AKP'li Vekil CHP'li Vekile Sansür Yasasını ABD ile Uzlaşarak Hazırladık Demiş

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, AK Parti Milletvekili Ahmet Özdemir'in sansür yasasını ABD ile görüşerek hazırladıklarını söylediğini açıkladı.

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Halk TV canlı yayınında, sansür yasasına ilişkin konuştu.

AK Parti Milletvekili Ahmet Özdemir'in yasayı ABD ile görüşerek yaptıklarını söylediğini aktaran Başarır, ''Yaklaşık 1 saat önce AK PARTİ Milletvekili Ahmet Özdemir, neden bu yasayı getirdiklerini anlatma gereği hissetti. Dedi ki, merak etmeyin, telaşlanmayın. Biz ABD ile ABD Büyükelçisi ile uzlaşarak bu yasayı yaptık. Bunu Meclis'te Genel Kurulu'nda söyledi. Kürsü de söyledi'' ifadelerini kullandı.

“BİZ, MECLİS KAPANMADAN ÖNCEKİ DÖNEMDE AMERİKALI İLGİLİLERLE BU YASAYI VE ÖZELLİKLE 29'UNCU MADDEYİ KONUŞTUK”

Özdemir’in TBMM tutanaklarına da geçen konuşması ile İyi Partili ve CHP’li Milletvekillerinin tepkisi şu şekilde:

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir: Normalde önergemiz üzerine söz almayacaktık ama bazı şeylerin kayıtlara geçmesini istiyoruz, belki tarihe not düşmek, belki kayıtlara geçmesi gerekli olabilir çünkü hem Avrupa Birliğinin bakış açısı hem Venedik Komisyonunun çalışmalarıyla ilgili burada konuşuldu ama şunun bilinmesini istiyorum: Biz, Meclis kapanmadan önceki dönemde bu konuya ilgi duyan Amerikalı ilgililerle bu yasayı ve özellikle 29'uncu maddeyi konuştuk. Amerikan Büyükelçiliği Başmüşaviri, Uluslararası Politikalar Şefi...

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın: İcazet mi aldınız?

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal: Yani onların talebiyle konuştuk

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın: İcazet mi aldınız, ne yaptınız?

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal: Onların görüşme talebiyle...

İyi Parti Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli: Eyvah, eyvah! Amerikalılarla mı konuştunuz siz!

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir: Onlar bizden bu yasayı...

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın: Ya, icazet aldınız.

İyi Parti Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli: Ne yaptınız ya böyle.

"HER ŞEYİ AMERİKA'YA SORUN SİZ DE!"

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir: Onlar bizimle bu yasayı görüşmek istediler.

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın: Her şeyi Amerika'ya sorun siz de ya!

İyi Parti Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli: Eyvah, eyvah!

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal: Venedik Komisyonu da geldi konuştu.

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın: Neyse tamam hadi, alabildiniz mi icazet onu söyle.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir: Sebebini de söyleyelim. Belki bu konuyu merak edenler vardır. Biz dünyada şu anda çok kullanılmayan, mevzuatı çok olmayan ama bütün insanların imkânlarından faydalandığı bir alana ilişkin düzenleme yapıyoruz. Bu yaptığımız düzenleme..."

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın'ın "Ne dedi Amerikalılar onu söyle, Amerikalılar ne dedi?" demesi üzerine AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir şöyle devam etti:

"BİZ ONLARLA BU TOPLANTIYI BİRLİKTE YÜRÜTTÜK"

“Daha sonra Venedik Komisyonuyla toplantı yaptık. O bugün burada zikredilen o raporların içeriğinde benim de görüşlerim var. Biz onlarla bu toplantıyı birlikte yürüttük, rapor yazıcıları burada, isimlerini aldım. Bir tek endişe dile getirdiler, raporda da onu yazmışlar: “Şu anda böyle bir yasa yapılmasının acelesi yoktu.” diye. Ama bir şey söyleyeyim size Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 10’uncu maddesiyle ilgili bir paragraf var komisyon raporunda.

