AK Parti anketinde şok sonuçlar: Yüzde 35 oyla..

AK Parti ve MHP yetkilileriyle görüşen Reuters, AK Parti'nin yerel seçim için yaptırdığı anketlerde ortalama yüzde 35 oyla karşılaştığını belirtti. Oy oranının yüzde 40'ın altında kalabileceğini söyleyen AK Parti yetkililerine göre İstanbul kazanılır, ama Ankara'nın kaybedilmesi riski var.

Diken sitesi, Reuters'tan Orhan Coşkun ve Gülsen Solaker'in AK Parti'nin yaptırdığı seçim anketleriyle ilgili haberini aktardı. Habere göre, AK Parti'nin 31 Mart yerel seçim için yaptırdığı anketlerde, partinin oyu kararsızlar dağıtılmadan yüzde 32-35'te seyrederek henüz beklentileri karşılamıyor.

AK Parti'nin bazı büyük illeri kaybetme riski bulunduğunu söyleyen parti yetkilileri, AK Parti — MHP ittifakının oylarının yerel seçim genelinde yüzde 52'inin altına düşmesi durumunda meşruiyet sorununun ortaya çıkabileceğini dile getirdi.

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere partinin üst kademesinin bu tabloyu değiştirmek için çaba göstereceğini, böyle bir durumun güven tazelemeyi gerektirebileceğini aktardı.

'KARARSIZ ORANI ÇOK YÜKSEK'

2014 yerel seçiminde Türkiye genelinde AK Parti yüzde 45.6, CHP yüzde 27.8, MHP yüzde 15.2 oy almıştı. Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçimini AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 52.59 ile kazanırken, genel seçiminde 'cumhur ittifakı' yüzde 53.66 oya ulaşmıştı. AKP yüzde 42.56, MHP yüzde 11.1 oy toplamıştı.

31 Mart yerel seçimleri öncesi anketlerde kararsız seçmen oranının çok yüksek olduğunu aktaran AK Partili üst düzey yetkililer, bunların ikna edilmesi için çalışılacağını belirtti. Yetkililer, İstanbul'u yine ihtimalinin yüksek olduğuna, ama Ankara'yı kaybetme riskinin bulunduğuna dikkat çekti.

'BAZI BÜYÜKŞEHİRLERDE SIKINTILAR OLABİLİR'

Bir AK Partili yetkili, yaptırdıkları anketlerden şöyle söz etti:

"Anketlerde kararsızlar dağıtılmadan partimizin oy oranı yüzde 32-35 aralığında. Beklentileri karşılamıyor, net. Ama daha kampanya sürecinin başındayız. Kararsızların oy oranı çok yüksek; yüzde 30'a yakın. İl bazında İstanbul iyi, ama Ankara çok da parlak gözükmüyor. Bazı büyükşehirlerde de sıkıntılar olabilir."

'GÜVEN TAZELEME GEREKİR Mİ?'

AK Parti Genel Merkezi'nden bir yetkili "Şu anda AKP'nin oy oranı 32-35 aralığında görünüyor, bunu yukarı çekmeye ihtiyaç var" dedi.

Bir başka AK Partili yetkili şöyle konuştu:

"31 Mart'taki seçimde oy oranı yüzde 40'ın altında kalabilir. Bu, iyi bir sonuç olmayacaktır. Böyle bir sonuç güven tazeleme tartışmalarını açabilir. Buna ittifak ortağımız MHP de dahil. Bu olursa Türkiye'nin politik iklimini değiştirebilir."

'MEŞRUİYET SIKINTIYA GİRER'

AK Parti'ye yakın bir kaynak da şunları dile getirdi:

"Eğer gerçekten bazı büyükşehirler kaybedilir ve oy oranında düşüş olursa meşruiyet işi ciddi sıkıntıya girer. Birbirinden farklı olsa da bu durum erken seçim söylemlerini gündeme getirir mi? Sanırım getirir, ama buna gerek kalmayacağını düşünüyorum. Daha yolun başındayız ve Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere çok ciddi şekilde çalışacağız."

Yerel yönetimlere büyük önem veren ve AK Parti'nin 16 yıllık iktidarına giden yolunu yerel yönetimlerden başlatan Erdoğan, özellikle İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirleri elinde tutmak istiyor.

