ABD seçimlerinde Amerikalı Yahudiler kimi destekledi?

Cumhuriyet'den Mustafa Birol Güger'in haberine göre Amerikan Demokratik Yahudi Konseyi'nin (JDCA) Twitter'dan paylaştığı verilere göre, ABD'de yaşayan Yahudi seçmenlerin %21'i seçimlerde Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump'ı desteklerken, %77'si oyunu Demokratik Parti'nin adayı Biden'dan yana kullandı.

JDCA bu durumu, "Joe Biden'ın, aralarında Yahudi seçmenlerinde olduğu tarihi %56'lık oy oranına ulaşmasının bir nedeni var; o bizim değerlerimizi paylaşıyor ve milletimizin ruhunu canlandırıyor. Amerikalı Yahudilerin ezici çoğunluğu Donald Trump'ı reddetti ve bu da seçimin sonucunun şekillenmesine yardımcı oldu" ifadelerini kullandı.

7 Ekim'de Haaretz'in Zoom yayınına katılan, köşe yazarı Chemi Shalev, konuya ilişkin olarak, “Trump'ın etrafı, ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman gibi, İsrail'in en büyük öncelikleri olduğunu iddia eden ve buna karşı çıkanlara da karşı çıkan tipte Yahudilerle çevrili.

Dolayısıyla, onların bakış açısına göre, "İyi bir Yahudi, (İsrail politikasından dolayı) Trump'a oy veren Yahudidir" ve bu sebeple, sosyal hizmetler veya seküler yaşama daha çok önem veren diğer Yahudilerin kimler olduğunu anlayamıyorlar. Anlamıyorlar, çünkü o Yahudileri gerçekten tanımıyorlar. [Trump'ın] çevresindeki Yahudiler, geniş Amerikan Yahudi toplumunu temsil etmiyorlar" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Aynı yayında muhabir Allison Kaplan Sommer ise “Geçen haftaki başkanlık tartışmasında, Trump'ın beyaz üstünlükçüleri kınamayı reddettiği konuşmayı hatırlıyor musunuz? Sanırım bu onun davasına zarar veriyor. Yahudi oylarını umursuyorsa, İsrail ile ilişkiler temelinde onu desteklemeye ikna olabilecek seçmenler olduğunu bilir, ancak neticede onlar da bu söylemleri duyuyorlar ve bu da onu desteklemelerini imkansız kılıyor" ifadelerine yer vermişti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın yer yer sertleşen ırkçı tutumu ve onu destekleyen kitle içerisindeki 'beyaz üstünlükçü' grupların kampanyalarına konu olan "aşırı sağ" soslu söylemler, Amerikan Yahudilerini, Cumhuriyetçi kamptan ayırmış görünüyor. Bu durumda, ortaya çıkan tablo bizlere, "Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak" deyişini anımsatıyor. Donald Trump, bir taraftan Amerikan tarihinde benzerine az rastlanır ölçekte İsrail yanlısı politikalar izlerken, diğer taraftan da yaşadıkları ülkede ırkçılığın yükselişinden tedirgin olan Amerikalı Yahudilerin nabzını tutmakta ve taleplerine samimiyetle cevap vermekte başarısız oldu.