Ali Koç: Nihat Özdemir borçlarını hazine garantili imzalıyor

Kulüpler Birliği Vakfı’nın toplantısından çıkan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, gündemle ilgili çok çarpıcı ifadeler kullandı.

Türkiye Futbol Federasyonu ile yaşanan harcama limiti konusuna değinen Ali Koç, “Nihat Bey ‘Yok efendim ben olsam Bankalar Birliği anlaşmasını imzalarım’ demiş. Kendi şirketlerinin borçlarını hazine garantili imzalıyor. Hazine garantili borçları ben de imzalarım” dedi.

Koç, “Köşeye sıkıştırılmış vaziyetteyiz. 64’ten 18’e inmek söz konusu bile değil. Böyle yaptığınız zaman. Ben federasyona gidip diyeceğim ki 4 hafta içinde Levent’te binaya taşın, Mercedes’leri bırakın bisikletle işe gidin. Hiçbir farkı yok” ifadelerini kullandı.

Ali Koç'un açıklamaları şöyle:

“Bugün Fenerbahçe’ye yapılan muamele, hiçbir şekilde gerçekçi değil, uygulanabilir değil. Nihat Bey ‘yok efendim ben olsam Bankalar Birliği ile anlaşmayı imzalarım’ demiş. Kendi şirketlerinin borçlarını hazine garantili imzalıyor. Hazine garantili borçları ben de imzalarım.

Sen daha 2010-11 şampiyonunun kim olduğunu söyleyemiyorsun. Bugün sana yaptırım uygulamazlar diğerine uygularlar. Ben aptal mıyım 250 milyon almak varken geri çevireyim. Yapamıyorsak bir nedeni var. Bunları sıralayınca ‘haklısınız’ deniyor. İnşallah orta yolu bulacağız.”

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in açıklamaları hakkında konuşan Koç, “Türk futbolunun ya da genel bir şeyin kıblesi olmak iyi bir şey ama bu kadar kötü durumdaki Türk futbolunun kıblesi olmak övünülecek bir şey değil. Ben Mustafa Cengiz’e, ‘Başkanım siz sağlığınıza kavuşun, ben şampiyon olmuş kadar sevinirim’ dedim, sözlerimin de arkasındayım” dedi.

Mert Hakan Yandaş transferiyle ilgili tartışmalara değinen Koç, “Futbolcu transferinde etik olmayan tek şey vardır. Mukavelesi olan futbolcuyu, kulübün haberi olmadan arkadan dolaşıp almak. Mert Hakan’da böyle bir durum yok, sözleşmesi bitiyordu.

Mert Hakan’la telefonda konuştum, net bir duruş sergiledi. ‘Benim sözüm var 10 Haziran’a kadar tutmak zorundayım, belli şartlarda anlaştık, karşı taraf sözünü tutmazsa konuşuruz’ dedi. Nitekim öyle oldu. Çocukcağız da bir kez arkasına dönüp bakmadı. Türk futbolunda yöneticilerin şöyle tavırları var. Bir oyuncuyu transfer edemeyince suçlamalar başlıyor. Oyuncunun karakteri tartışılıyor. Yok daha fazla para almış. Bizim transferlerimiz, daha evvel konuşmuş olduğu şartlardan daha makul”