Adnan Oktar'ın gözdesi Tülay Kumaşçı: Tek suçum sevmek

Hakkında yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Adnan Oktar'ın kediciklerinden Tülay Kumaşçı, Odatv’ye bir mektup gönderdi. Kumaşçı mektubunda, cezaevi koşullarını ve yaşadığı sıkıntıları dile getirdi.

Kamuoyunca "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik Temmuz ayında yapılan operasyonda yüzlerce kişi gözaltına alınarak tutuklanmıştı.

"Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "çocuğun cinsel istismarı", "cinsel saldırı" dahil birçok suçtan tutuklanan sanıkların da yer aldığı soruşturma dosyasındaki yüzlerce şüphelinin mal varlıklarına el koyulmuştu. Adnan Oktar'ın da şirketlerine kayyum atanmıştı.

Hakkında yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Adnan Oktar'ın "kediciklerinden" Tülay Kumaşçı ise, Odatv’ye bir mektup gönderdi.

Kumaşçı mektubunda, cezaevi koşullarını ve yaşadığı sıkıntıları dile getirdi.

"EN BÜYÜK EKSİKLİĞİM ÖZLEM, CANIM ADNAN BEY'İ GÖREMEMEK"

Kumaşçı mektubunda bir suçunun olmadığını iddia ederek, "Tutuklandıktan sonra Bakırköy Cezaevine gönderildim. İçeriye girdiğimde iç mimar olan bir hanım yanıma gelerek, 'Bir insanı sevmek neden suç olsun' dedi. Ben de ona evet haklısın, 'Tek suçum: Sevmek' dedim. Aslında herkes ortada hiçbir suçun olmadığının farkında" dedi.

Kumaşçı, "Allah bana Yusuf Medresesini nasip etti. Ne güzel bir kaderim var"diye ifade ederken, "Buradaki en büyük eksikliğim özlem. Canım Adnan Bey'i ve arkadaşlarımı görememek, sohbet edememek" dedi.

"ROMAN YAZMAYI DÜŞÜNÜYORUM"

"Adalete güveniyoruz" diyen Kumaşçı, "Herkes şunu bilsin ki hepimiz teker teker aklanarak, başımız dik bir şekilde beraat edeceğiz" dedi.

Tülay Kumaşçı, “Cezaevinin imkanları çok kısıtlı, bazı koğuşlarda nöbetleşe uyunuyor” derken, "Bu kısıtlı imkanlara rağmen çok tatlı, anne şefkatiyle herkese yaklaşan Baş müdüre hanım var. Cezaevi müdürü de nezaketli, anlayışlı bir hanım, hepsi güzel insanlar, daha sonra burası ile ilgili bir roman yazmayı düşünüyorum" diye belirtti.

"İNSANLAR YERLERDE YATIYOR"

Kumaşçı, "Koğuşta ağırlığı Roman kardeşlerimiz oluşturuyor. Neşeleri, içtenlikleri çok tatlı, gönülleri zengin hepsinin. Buradakiler ara ara siz buraya neden geldiniz diyor ve birlikte gülüyoruz. Haberleri toplu izliyoruz. Onlar da olayların nasıl çarpıtıldığını anlıyorlar" diye ifade etti.

Tülay Kumaşçı, cezaevi koşulları ile ilgili şunları söyledi:

"Ben 10 kişilik tek odadan oluşan üst katı olan alt katında mutfağı bulunan bir koğuşta Tuba Babuna ile kalmaktayım. Şu an koğuş 2 çocukla birlikte 21 kişi, insanlar yerlerde yatıyor.

Zaten ranzalar arası 30 cm ve koğuşta adım atacak yer yok. Koğuşta uyuşturucu, cinayet, gasp, hırsızlık gibi her suçtan insan mevcut. Bulunduğumuz ortam sanki bir film sahnesini andırıyor. Tuba ile birbirimize bakıp, ‘bizim suçumuz neydi’ diye soruyoruz. Sadece sevgi…"

(Odatv.com)