Arınç: Evime temizliğe gelen KHK'lı daire başkanı kadını görünce yerin dibine geçiyorum

Bülent Arınç, KHK ile gerçekleştirilen ihraçlarla ilgili olarak "Evime temizlik yapmaya gelen, daire başkanlığından ihraç edilmiş bir kadını gördükçe, eşi polis, ihraç edilmiş bir başka kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum" dedi.

Kemal Öztürk’ün YouTube kanalındaki ilk konuğu eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç oldu.

Arınç, Öztürk’ün “Artık neredeyse 'kanayan bir yara' cümlesiyle tanımlayacağız bunu. KHK meselesi, mağdur olanlar... Çıktığınız canlı yayınlarda, sosyal medya hesaplarınızda binlerce mesaj geliyor size. KHK meselesini nasıl çözeceğiz?” şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:

"Faciadır. KHK bir faciadır. Allah biliyor ki en az 7-8 televizyondaki mülakatımda en sonda sadece buna dikkat çekmek için “Biz bir maaş alacaksak Yüksek İstişare Kurumu’ndan, bunun yarısını zaten öğrencilere burs olarak veriyordum, gene vereceğim, yarısını da KHK mağdurlarına vereceğim demiştim.

Çok eleştirildim ama ben sadece KHK faciasına dikkat çekmek için bunu yaptım. Zaten yaptığım bir şey benim. Çevremde o kadar çok bu felaketi yaşayan insan var ki. Ben onlara acıyorum, merhamet ediyorum. Aslında onlardan da özür diliyorum.

Evime temizlik yapmaya gelen, daire başkanlığından ihraç edilmiş bir kadını gördükçe, eşi polis, ihraç edilmiş bir başka kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum. Ve onlara birkaç kuruş daha fazla vereyim de bir katkım olsun diyorum.

Kırıkkale’den yumurta getirip de kapı kapı satmaya çalışan bir genel müdür yardımcısı gördüğüm zaman felaket görüyorum. Bir benzinliğe gittiğim zaman bir Danıştay üyesinin pompa tuttuğunu gördüğüm zaman acı duyuyorum. Bir lokantada, restoranda bulaşıkçı olarak çalışan bir genel müdür gördüğüm zaman perişan oluyorum. Bütün bunları yaşıyor Türkiye. Kimse savunamaz bunu."


​'Önce teröristti, terörle mücadelede şehit düştü, şehit oldu'

Arınç’a yargılanan kişilerden aklanıp, beraat edenlerin işlerine geri dönememeleri de soruldu. Arınç, 'can yakıcı' olarak yorumladığı soruyu Zekeriya Altunok örneğiyle yanıtladı:

"En son feci bir olay yaşandı. Bildiğiniz gibi bir polis memuru mesleğinden ihraç edilmiş. Sonra yargılanmış. Sanıyorum 15 ay kadar da tutuklu kalmış, beraat etmiş, beraat ettikten sonra görevine iade etmemişler, söylediğiniz sebepten. Askere gitmiş. Ağrı’da PKK’yla yapılan çatışmada şehit oldu. İki masum evladı var. Önce teröristti, askere gitti, terörle mücadele şehit düştü. Dün niye terörist dediniz bu adama? Bugün niye şehit diye sahip çıkıyorsunuz. Araştırdım, eşi kadıncağız iş aramaya gittiğinde 'Senin kocan teröristlikten ihraç edilmiş, seni işe alamayız' demişler."

'İhraç edilenler için af çıkarılmasına gerek yok'

Arınç, kanun hükmünde kararname (KHK) konusu gündeme geldiğinde 'Af çıkarılacak' gibi bir önerinin meydana geldiğini belirtti ve buna gerek olmadığını söyledi:

"KHK konusu gndeme geldiğinde af çıkacak diye bir söz var. Bu konuda af çıkmaz, çıkmaması lazım. Çünkü işlenmiş bir suç yok. Kim kimi affedecek diye başlayanlar da var, doğrusu da budur. Ben devlete de bir suçlama yapmıyorum, doğru da olsa yanlış da olsa gerekeni yaptılar. Ama hemen hukuki kılıfa koymaları gerekirdi. Bunun için bir komisyon kuruldu ve komisyon layıkıyla işini yapmadı.

Bunun için bir af çıkarılmasına gerek yok. Burada af olmaz, burada olacak şey OHAL kararnameleriyle ihraç edilen kişilerin, bunların bir kısmı Meclis'te yasalaştığı için yeni bir düzenlemeyle haklarının iade edilmesidir. Bunların bütün sonuçlarını ortadan kaldıracak yeni yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Zor değil. 'Şu şu kararnamede görevinden ihraç edilmiş, haklarında soruşturma açılmamış kişiler görevlerine iade edilecektir' denilecek. Bir haftada bile yapılabilir."