Artık öpüşmeyi kaldıramıyorum! Cansu Dere neden isyan etti?

Canımı sıkan her şeyi hayatımdan çıkartırım

'Sıla' dizisinde Boran aşkının kahramanı olarak ekranda romantizm fırtınası estiren Cansu Dere, 'Son Osmanlı-Yandım Ali' filmindeki ateşli öpüşme sahnelerinin çok konuşulması üzerine ilginç bir karar aldı: Artık kamera önünde öpüşmeyeceğim! Kaldıramıyorum. Canım sıkıldı ve ben canımı sıkan her şeyi hayatımdan çıkartırım. *

Sıla ile Boran'ın aşkı gerçekte yaşanılabilir bir şey mi? Ya da bu aşk masal mı gerçek mi?

Onların aşkı bence gerçekçi bir aşk. Yani yaşanabilir. Tabii çok zor şartlarda yaşıyorlar ama o zor şartlara rağmen temiz kalmış duyguları ve sevgiyi görüyorlar. Böyle biraz masalsı şeyler ilgi çekiyor ama bu aşk gerçekçi bir aşk yine de. Efsane değil, insanların unuttuğu bir aşk türü.

* Boran nasıl bir erkek sizce?

O kültürü gereği çok zor durumlarda kalıyor. Hem ailesinden ve kültüründen kopmak istemiyor hem de berdel ve diğer törelere karşı çıkıyor. Arada kalmışlığı çok fazla yaşıyor. Üstüne üstlük tüm ailesinin, ölmesine karar verdiği bir kadına aşık. Kadının ondan bir çocuğu olacak.

AŞK BİTER AMA SEVGİ BİTMEZ

* Siz Boran gibi biriyle böyle bir aşkı kaldırabilir misiniz?

Bence sevgi, aşktan daha önemli. Aşka daha bir heyecanlanma durumu ve kısa süren bir şeydir. Onun ardından gelen şeyler daha güzeldir; daha sağlam ve huzurlu bir sevgi gelir. O sevginin de şartlar ne olursa olsun bitmeyeceğine inanırım ben. Yani görünürde bir evlilik yaşanmaz belki ama o içteki sevgi hiçbir zaman bitmez. Böyle bir ilişkiyi kaldırıp kaldırmayacağımı bilmiyorum, hayatın getirdiği durumlara bağlı. Yani öyle bir ilişkiyi kaldırmasak alternatifimiz ne, o da önemli! Unutmaya mı çalışacaksın?

* Boran'ı oynayan Mehmet Akif Alakurt ile çok iyi arkadaş olmadığınız söyleniyor. Kameraya sıcak ve inandırıcı aşk görüntülerini yansıtırken zorlanmıyor musunuz?

Ben profesyonelim. Sonuçta farklı insanlarla farklı projelerde yer alırsınız. İşinizin gereği neyse onu en iyi şekilde yansıtmaya çalışırsınız.

BEN AHLAKSIZLIK YAPMADIM!

* Dizi devam ederken bir de sinema filmi 'Son Osmanlı-Yandım Ali' ile gündeme geldiniz. Özellikle Kenan İmirzalıoğlu ile olan öpüşme sahnelerinizle!

O film, içinde yer almaktan çok mutluluk duyduğum bir işti. Çok can sıkıcı haberler çıktı ama yine de benim ilk sinema filmim. Birazcık hevesim kırıldı, çok canım sıkıldı. Ama yine de o ekibin içinde yer almaktan çok mutluyum.

* Neden bu kadar canınız sıkıldı?

İnsanlara yapmaması gereken şeyler zaman zaman hatırlatılır ya. O bir sahne yüzünden gerçekten farklı haberler çıktı. Sonuçta benim de bir ailem var. Hani döndür döndür aynı görüntülerle, ahlaksız bir davranışta bulunmuşsun gibi gösterilmesi. Ben ahlaksız bir davranışta bulunmadım, ayıp birşey yapmadım.

* Bu durum bundan sonraki kararlarınızı etkileyecek mi?

