Andımızı kim yazdı ne zaman yazıldı? Reşit Galip kimdir?
Danıştay kararıyla yeniden okullarda okutulmaya başlanan ve ülke gündeminin ilk sıralarına yerleşen 'Öğrenci Andı' ne zaman ve kim tarafından yazıldı? Andımızın yazarı Reşit Galip kimdir? Reşit Galip'in hayat hikayesi ve detaylar...
76 yıldan beri ilkokullarda her sabah söylenmekte olan ve dün gece kaldırılan 'Öğrenci Andı'nı yazan dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip...
Andımız ilk olarak 23 Nisan 1933 yılında okutuldu. 1933 yılındaki ilk hali şöyleydi:
Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
1972 YILINDA DEĞİŞTİRİLDİ
And, 1972 yılında değiştirildi. 29 Ağustos 1972 tarih ve 14291 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan ilkokullar yönetmeliğinin 78. Maddesinde andda yer alan "budunumu" kelimesi "milletimi" olarak değiştirilirken "Türküm, doğruyum, çalışkanım" diye başlayan cümle ile sonra yer alan "Ne mutlu Türküm diyene" cümlesi eklendi...
1972 yılında şu şekilde söylenmeye başlandı:
Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, canımdan çok sevmektir. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk; açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim. Ne mutlu Türküm diyene!
1997 YILINDA BİR KEZ DAHA DEĞİŞTİRİLDİ
And, 1997 yılında ikinci defa değiştirildi. "Öğrenci Andı"nın günümüzde söylenmekte olan metni, Millî Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisinin Ekim 1997 tarih 2481 sayısında yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 10. Maddesiyle belirlenmişti.
1997 yılındaki son hali ise şöyleydi:
Türküm, doğruyum, çalışkanım. İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene!
REŞİT GALİP KİMDİR?
Hakkında sıkça konu açılan ve andımızın yazarı Reşit Galip’in hayatı şu şekilde… Reşit Galip ya da Mustafa Reşit Baydur 1893 yılında Rodos'ta doğdu. Babası mahkeme reislerinden Mehmet Galip Bey, annesi Rodoslu Münevver Hanım'dır. İlk ve ortaöğrenimini Rodos'ta tamamladıktan sonra liseyi İzmir'de okudu. Milliyetçi, hırslı, heyecanlı bir gençti. II. Meşrutiyet'in temmuz ayında ilan edilmesinden esinlenerek lisenin son sınıfında iken “Ferday-ı Temmuz” adlı bir gazete çıkardı.
1911'de İstanbul Tıbbîye Mektebi'ne girdi. Tıbbiye öğrencisi iken arkadaşları için “Hakikat” gazetesi adlı bir gazete ve “Sivrisinek” adlı karikatür dergisi çıkardığı gibi, İstanbul'da çıkan çeşitli gazetelerde yazıları yayımlandı. Okulda Türk Ocakları'nın bir şubesini açtı ve diğer askeri okullardaki ocakların müfettişliğini üstlendi. Öğrenciliği devam ederken gönüllü olarak Balkan Harbi'ne katıldı ve yaralandı. Ardından I. Dünya Savaşı'na katılmak için gönüllü odu; Çatalca ve Kafkasya Cephelerinde savaştı; Erzurum’da hastalanarak geri döndü. Tıbbiye’yi 1917'de bitirebildi.
Mezuniyetinden sonra aynı fakültede asistan olarak çalıştı. Beğenmediği öğretim sisteminin yenileştirilmesi için “Mekteb-i Tıbbiye” adlı bir broşür yayınlayan Reşit Galip, bir sonuç alamayınca istifa etti.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI OLDU
Dolmabahçe'de cumhurbaşkanının sofrasında bulunduğu bir gece, Milli Eğitim Bakanı Esat Bey'i eleştirmesi, Reşit Galip'in Atatürk'le çatışmasına neden olmuş, kısa bir süre için ilişkilerini gölgelemişti. Ancak çok geçmeden Esat Bey istifa edince 19 Eylül 1932'de bakan olarak Reşit Galip Bey atandı.
ANDIMIZI O YAZDI
26 Eylül 1932'de açılışı yapılan Türk Dil Kurumu'nun başkanı Samih Rıfat Bey hayatını yitirdiğinde, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yanısıra bu kurumun başkanlık görevini üstlendi. Bakanlığı sırasında ilkokuldan başlayarak öğrencilere Atatürk ilkelerine bağlılık ruhu aşılamaya yönelen Reşit Galip Cumhuriyet 10. yılını doldururken 23 Nisan 1933 sabahı çocuklarına kendi yazdığı bir andı okutmuş ve o gün Çocuk Haftası’nı açış konuşmasında da bu metni tekrar etmişti.
Bu konuşmanın ardından Bakanlıkça yayımlanan bir genelge ile Cumhuriyet'in 10. yılından başlayarak okullarda bu ant sürekli hep bir ağızdan okutulmuştur. Dünyanın sayılı müzeleri arasına giren Anadolu Medeniyetleri Müzesi onun bakanlığı döneminde tasarlandı. Milli bir müze kurulmasının yanısıra Milli Kütüphane ile İlimler ve Sanatlar Akademisi'nin kurulması onun bakanlık dönemine kararlaştırılmıştı.
ZATÜRREDEN ÖLDÜ
Bakanlıktan ayrıldıktan sonra rahatsızlığı zatürreye dönüşen Reşit Galip, 5 Mart 1934 günü hayatını kaybetti. Cebeci Asri Mezarlığı'na defnedildi. Reşit Galip Bey, evli ve 3 çocuk babasıydı.