AKP kurmaylarından Erdoğan’a uyarı: Damat partiyi bitirecek!
Parti yöneticileri, çözülmesi gereken sorunları “seçmenin partiye duyduğu güvenin kaybedilmesi, adam ve akraba kayırmacılığı, parti içindeki ekipleşme ve gruplaşmalar, parti ve teşkilatlardaki dağınıklık” olarak sıralıyor.
Cumhuriyet gazetesinden Emine Kaplan'ın haberine göre, Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi ile Ali Babacan’ın önümüzdeki günlerde kuracağı partinin AKP’yi nasıl etkileyeceği tartışılırken, AKP kurmayları, İstanbul seçimlerinin ardından atılması gereken adımların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletildiğine dikkat çekerek, “Bazı konular var, bunların çözüme kavuşturulması gerekiyor.
Partililere tekrar güven verilmesi, adam ve akraba kayırmacılığı, parti içinde ekipleşme ve gruplaşmalara son verilmesi çok önemli. Erdoğan’ın bunlarla ilgili bir karar vermesi gerekiyor. Eğer gereken adımları atarsa parti 10 yıl daha sorunsuz iktidarda kalır, ama gerekenler yapılmazsa duvara toslar, tekrarlanan İstanbul seçimindeki gibi öyle bakar kalırız” uyarısını yapıyor.
İKİ FARKLI DEĞERLENDİRME
Gelecek Partisi ve Babacan’ın kuracağı partinin, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın oyunu aşağı çekecek bir potansiyele sahip olup olmayacakları konusunda AKP içinde farklı değerlendirmeler yapılıyor.
Bazı AKP yöneticileri, her iki ismin de tabanının olmadığını, AKP’yi etkileyecek bir güçlerinin bulunmadığını belirtirken “Kurucular Kurulu’na baktığınız zaman üst görevlere getirilmemiş bürokratlar, milletvekili aday listelerinde yer bulamamış eski milletvekilleri var. Başarılı olmaları mümkün değil. Tabanları yok, arkalarında bir rüzgâr yok. CHP ve diğer Erdoğan karşıtı blok gaz veriyor bunlara” görüşünü dile getiriyor.
Davutoğlu’nun AKP’nin çekirdeğini kırmayı, Babacan’ın ise liberal kesimi çekmeyi hedeflediğini kaydeden aynı AKP yöneticileri, “Başarılı olmaları mümkün değil. Madem siz bu kadar ‘parti yanlış yaptı, kuruluş ilkelerinden ayrıldı, istişare kültürünü terk etti’ diyorsunuz, ama parti yüzde 45, Cumhur İttifakı yüzde 52 oy alıyor. Vatandaş o zaman sizi ayrı parti kurmaya iten şey ne, diye sorar. Doktrin partisi ya da düşünce kuruluşundan öteye geçemezler” iddiasını dile getiriyor.
AKP içinde yeni kurulan ve kurulacak partilerle ilgili olarak daha dikkatli olunması ve önlem alınması, aksi takdirde AKP açısından durumun hiç açıcı olmayacağı uyarısını yapan parti yöneticileri de bulunuyor. “Tayyip Erdoğan ne yaparsa kendine yapar.
Birkaç konu var, çözerse çözer yoksa duvara toslarız” diyen bir AKP yöneticisi, bu sorunlarla ilgili şöyle bir tarifte bulunuyor: “Tanıdığınız 100 partiliye ‘5 sorun nedir’ diye sorun. Partinin yaşadığı sorunların 3’ü, 100 kişinin verdiği yanıtla ortaktır. Konular belli. Sayın Cumhurbaşkanı, bunları çözerse 10 yıl daha sorunsuz gideriz.
İstanbul’u niye kaybettik? İstanbul’da yerel seçimde çalışan eski ve yeni ilçe başkanlarına sorun, aynı şeyleri söylerler. Çözerse bu sorunları Erdoğan çözer. Bir karar alacak ya da almayacak. Tayyip Bey, ben bunları sorun olarak görmüyorum derse İstanbul’a baktığımız gibi öyle bakar kalırız.”
‘DAMAT BİTİRECEK’
Parti yöneticileri, çözülmesi gereken sorunları “seçmenin partiye duyduğu güvenin kaybedilmesi, adam ve akraba kayırmacılığı, parti içindeki ekipleşme ve gruplaşmalar, parti ve teşkilatlardaki dağınıklık” olarak sıralıyor.
Parti içindeki ekipleşme ve gruplaşma sorununun kaynağında ise Erdoğan’ın damadı Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın olduğu dile getiriliyor. Parti içinde yüksek sesle dile getirilemese de bazı milletvekilleri ve parti yöneticileri “Partiyi bitirirse damat bitirecek” değerlendirmesini yapıyor.
Bazı parti yöneticileri de, daha önce partiye yeni giren birinin hangi kademelere gelebileceğini yüzde 50 oranında planlayabildiğini, ancak şimdi bu oranın çok gerilere düştüğüne dikkat çekerek “Tekrar o güveni inşa edemezsek başka bir yere gidiyoruz demektir.
Eğer 6 ay, 1 yıl sonra yapamazsak Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu değil, hiç beğenilmeyen varsa o da yükselir. Mesele parti ve Erdoğan. Partide işler düzgün yapıldığı sürece sorun olmaz, diğerleri teferruat olarak kalır” görüşünü dile getiriyor.