10 günlükken evlatlık verdiler, 7 yıl sonra çocuğu geri aldılar
N.G. ve M.G. çiftinin 2011’de Keçiören Çocuk Yetiştirme Yurdu’na başvurarak, 10 günlükken evlat edinmek amacıyla aldıkları B.Ç.U. 7 yıl sonra biyolojik annesine geri verildi.
Aile, kuruma ve biyolojik anneye tazminat davası açtı. M.N.G. ve M.G. çifti 2011’de B.Ç.U.’yu 10 günlükken evlerine getirdi. Evlilik dışı ilişkiden dünyaya getirdiği bebeğini yetiştirme yurduna bırakan biyolojik anne ise yedi yıl sonra “Ben çocuğumu geri istiyorum” diyerek kuruma başvuruda bulundu.
‘Koruyucu aile olun’
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ndeki görevliler de B.Ç.U.’yu evlat edinmek amacıyla alan N.G. ve M.G. çiftine ‘koruyucu aile’ olma teklifinde bulundu. Bu teklifi kabul etmeyen aile ile biyolojik anne arasında dava devam ederken, mahkeme tedbir kararıyla B.Ç.U.’nun dava boyunca N.G.-M.G. çiftinde kalmasına karar verdi.
Ancak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ndeki görevliler önce itiraz ederek mahkemenin tedbir kararını kaldırdı, ardından okula gidip çocuğu alarak kuruma götürdü. Buradaki işlemlerin ardından B.Ç.U. biyolojik annesine teslim edilirken, üzerindeki şoku atlamayan çift hem kuruma hem de aileye tazminat davası açtı.
‘Nasıl söyleyeyim’
B.Ç.U. okuldayken kendisine okul müdürü tarafından telefon edildiğini belirten N.G. şunları anlattı: “Müdür, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan gelen görevlilerin çocuğu biyolojik annesine götürmek istediklerini söyledi. Bir anda ne yapacağımı şaşırdım.
Evden nasıl çıktığımı hatırlamıyorum. Çocuğu bizden alacaklarını, ardından da biyolojik annesine vereceklerini söylediler. Oradaki görevlilere, yetkililere, ‘Avukatım yok, eşim yok. Ben şu anda kendi kendime karar veremem’ dedim. ‘Tamam o zaman çocuğu kuruma götüreceğiz, orada üç gün psikolojik tedavi sürecinden geçecek’ dediler.
Benden onun gerçek annesi olmadığımı söylememi istediler. ‘Allah aşkına nasıl söyleyeyim, ben söyleyemem’ dedim.” Biyolojik anneye haber verilmediğini zannettiğini, kurumdan dışarı çıktığında ise biyolojik annenin dışarıda beklediğini gördüğünü iddia eden N.G., “Olay çoktan kurgulanmış. O da olayları dışarıdan takip ediyormuş” dedi.
‘Paket gibi verildi’
N.G.-M.G. çiftinin avukatı Türkay Asma şunları söyledi: “Kurum, bebeği biyolojik annesinden ‘evlat edinmeye izin veriyorum’ beyanı alarak 10 günlükken aileye teslim etmiştir. Aile, nüfus işlemine geçeceği sırada kurumun, çocuğu doğuran kadının onu geri istediği ve ona teslim etmeleri gerektiği bilgisiyle yıkılmıştır. Bu aşamada, kurumun çocuğun evlat edinilmesi için aldıkları koruma kararını kaldırdıkları da öğrenilmiştir.
Aile, gerek koruma kararının kaldırılmasına, gerekse çocuğun biyolojik anneye teslimine yönelik açtıkları davada aldıkları tedbir kararına rağmen çocuk okuldan polisle alınarak, biyolojik anneye paket gibi teslim edilmiştir. Kurum evlat edinmede kanuna aykırı şekilde rıza almakta, çocukların yasal evlat edinme işlemi başladığında bu nedenle davalar kaybedilmekte, çocuklar bağlandıkları ailelerden alınarak kendilerini terk eden ailelere teslim edilmektedir.”
‘Kız çocuğu verelim’
Dosyalarına bakan kurum görevlisinin çocuğu biyolojik anneye teslim etmeye çalıştığını belirten çiftten M.G. ise, “Bize ‘Bu çocuğu ailesine verelim, size 3-5 yaşlarında büyümüş bir kız çocuğu verelim’ teklifinde bulundu. Kesinlikle kabul etmeyeceğimi dile getirdim” dedi. B.Ç.U.’yu evlat edinmeden önce kurum ile 15 maddelik ‘Evlat Edinme Sözleşmesi’ imzaladıklarını söyleyen M.G., B.Ç.U.’yu biyolojik annesi tarafından açılan davalardan dolayı evlat edinme statüsüne geçiremediklerini dile getirdi. M.G. alınan çocuğu çok özlediklerini söyledi.
(Milliyet - Paşa Alyurt)