyorum.
Görüntünüzdeki müthiş değişim sanırım etrafınızda erkekler tarafından da dikkatle gözleniyordur. Tepkiler nasıl?
Çok fazla insan var benimle ilgilenen. Ancak ben bu durumu sadece saf bir hayranlık olarak görüyorum. Bu yüzden beni rahatsız edecek boyuta taşınmadı, taşıtmam da.
ZAYIFLAMA PARAMI ANNEM ÖDEDİ
Bodrum'daki bir otelin zayıflama merkezinde kalmak pek ucuz değildir. 25 bin lira ödediğinizi öğrendim.
Bu parayı annem ödedi. Onun hakkını asla ödeyemem... Bana yaptıklarını hiçbir baba kızına, hiçbir koca karısına yapmaz. Onu çoğu kez yaralamama rağmen beni bırakmadı. O da korktu çünkü. Ama buradan fiyat vermek doğru olmaz. Ama aşağı yukarı böyle bir rakama maloldu.
CİCİ BABA İSTEMİYORUM
Anneniz çok güzel bir kadın. Evlenmeyi düşünmüyor mu?
Anneme ben, yıllar önce babamdan sonra kimseyle evlenmeyeceğini söyledim. Annem babamın bıraktığı maddi şartlarda hayatını sürdürüyor. Annemin yanında başka bir erkek görmek istemem.
Sizin gibi aşka önem veren bir insanın bu yaklaşımı acımasızca değil mi?
Flört edebilir ama evlilik kabul edilemez bir şey benim için. Bu konuda katıyım. Her şeyi terk edip öyle evlenmesi gerekiyor. Babamın anıları varken başkasıyla oturacak hali yok. Bir kez evlenmeye kalktı, tepki gösterdim.
'YENİDEN DOĞUŞ' ŞARKISI
ADAMI AYRILIRKEN TANIRIM ADAMI AYRILIRKEN
Sevgi bu değişiyor Çözemedim ben çözen var mı Söz verip gidiliyor Bekleyen mi yoksa giden mi kârlı Aynı dertler aynı Terkeden de terkedilir inan aynı Ben adamı ayrılırken tanırım Severken sararken bilemem Durur durur belki kıskanırım Kolayca hemen silemem Ben adamı tam giderken tanırım Canımken cicimken bilemem
Sabah