7 farklı kadının hikayesi: Her Güne Bir Vaka YouTube'da
Yedi farklı kadının hikayesini kaleme alan, akademisyen ve oyun yazarı Sevilay Saral'ın ''Her Güne Bir Vaka” adlı oyunu, BGST Tiyatro’nun YouTube kanalından izlenebilir.
Yedi farklı kadının hikayesini kaleme alan, akademisyen ve oyun yazarı Sevilay Saral, ''Her Güne Bir Vaka” adlı oyununu Cumhuriyet'ten Öznur Oğraş Çolak'a anlattı.
İşte o ropörtaj:
Bayan Pazartesi; 32 yaşında Moldovyalı temizlik işçisi, Covid-19 negatif, dört gündelikçi arkadaşıyla paylaştığı evde izole.
Bayan Salı; 38 yaşında bir kargo çalışanı, Covid-19 pozitif, kader mahkûmu, yıllar sonra döndüğü mahallesinde, tek başına izole.
Bayan Çarşamba; 70 yaşında emekli bir öğretmen, Covid-19 negatif, evinde tek başına izole.
Bayan Perşembe; 22 yaşında hematoloji bölümünden gencecik bir hemşire, Covid-19 pozitif, hastane odasında izole.
Bayan Cuma; 40 yaşında ev hanımı, Covid-19 pozitif ama aslında negatif, evinde kocasından gördüğü şiddetten kaçmak için kapandığı bir odada izole.
Bayan Cumartesi; Covid-19 negatif ama aslında çok pozitif bir kadın, 45 yaşında “online” yaşam koçu, “YouTuber”, villasında izole.
Bayan Pazar; 38 yaşında satış temsilcisi, Covid-19 pozitif, yalnız yaşıyor, evinde izole. Tüm bu hikâyeleri BGST Tiyaro’nun YouTube kanalında seyredebilirsiniz. Saral ile bu hikâyeleri konuştuk.
- Oyunun fikri ve yazım süreci nasıl oluştu? Oyunun içeriğinden bahseder misiniz?
Oyunun yazım fikri, kısmi ve gönüllü izolasyonda değil, tam ve zorunlu izolasyonda oluştu. Grafiklerin yükselişte olduğu nisan ayı başında, eşimin rahatsızlığı ile ilgili olarak gereken tedavi için yirmi gün hastaneye yatış yaptık. Ben refakatçiydim.
Hastanede Covid-19 hastalarının olduğu katta olmasak da odadan çıkışımız kesinlikle yasaktı ve kalış süresince her gün yeni yasaklar geldi. Bir oda ve banyodan oluşan kısıtlı bir hareket alanı içinde ve yaklaşık bir haftanın sonunda, saplantılı bir şekilde takip ettiğim korona haberleri, bilimsel yazıları, sosyal medya paylaşımlarından artık neredeyse şişmiştim. Hepsini bıraktım ve ilk monoloğu yazdım.
Covid-19 izolasyon sürecine toplumsal cinsiyet perspektifinden bakan bir monolog, bir kadın anlatısı. Ve Aysel Yıldırım’la paylaştım. Özetle proje önerim şöyleydi: Ben hafta boyunca her gün yeni bir monolog yazacak ve paylaşacaktım. “Her Güne Bir Vaka” adı buradan geldi. Bir de küçükken kızıma okuduğum “Her Güne Bir Masal” kitabını hatırlattı bu isim bana. Bir yönüyle mantığı benzer bir form.
Birbirinden farklı 7 monolog yazacaktım, yaşlı genç, varsıl, yoksul, pozitif ya da negatif ama hepsi şurada ya da burada izole yaşayan 7 kadın olacaktı.
Yazının devamı için TIKLAYIN