AKP'nin Gözde Müteahhitlerinde Seçim Korkusu Başladı

AKP'nin, anketlerden ve sokak röportajlarındaki aleyhine çıkan sonuçlardan sonra iktidarı kaybetme korkusu yaşadığı ve hatta bu korkuyu yandaş çevreleri tedirgin ettiği öne sürüldü.

Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş, AKP'nin iktidarı kaybetme endişesi üzerinden yandaş iş adamlarının paniklediğini kaleme aldı. Ayrıca, durumu fark eden iktidar da sahaya yeni bir beşli şirketler grubu gönderdiği ileri sürüldü.

Kamu ihalelerini sürekli aynı şirketlerin aldığını ifade eden Yarkadaş, yazısında ‘’Düzen değişir ve AKP giderse ne yaparız?’’ kaygısı taşıdıkları konuşuluyor. Ve yine bu 5 şirketten birinin sahibi yakın çevresine “İşler o kadar karıştı ki; malların hangisi benim, hangisi yukarının artık ben bile bilmiyorum” diye dert yanıyor" ifadelerini kullandı.

İşte Barış Yarkadaş'ın yandaş iş adamları için kaleme aldığı yazısı şu şekilde:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP döneminde büyüyüp palazlanan ve Türkiye’nin en büyük kamu ihalelerini alan 5 şirket için “5’li çete’’ tanımını kullanıyor. Ki; bunda haksız da değil… Bu şirketler, otoyoldan enerjiye, köprüden santral yapımına dek her ihalenin vazgeçilmezi… Adı geçen şirketler o denli büyüdü ki; dünyada en çok kamu ihalesi alan şirketler sınıfının üst sıralarına yerleştiler.

KORKU BAŞLADI

Ancak belli ki; iktidarın saçma sapan yatırımları onları da yormaya ve korkutmaya başladı. Bu yüzden biraz tedirgin oldukları; ‘’Düzen değişir ve AKP giderse ne yaparız?’’ kaygısı taşıdıkları konuşuluyor. Ve yine bu 5 şirketten birinin sahibi yakın çevresine “İşler o kadar karıştı ki; malların hangisi benim, hangisi yukarının artık ben bile bilmiyorum” diye dert yanıyor.

YAKLAŞAN TEHLİKEYİ GÖRÜNCE…

Ve yine aynı iş insanının oğlunun, şirketin artan borç yükü dolayısıyla yurt dışında yaşamaya karar verdiği ve şirketle tüm bağlarını kopardığı da iş dünyasında biliniyor. Anlayacağınız, iktidarın ‘’günü kurtarma, rant yaratarak kasayı doldurma ve siyaset yapma” anlayışı, artık AKP’ci iş insanlarını da kara kara düşündürüyor.

YEDEKLER DEVREDE

Sanırım iktidar da bunun farkında olduğu için, sahaya yeni bir beşli şirketler grubu daha sürdüler. Son dönemlerde aldıkları ihalelerle göze çarpan bu şirketler, aslında faaliyetlerini uzun yılardır sürdürüyor. Ancak hepsinin ortak özelliği AKP iktidarı ile birlikte büyümüş olmaları… Bu şirketler; uzun süredir işçi protestolarıyla karşı karşıya kalan Rönesans Holding, ERG İnşaat, Taşyapı, Özaltın ve Yapı-Yapı İnşaat olarak sıralanıyor.

ORTAK ÖZELLİK

Adı geçen şirketlerin en önemli özelliği davet usulü ile ihale alması ve bu ihalelerin hazine garantili olması… Yani; hükümet bu şirketleri ihaleye girmesi için davet ediyor, ardından ise yapacakları tüm işler için Euro cinsinden garanti veriyor.

Bu şirketlerden, Akşam Gazetesi’nin sahibi olan Yapı-Yapı ile Taşyapı, son olarak Halkalı -Kapıkule Demiryolu İnşaatı’nın yapımını 7 milyar TL’ye üstlendi. Taşyapı’nın son bir ayda yine davetiye usulü ile 40 milyar TL’lik iş aldığı belirtiliyor.

PARALAR BİZİM CEBİMİZDEN…

ERG İnşaat ise Ankara-Niğde Otoyolu’nun yapımını üstlenen firma…

ERG İnşaat, otoyolda gerekli olan konaklama tesislerini tamamlamadığı için vatandaş bu yolu tercih etmiyor. Ancak bu ERG için sorun değil… Çünkü ERG İnşaat, hükümetle yaptığı anlaşma uyarınca 75 bin araç geçiş garantisini almış durumda… Oysa bu otoyoldan şu an günde 5 bin araç geçiyor. Kalan 70 bin aracın geçiş ücretini ise vatandaş ödüyor.

Ne güzel alışveriş değil mi?

Doğrusu bu yöntem Deli Dumrul’un bile aklına gelmemişti!

Tabii ‘yükselen yıldız’ ERG’nin ‘başarıları’ bununla bitmiyor. Ankara’yı İzmir’e bağlayacak olan demiryolu ihalesi de Ulaştırma Bakanlığı tarafından tek bir kalemde yine ERG’ye veriliyor. Bu ihalenin bir özelliği ise 21 milyar TL’lik bir bütçeyle, dünyanın en büyük ihaleleri arasında olması… Üstelik bir de Euro cinsinden hazine garantisi verilmesi…

AKP’NİN RANT HIRSI YÜZÜNDEN…

Yukarıda özetlediğim ihaleler ve bu ihaleleri alan şirketlere ödenecek paraların tümü, senin, benim cebimden çıkıyor ve çıkacak… AKP’nin günü kurtarmaya dayalı rant politikaları, soframızdaki porsiyonları daha da küçültecek… Kısacası o paralar hepimizi biraz daha yoksullaştıracak."