AKP'li eski vekil: FETÖ'cüler 100 bin adet ceset torbası yaptırdı
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, köşesinde eski AKP milletvekili ve Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Selçuk Özdağ'ın açıklamalarına yer verdi. Özdağ, "Darbe girişiminden önce FETÖ'cülerin 100 bin adet ceset torbası yaptırdıklarını biliyoruz" dedi.
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, bugünkü köşe yazısında eski AKP milletvekili ve Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Selçuk Özdağ'ın açıklamalarını köşesine taşıdı.
Özdağ, “Darbe girişiminden sonra bazı itiraflar, resmi belgelere yansıyan bilgiler arasında, darbe girişiminden önce FETÖ'cülerin 100 bin adet ceset torbası yaptırdıkları, toplu mezar yeri olarak tarlalar aldıkları, etraflarını tel örgüyle çevirttiklerini de biliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Öztürk, Özdağ'ın açıklamalarını aktardığı köşesinde şu ifadelere yer verdi:
TBMM'de 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu kurulmuştu. Komisyonun başkanvekili de AKP Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ'dı. Özdağ, AKP'de genel başkan yardımcılığı görevinde de bulunmuştu.
Yakın dönemde partisinden istifa etti. Ahmet Davutoğlu'nun genel başkanlığını yürüttüğü Gelecek Partisi'nde genel başkan yardımcısı olarak siyaset yolculuğuna devam ediyor.
Önceki görevi nedeniyle birçok olayın perde arkasını da biliyor. 2010 yılında, anayasa değişikliğine Fetullahçılar büyük destek olmuştu. Fetullahçıların milletvekili adayı olarak gösterilmesini istediği çok sayıda kişinin listede yer almaması, sadece 5 kişinin adaylar arasında yer bulması cemaati kızdırdı.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın tutuklanmak istenmesi, MİT'in kiraladığı TIR'ların Hatay'da durdurulması, arama yapılması ilişkileri gerdi. Selçuk Özdağ, “Cemaat, sandıksız devlete sahip olmak istiyordu” diyor.
YAVUZ SULTAN SELİM'İN KAFTANI
Fetullah Gülen, 1999'da ABD'ye giderken, değişik kişiler adına uçağın birinci bölümünde bilet alınmıştı. Uçak kalkacağı zaman görüldü ki sadece Fetullah Gülen, yardımcısı ve emniyetin koruma olarak verdiği başkomiser vardı.
Gülen, şartlar oluşunca Yavuz Sultan Selim'in halife olarak giydiği kaftanla İstanbul'a gelecek, onu da milyonlarca kişi karşılayacaktı. Selçuk Özdağ, Yavuz Sultan Selim'in kaftanının da o dönem bu yüzden çalındığını anlatıyor.
Milletvekili, iş adamları, medya mensupları ABD'ye götürülüyor, Fetullah Gülen'le görüştürülüyordu. Fetullahçılar, giderek güç devşirdi, dini görünümlü yapı siyasallaşmaya, devleti ele geçirme planını daha hızlı uygulamaya başladı.
ÇANTA DOLUSU PARA
Siyasetçileri yanlarına çekmek için neler yapmıyorlardı ki? İşte bu olayı, bizzat yaşayan Selçuk Özdağ'dan dinliyorum:
“Milletvekili adaylığım sırasında, Fetullahçı olduğunu bildiğim iki kişi, Fetullah Gülen'in bana selam söylediğini, seçim çalışmalarına yardımcı olunmasını istediğini bildirdi. Ertesi sabah bana gelen iki kişi, ‘Emaneti getirdik' deyip çantayı bana vermek istedi. Çantayı hiç açmadım, ne olduğunu ısrarla sorunca açtılar.
Bir çanta dolusu para vardı. Açıkçası parayı alayım mı, almayayım diye tereddüt ettim. Ancak almamamın daha doğru olacağına inandım ve bunu kabul etmeyeceğimi söyledim.
Daha önce bana gelen imamlardan birisi sabah aradı, emaneti eve bırakmak istediğini söyledi. Yine kabul etmedim. İnanıyorum eğer o çantayı açmış olsaydım, alsaydım o anda gizli kameraya da alacaklardı. Artık, onların esiri olacaktım. Ticaretle, dinlemeyle, şantajla Fetullanhçıların yanında olanlar vardı. Bana da seçim çalışmasında kullanmam için para göndererek çengel atmak istediler. Bu oyuna gelmedim.”
CESET TORBALARI
Fetullahçıların bir darbe yapacağı söylentisinin dolaşmasına rağmen o dönemde yine de buna ihtimal verilmediğini anlatan Selçuk Özdağ, 15 Temmuz darbe girişiminin yeterince araştırılmadığı, davet edilenlere olayı çözecek sorular yöneltilmediği görüşünde. Mahkeme kararıyla adı “Fetullahçı Terör Örgütü-FETÖ” olarak kabul edilen bu yapının acımasızlığını Selçuk Özdağ şöyle açıklıyor:
“Darbe girişiminden sonra bazı itiraflar, resmi belgelere yansıyan bilgiler arasında, darbe girişiminden önce FETÖ'cülerin 100 bin adet ceset torbası yaptırdıkları, toplu mezar yeri olarak tarlalar aldıkları, etraflarını tel örgüyle çevirttiklerini de biliyoruz.”
KILIÇDAROĞLU'NA HAKSIZLIK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partinin sözcüleri her fırsatta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, belediye başkanının evinde oturmak yerine tankların önüne neden çıkmadığını gündeme getiriyor. O dönem, AKP Milletvekili olan Selçuk Özdağ'dan dinleyelim:
“Darbe girişimini öğrendiğimde, Çankaya Köşkü'ne çıktım. O dönem MHP'de bulunan Ümit Özdağ'la konuştum, ‘Direnin' dedi. Genel Başkan Devlet Bey'in de darbeye karşı olduklarına ilişkin açıklama yapacağını bildirdi. İnsanları sokağa davet ettim. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ulaşamadım.
TBMM Grup Başkanvekili Engin Altay'la telefonla konuştum, Kılıçdaroğlu'nun ‘Cumhurbaşkanının ve seçilmiş hükümetin yanındayız. TBMM'nin açık tutulmasını, Meclis'e sahip çıkılmasını' istediğini Engin Bey bana söyledi. O gecenin kayıtları, devletin elinde. Bakanların, milletvekillerinin nerede olduğu açıklanmalı.”
“DAVUTOĞLU'NDA FETÖ ROLÜ VAR”
AKP genel başkanlığı, başbakanlık görevinde bulunan Ahmet Davutoğlu, başbakanlık görevine başlarken, korumalarından bir tanesinin bile Fetullahçı olmamasına özen gösterilmesi talimatı veriyor. Selçuk Özdağ, arkasından şunları söylüyor:
“Davutoğlu, başbakanlığı döneminde FETÖ'cüleri önemli görevlerden alıp kızağa çekmeye başlamıştı. Davutoğlu'nun Başbakanlık ve genel başkanlığı bırakmasında FETÖ'nün ve egemen güçlerin rolü vardır. Eğer, Davutoğlu görevde kalmış olsaydı, FETÖ'cüler darbe yapamazdı.” Çok şey bilen Selçuk Özdağ, yeri geldikçe anlatmaya, açıklama yapmaya devam etmeli.
Yazının devamı için TIKLAYIN