AK Parti'de Davutoğlu'na bağlı 25 milletvekili...
Turkiyegundemi.com yazarı Müşerref Seçkin'in yazısında iktidar partisiyle ilgili çarpıcı kulisler var. Seçkin'in o yazısı haberimizde....
İşte Müşerref Seçkin'in o yazısı:
Bir 15 Eylül lafı dolanıp duruyor. Ne var ki 15 Eylül'de...Ben de iyi haber kaynağı bir eski dostla kahve içtim...
İstanbul'da bir kahve içimi bile kafamı karıştırmaya yetti o eski dostla..İktidar partisini çok iyi bilen biri. Ona sordum 15 Eylül'de ne olacak acaba diye ?
"Bir kere bayrama denk geliyor o gün. Korkulan bir şey olmayacak, bırak tarihleri de ben sana anlatayım " dedi ve devam etti :
"Fetö soruşturmasında ne kadar çok Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu etrafında dolanıyorlar görüyorsun. İşin onlara uzanacağı gözüküyor"
İyi de olur mu hiç. Ne kadar sert mesajlar verdiler. Biri yakın zamana kaar hükümetin başndaydı, diğeri de devletin başındaydı diye itiraz ettim.
"Partililer öyle düşünmüyor. Dikkat etmedin mi kuruluş yıldönümünde de en az alkışı onlar aldı. Ama onları harcamak da o kadar kolay değil. İkisi de kolay lokma değil diye konuştu bizim eski dost.
Peki ne olacak diye sordum
"Birincisi, Davutoğlu'nun kendi kontenjanından bilinen 25 milletvekili var. Bir de gizlenmiş Fetö'cüleri düşün. Hükümeti yıkarlar bir anda. Ayrıca bununla kalsa. Bütün belediyeler içersinde o kadar çok Feto'cu var ve bunların belirlenmesi de görevden alınması da çok zaman alıyor. Öyle ki, ismini vermeyeyim bir belediyede belediye meclisinde AK Parti'l üye bile kalmayabilir. O zaman belediyeyi CHP'li ve HDP'lilerin yönetimine bırakmak zorunda kalabilirler."
Gerçekten iktidar için zor bir durum diye yanıtladım. Ya çaresi ?
"Genel ve yerel seçimler birarada yapılacak. O yüzden muhalefetle çok iyi geçiniyoruz. CHP ve MHP de karşı çıkmaz erken seçime."
Peki bu kadar ısrarla erken seçimi reddetmeler, bir de içinde olduğmuz olağanüstü durum....
Aşkolsun diye güldü eski dost. "Yılların gazetecisisin bilmez misin siyasileri. Koşullar oluştu derler biter dedi. Ayrıca olağanüstü durum da bir koşul değil. Artık olağanüstülüğün olağan olduğu zamanlardayız. Bir seçim mi yapamayacağız.
Sonra da ekledi . "Bunları kimseye söyleme.."
Ben de olur dedim. Zaten kimseye söylediğim yok. Burada yazıyorum işte.
GÜMRÜK İMAMI
Bir arkadaşımın eşi. istanbul'da gümrükçüydü. Bir operasyon düzenlendi 3 yıl önce, pek çok gümrük memuruyla birlikte gözaltına alındı bir süre de cezaevinde kaldı.
Sonra Ergenekon ve Balyoz'dan hatırladığımız gibi beraat etti.
Anlatıyor:
"Vay arkadaş. Meğer bizim memurlardan biri Fetö'nün imamıymış. Onun verdiği listeyle amir memur bize operasyon yaptırmış. Beraat ettik ama hayatımız o arada mahvoldu.
Bir baktım bizi tutuklayan savcı, hakim polisler hepsi Fetö'den tutuklanmış."
Evet bunlar yaşanıyor dedim.
"Ama en içime dokunan şu oldu" diye devam etti:
"Başımıza bu işler gelince, bizim hanıma falan avukatı tutun diye malum imam güya iyilik yapmış. Altınlarını bozdurdu bizimki o avukata verdi davayı. Şimdi de o avukat Fetö'den araıyor, ortada yok.
Bu ne biçim kumpas arkadaş. Listeyi hazırla operasyonu yaptır. Sonra kendi avukatına verdir davayı..."
Daha neler duyacağız bakalım...
Müşerref Seçkin'in 15 Eylül'de ne olacak? yazısı için tıklayın!
turkiyegundemi.com