AKP Yeni Yasa İçin Hazırlanıyor: Trol Faaliyetleri Cezalandırılacak

“Trollerle mücadele etmek üzere ‘resmi ve kurumsal bir mekanizma’ oluşturulması öngörülüyormuş, RTÜK benzeri”

Fehmi Koru, Star gazetesinde Taha Kıvanç müstear ismiyle yazıyordu*

Bugünkü yazımı da Ankara’dan yazan Taha Kıvanç’ın notlarına bıraktım.

İktidar cephesi trollerden yoruldu ve kendi eliyle kurduğu yapıyı daha fazla taşımamak için uygun bir yol arayışında mı?

Ankara’da böyle düşünenler var.

Biri, “Troller AK Parti’ye bakışı olumsuz etkilemeye başladı, bu da seçimde sandığa yansıyacaktır endişesi parti saflarında yaygınlaştı” dedi.

Trol, woke, cancel culture

‘Trol’ sözcüğü dilimize bir başka dilden girdi, ama zaten dünyanın bütün dillerinde aynı kelime kullanılıyor. İlk kullanıldığı dilde ‘hoşlanmadığı birini ya da bir düşünceyi karalamak için sosyal medya hesabını kullanan kişi’ anlamına geliyor ‘trol’. Bireysel bir uğraş. En çok da sanatçıları hedef alıyor o ülkede trol denen yaratık.

Uğradığı saldırı yüzünden sosyal medya hesabını kapatan sanatçılar -şarkıcılar, artistler- oldu.

Pis, kirli bir iş trol denen kişinin yaptığı…

ABD’de ve pek çok Batı ülkesinde yaygın kullanıma girmiş bir başka kelime de ‘woke’; aynı anlamda ‘cancel culture’ deyimi de kullanılıyor.

Trol bireylerin ideolojisi sayılabilir ‘woke’… Trol bireyler beğenmedikleri, hoşlarına gitmeyen kişileri hedef almakla yetinmeyip onlar gibi düşündüğünü varsaydıkları tarihi kişilikleri de karalamaya çalışıyorlar.

Bu yüzden heykeller yıkılıyor, itibarlar aşındırılıyor…

Henüz Türkçe bir ada kavuşmadı ama ‘woke’ tarzı ideolojik yaklaşımlar bizde de varlığını hissettiriyorlar.

Yakın geçmişte, ülkemizin iftihar kaynaklarından sayılması gereken çok yönlü bir değer, kendisine de sorulmadan, en iyi bildiği bir konunun üst kuruluna yerel yönetim tarafından üye gösterilince, yüzlerce trol, kendine özgü görüşlerini serbestçe yazma imkanı sağlayan bir ‘yandaş’ gazetede vaktiyle yazıları çıktı diye, o değerin üzerine gitti.

‘Woke’ usulü…

Kurul şimdi onsuz. Ve bana göre de onsuz olduğu için işlevsiz. Kendisini o göreve layık gören siyasi ve yakınları nedense kararlarının arkasında durmadılar.

Troller ‘woke’ haline dönüştü ve sonuç aldı ülkemizde.

Yasal düzenlemenin sahibi, trolleri en iyi tanıyan siyasetçi

İktidar cephesi şimdi bir yasayla trollerin işini zorlaştırmayı amaçlıyor.

Birkaç bakanlığın temsilcileri AK Partili bir yetkili başkanlığında bir araya gelmiş ve çıkartılacak yasa üzerinde son rötuşları yapmış.

Ankara’da konuşulduğunu duyduğum soruyu en başa yerleştirmiştim; “İktidar cephesi trollerden yoruldu ve kendi eliyle kurduğu yapıyı daha fazla taşımamak için uygun bir yol arayışında mı?” sorusunu…

Sorunun temelinde, yasa hazırlığı için yapılan ve devlet memurlarının katıldığı toplantıya başkanlık eden AK Partili yetkilinin partinin sosyal medya gruplarının destekçisi olarak bilinmesi yatıyor…

“Yalan haber ve dezenformasyonla mücadele” amaçlı yasa çıktığında, yasa, en başta, AK Parti ile uyumlu çizgide mesajlar yayınlayan sosyal medya kullanıcılarının çanına ot tıkar…

Konuya ilişkin haberlerde ‘dezenformasyon’ kelimesinin ‘organize, örgütlü, belli bir amaca yönelik içerikler’ olarak tanımlandığı bildiriliyor.

‘Trol’ tanımı bu.

Maaşlı insanlar bunlar.

Attıkları hakaretlerle dolu karalama mesajlarıyla görevlerini yerine getirmiş ve maaşlarını hak etmiş oluyorlar.

Benzerleri Rusya’da biraz daha geniş bir alanda faaliyet gösteriyor. Yalnız Kremlin yanlısı mesaj atmakla görevli değiller; içlerinden bir grup, başka ülkeleri hedef alan saldırılarda da görevli.

ABD’de 2016 ve 2020 seçimlerinde Rus trollerin sonucu etkilemeye çalıştıkları istihbarat raporlarına geçti.

Rus troller Almanya ve İtalya seçimleri öncesinde de rol aldılar.

Dil bilmeleri de gerekmiyor trollerin. Kendi dillerinde yazdıkları metinler ‘Google Translate’ aracılığıyla hedef kitlenin diline çevriliyor ve o ülkede yaygın isimler arkasına saklanan troller sosyal medya mecraları üzerinden saldırılarını gerçekleştiriyorlar.

Yerli ve milli trollerimizin kollarının başka ülkelere uzandığını duymadım.

Resmi ve kurumsal bir mekanizma, yani RTÜK

Trollerle mücadele etmek üzere ‘resmi ve kurumsal bir mekanizma’ oluşturulması öngörülüyormuş.

RTÜK benzeri.

Belki sosyal medya da RTÜK’ün gözetimine verilebilir. Neden olmasın…

‘Organize, örgütlü, belli bir amaca yönelik içerikler’ ile yürütülen ‘yalan haber ve dezenformasyon’ faaliyeti yasayla getirilecek yüksek cezalarla engellenecek.

Fazla uzağımda olmayan birisi, şu yakınlarda, “AK Parti muhalefete düştüğünde kendisini zora düşürecek altyapıyı şu sıralarda kendi eliyle kuruyor” görüşünü dile getirmişti. Bu da onlardan biri ve daha muhalefete düşmeden iktidardayken kendisine hizmet edenleri cezalandırmayla sonuçlanacak bir yol açıyor AK Parti.

Troller -hiç değilse bir bölümü- bunun farkında ve hazır AK Parti henüz iktidardayken kendilerine daha farklı bir iş arayışına girmiş durumdalar. Öyle anlaşılıyor.

Ankara siyasi çevrelerinde konunun ele alınışını işitince bayağı şaşırmıştım. Trolleri cezalandırmak için yasa çıkartmak ve bu görevi AK Parti’nin sosyal medya kadrosunun denetiminden sorumlu bir siyasinin ihtimamına teslim etmek bana ters görünmüştü.

“Kurtulmak istiyorlar” gerekçesini o yüzden makul buldum.

[Bir son not: Facebook bazı ülkelerden gelen şikayetleri dikkate alarak katılımcılarının siyasi içerikli katkılarını kısıtlamayla sonuçlanacak tedbirleri kendisi almaya hazırlanıyor. ‘Woke’ FB’ta da sonuç alacağa benziyor.]