Avrupa insan Hakları Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesinin (2)’nci fıkrası ile bizim düzenlememizdeki 29’uncu maddenin metinlerini karşılaştırmanızı istiyorum. Bakın Venedik Komisyonu Raporu’nda orayla ilgili nasıl bir atıf yapmış. “Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu fikir sahibi olma, kamu mercilerinin müdahalesi olmadan ve sınırlandırmadan bağımsız olarak bilgi ve fikir alıp verme özgürlüğünü de kapsar. Bu özgürlüklerin kullanılması bazı görev ve sorumluluklarla birlikte geldiğinde kanunda öngörülen demokratik toplum, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün, kamu güvenliğinin çıkarları bakımından nizamsızlık ve suçun önlenmesi, sağlık ve ahlakın korunması, başkalarının itibar ve haklarının korunması gibi önlemler yasayla alınabilir.” diye Venedik Komisyonu kendi raporunda bunu gündeme almış.

"Amerikalılar, bizim dezenformasyon yasamızla sizin yasanız birebir örtüşüyor' dediler"

Bu yaptığımız düzenleme birçok ülkeye örnek olacak. Dolayısıyla bunu merak ettikleri için bizimle görüşmek istediler. Biz de bu yasanın içeriğini, özellikle 29’uncu maddeyi Amerikalılara anlattık. Sonunda şunu söylediler, konuşmalar kayıt altında, evraklara bakabilirsiniz: “Bizim dezenformasyon yasamızla sizin yasanız birebir örtüşüyor” dediler, toplantıyı öyle bitirdik.

Şimdi, yaptığımız 3’üncü görüşme de Avrupa Parlamentosuyla oldu. Avrupa Parlamentosuna 29’uncu maddeyi onların hukukçularıyla beraber anlattım. Anlattıktan sonra “Bize bu böyle anlatılmamıştı. Bunu bir sansür yasası olarak değerlendirmiştik.” dediler. Ben size şunu söyleyeyim kıymetli milletvekillerim: Milletvekillerimizin burada yaptığı yorumlardan müstesna, dışarıda yapılan yorumlar üzerine söylüyorum: Bu yasayı “sansür yasası” diye ifade etmek içi boş bir söylem çünkü bu yasanın sansürle alakası yok. Bu yasada sosyal medya kullanıcılarının, sosyal medyanın sınırlandığı söylemi içi boş bir söylem. Çünkü sosyal medya kullanıcılarının birbirleriyle yaptığı görüşmeler 29’uncu maddenin konusu değil. 29’uncu maddede bir özellik var. Bakın, baştan beri hep anlatıyoruz, Feti Bey de anlattı, bizim hukukçularımız da anlattı; bu bir somut tehlike suçu. Nereden anlıyoruz bunu? 29’uncu maddenin 4’üncü şartından anlıyoruz. Diyor ki: “sahada sonuç verdiğinde…” Yani kişinin düşünce açıklaması cezalandırılmıyor burada. Kişinin açıkladığı düşünce, gerçeğe aykırı bir bilgi toplumda bir infial uyandırmışsa, bir hareket oluşturmuşsa yani somut tehlike suçu kastımız bu. Bu hareket oluşmadığı sürece bu suç oluşmaz.

Bizim iddiamız şudur -onlara da anlattık, bunu makul karşıladılar- bu suçun konusu ve muhatabı basın mensubu olamaz. Çünkü hiçbir basın mensubu gerçeğe aykırı olduğunu bile bile, toplumda infial uyandıracağını bile bile, toplumun sağlığını, kamunun güvenliğini, ülkenin iç ve dış güvenliğini tehdit edeceğini bile bile bir haber yapmaz. O yüzden bu suçun konusu basın mensubu olamaz, bunun böyle bilinmesini istiyorum. Farz edelim ki bir basın mensubu böyle bir haber yaptı, Türk Ceza Kanunu’nun 218’inci maddesinde özel hüküm var: “Basın mensuplarının fikir açıklaması ceza kapsamında değildir.” diyor.

Dolayısıyla, bilinen yanlışlarla, kalıplaşmış hamasi sözlerle bu yasayı değerlendirmeyin. Bu yasada yaptığımız çalışmayı hukuki olarak değerlendirin, hukukçularınızla bunu konuşun. Biz bunu hukukçularla konuştuk, Avrupa’daki uygulamalarına baktık, dünyadaki iyi ve kötü uygulamalarına baktık ve bir örnek oluşturduk. Geri başa dönüyorum, niye bunu bizimle konuşuyorlar? Çünkü dünyaya örnek olacak bir sistem hazırlıyoruz.”