ABD'den Gezi Parkı soruşturmasıyla ilgili flaş açıklama
ABD Dışişleri Bakanlığı, Gezi Parkı soruşturmasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları istenen 16 isimle ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, "Birleşik Devletler, Türkiye'deki savcıların 16 sivil, medya ve iş dünyasından lider hakkındaki suçlamalarından büyük kaygı duymaktadır. İfade özgürlüğü hakkının kullanılması ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla sonuçlanmamalı" ifadeleri kullanıldı.
ABD Dışişleri'nin açıklamasında, "Türkiye'yi özgürlüklere saygı duymaya ve keyfi bir şekilde tutuklu bulunanları serbest bırakmaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.
Mehmet Osman Kavala, Mehmet Ali Alabora, Can Dündar ve Mücella Yapıcı'nın da aralarında bulunduğu 16 şüpheli hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından iddianame düzenlenmiş ve bu kişiler için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti.
Ne olmuştu?
1 yılı aşkın süredir cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 16 kişi hakkında Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturmanın iddianamesi yaklaşık 16 ay sonra tamamlandı. İddianamede şüpheliler hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu avukatları, medyadan bazı mecraların bilgilendirildiği iddianameye ulaşamamaktan yakındılar.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 657 sayfalık iddianamede, Osman Kavala, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Mücella Yapıcı ve Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 16 kişi şüpheli, 746 kişi de müşteki olarak yer aldı.
İddianamede, şüphelilerin 2013'te meydana gelen olayların ve eylemlerin finansmanı ile koordinasyonunun sağlanmasına yönelik eylemlerine de iddianamede yer verildi.
Tüm şüpheliler hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen iddianamede, bazı şüphelilerin "mala zarar verme", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması", "ibadethane ve mezarlıklara zarar verme", "ateşli silahlar kanuna muhalefet", "nitelikli yağma" ve "nitelikli yaralama" gibi suçlardan da değişen oranlarda hapisle cezalandırılması istendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırlanan iddianameyi İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.