Ahmet Hakan'ın kardeşi yalan mı söyledi?
MEDYAFARESİ ÖZEL-Mahmut Fazıl Coşkun'un, filmi "Uzak İhtimal" hakkındaki iddialar için, görüşmedim dediği gazeteci ile görüştüğü ortaya çıktı. İşte o gazeteci ve Coşkun'a yanıtı.
Mahmut Fazıl Coşkun'un, 11 Ekim tarihinde Milliyet'te yayınlanan ve Mehmet Tez tarafından yapılan röportajında "Keşke benimle görüşselerdi" dediği gazeteci ile görüştüğü ortaya çıktı.
MAHMUT FAZIL COŞKUN'UN FİLMİYLE İLGİLİ O HABER NEYDİ?
Coşkun, röportajda aynen şöyle diyordu:
"Hikayeyi aslında Tarık Tufan yazdı. O sıralarda Bektaş Topaloğlu ile tanıştım. Ben, Tarık, Bektaş bir de İsmail Kılıçarslan birlikte yazmaya başladık. Sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvurduk. İş ciddileşti. Para bulundu. Bektaş o ara "Sıla" dizisinde iş buldu. Kendisi ayrıldı gitti yani. Sonradan da görüşemedik pek. Biz yazmaya devam ettik, hatta bir sürü farklı versiyon oluştu. Yani Bektaş'tan sonra hikaye çok değişti. Daha sonra Görkem Yeltan katıldı aramıza, filmde rahibe Clara'yı oynayan oyuncumuz. O da katkıda bulundu.
Ben Bektaş'ın ismini "senaryoya katkıda bulunanlar" diye yazdım. Ve o buna çok bozuldu. Rotterdam'a giderken biz Bektaş'ın adını koymaya karar verdik. Burada bir art niyet yok. Kendisiyle para konusunda da anlaşıldı. Aramızdaki sorun çözüldü. Ama bu olay Yeni Harman dergisinde çok abuk sabuk bir şekilde yazıldı. Bize açıp sorsalardı hepsini anlatırdık. "
İşte bu sözlerin üzerine Medyafaresi de haberin sahibi Başar Başaran'a olayın nasıl olduğunu sordu ve şu yanıtı aldı:
"Mahmut Fazıl Coşkun'un haberimizle ilgili sözlerini duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Coşkun, haberi kendisine sormadan yazdığımızı söylüyor. Ben bu sözlerini kendisinin unutkanlığına veriyorum. Senarist Bektaş Topaloğlu'nun ismini filmin jeneriğine yazmayı unutması gibi ya da senaristi galaya çağırmayı unutması gibi demek benimle görüştüğünü de unutmuş olmalı. Ben bu hikayeyi bir kişiden dinleyerek yazmadım. Hikayeyi bir çok insan dinledim ve bunlardan birisi de Mahmut Fazıl Coşkun'dur. Yanımızda Bektaş Topaloğlu olduğu halde bundan bir kaç ay önce Firuzağa kahvesinde bu olayı konuştuk. Kendisi böyle bir konuşmanın yaşanmadığını başka bir gazeteci arkadaşıma daha söylemiş. Varlığını kanıtlayabileceğim için rahatlıkla ifade ediyorum ki 'Biz Mahmut Fazıl ile tıpkı haberimizde yazdığı gibi bu konuları yüzyüze konuştuk'. Aksini hala iddia ediyorsa ispatlarım. Kendisi Milliyet Pazar'a verdiği röportajında bizim haberimize abuk subuk derken sanıyorum tüm bunları unutmuş olacak. O Lafı kendisine iade ediyorum. Asıl bir senaristin emeği üzerinden bunca incitici tartışmalara yol açacak bir mesele çıkarmak abuk sabukluktur. Asıl bir yandan din üzerine film çekmeye soyunurken bir yandan da en basit kul hakkını gözetmek konusunda dahi bunca fütursuz davranabiliyor olmak abuk sabuktur. Fazıl Coşkun'un yakışıksız sözlerini yeniHarman dergisi adına üzüntüyle karşıladığımızı söylemek isterim."
Başar Başaran - Yeni Harman