'İMAMOĞLU FOTO FİNİŞE KALABİLİR'

Araştırma şirketi Konsensus Genel Müdürü Murat Sarı, İstanbul'da AK Parti adayı, TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın bir adım önde olduğunu, CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nda ise bir çıkış görüldüğünü aktardı:

"Bu çıkış bu hızda giderse İmamoğlu, Yıldırım'ı yakalayıp foto finişe kalacak gibi. Tam tersi olup Yıldırım arayı da açabilir. Son anketlerimize göre İstanbul'da AK Parti'nin oy oranı yüzde 52, CHP'nin yüzde 46."

'ŞİMDİLİK ÖZHASEKİ ÖNDE'

Ankara'da AK Parti'nin adayı Mehmet Özhaseki'nin bir puan önde olduğunu kaydeden Sarı, başkentte hem AKP hem de CHP adaylarından memnun olmayan seçmenler bulunduğunu, bu seçmenlerin yöneliminin nasıl olacağının önem arz ettiğini söyledi.

'YAVAŞ'IN ÖNE GEÇME İHTİMALİ YÜKSEK'

Konsensus müdürü, "Ankara'da kararsızların sayısı yüksek. Mansur Yavaş geçen seçimde de böyle yapmıştı, bu hızla giderse geçip gitme olasılığı çok yüksek. Ankara'yı AK Parti'nin kaybetme olasılığı var" diye konuştu.

'MHP'NİN OY ORANI YÜZDE 17'YE ÇIKABİLİR'

Sarı, AK Parti'nin oy oranının biraz daha gerileyerek yüzde 40'ın altına düşme olasılığı bulunduğunu, MHP'nin oylarının ise yüzde 16-17'lere kadar çıkabileceğini belirtti.

'EKONOMİNİN OLUMSUZ ETKİSİ'

MHP'den bir yetkili de AK Parti açısından seçmen üzerinde en olumsuz etkinin ekonomi olduğunu, bunun etkilerini sahada daha şimdiden gördüklerini, ancak yine de ittifakın başarı şansının yüksek olduğunu söyledi.

MHP ile kurulan ittifakın ciddi katkı sağlayacağını ve adayların zayıflığı ile ekonominin olumsuz etkilerini bertaraf edebileceğini savunan AK Parti'ye yakın bir kaynak, "Bazı büyükşehirlerde işler kolay olmayacak. Mesela Ankara bunlardan biri, ama İstanbul'a yönelik tereddüt yok" dedi.

'VATANDAŞTA ÖFKE YARATIYOR' 

Aynı kaynak şöyle devam etti:

"Ekonomideki gelişmeler vatandaşta bir öfke yaratıyor. Bunun bir bedeli olacak, bunun işaretlerini Türkiye genelinde görüyoruz. Beklentileri karşılamayan adaylar da başka bir unsur."

AKP'li üst düzey bir yetkili "Vatandaş ekonomideki gelişmeleri hissetmeye başladı. Olumsuz etki olmayacak demek, gerçekçi değil" diye konuştu.

Ekonomi bürokrasisine yakın bir kaynak, Ağustos 2018'deki şokla birlikte bazı dengelerin bozulduğunu, kur, büyüme ve enflasyonda beklenmeyen bir tabloyla karşı karşıya kalındığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

'EKONOMİDE DİZGİNLERİ GEVŞETMENİN BEDELİ OLABİLİR'

"Adımlar atılıyor. Kur gibi bazı alanlarda başarı sağlandı. Enflasyon, işsizlik ve bundan sonra üst üste iki çeyrek muhtemel daralma, işleri zorlaştıracak. Bu nedenle ekonomide daha gevşek politikaya sıcak bakanlar kadar biraz daha dikkatli olunmasını savunanlar görülüyor."

Bazı yetkililer, seçim öncesi asgari ücret artışı, şirketlerle bireylerin kredilerinde yapılandırma dahil ekonomide atılan adımların bir gevşeme sinyali verdiğini, ama henüz oy açısından katkısının görülmediğini kaydetti. Ekonomide atılan adımların olumsuz etkilerinin olabileceği, ek bazı adımların gerekli olduğu ve bunların gündeme gelebileceğinden söz etti.