Ben dersimi aldım. Her şeyden bir ders çıkartırım, bundan da çıkarttım. Neyi yapamayacağımı artık daha iyi biliyorum.

* Birçok oyuncu önemsemiyor ama...

Ben önemserim. Benim bir ailem var. Benim bir çevrem, yaşantım var. 'Ben oyuncuyum canım, her şeyi yaparım' rahatlığım hiçbir zaman olmadı. Hep sınırlarım vardır. Ben neyi yapamayacağımı bu hayatta çok iyi biliyorum. Ama maalesef, her geçen gün o yapamayacağım şeylerin üzerine yeni bir şeyler ekleniyor. Daha sakin bir yaşantım olduğu için 'ben her şeyi yaparım' olmadım hiçbir zaman. Bu, bazılarına göre profesyonelliğe sığmaz belki ama herkesin yaşantısı farklı. Bu, insanların hevesini kursağında bırakma durumudur. Canım sıkıldı ve ben canımı sıkan her şeyi hayatımdan çıkartırım zaten. İnsanların bu kadar gözüne sokulacağını hiç düşünmemiştim. Hayatımla ilgili hikayeler yazılmasından ve konuşulmasından hiç hoşlanmıyorum. İlk sinema filmini yapmış biri olarak şu an gayet mutlu olmam gerekirdi ama değilim! ÖPÜŞMEYECEÄžİM

* Bir daha öpüşmeyecek misiniz yani kamera karşısında?

Yani evet, bu yaşananlardan sonra! Aslında çok travmatik, dramatik bir durum yok ama neşemi kaçırıyorsa bir şeyi bir daha yapmam! Demek ki bir şeyleri yapmamak, can sıkılmasından daha iyidir.

* Bu hassasiyet, rahatsız olduğunuz yeni şeyler ortaya çıktıkça sizi sanat dünyasından da tamamen uzaklaştırır mı?

Bu dünya bana göre değil deyip eve kapanır mısınız? Yok canım öyle bir şey olmaz. Çok mutlu olduğum bir şeyi yapıyorum. Çünkü bu iş bana büyük keyif veriyor. Belki tüm bu olan şeyleri hiç düşünmemek gerek. Okuyup geçersin ama insan geçemiyor işte. Gelecekte bunlar belki anlamsız kalacak ama ben yaşadığım anın güzel olması taraftarı olduğum için böyleyim. Film yaptım diye üzüldüm.

* Anna Babkova'nın küçük bir rolü olmasına rağmen sevişme sahneleri nedeniyle öne çıkması da sizin canınızı sıkmadı mı?

Yok ben kendimden sorumluyum. Ben yaptığım işten zaten çok memnunum. Diğer kişilerle ilgili durumlar beni hiç ilgilendirmez. Benim haddime de düşmez zaten.

Ayrıldığımız biliniyor neden hala zorlanıyor?

* Özel hayatınızla ilgili neden hiç konuşmuyorsunuz?

Hiç gerek yok ki. Ben güzellik kraliçesi seçildiğimden beri hep bunu savunuyorum; çok konuşmanın, anlatmanın kimseye bir faydası yok. Benim annemin ve babamın bana kolaylıkla soramadığı şeyleri ben insanlara nasıl anlatırım milyonların önünde. Bu benim yapım, eleştirilerse de saygı duyarım.

* Sizin konuşmama kararınız da galiba yanlış anlaşılıyor? Cem Yılmaz sizin ayrılığı açıklamamanıza bir göndermede bulunmuştu! Yoo... Orada bir kötü niyet yok, garip durumlar oldu orada. Ben de ilgim olmadığı konulara dahil edildiğimde sinirleniyorum. Yani ortada kötü niyetli bir şey kesinlikle yok. Ben zaten söylüyorum her yerde. Bir durum varsa, o durum biliniyor insanlar tarafından. Ekstradan bilgi vermiyorum. *

Ayrılık konusu biliniyor muydu demek istiyorsunuz?

Biliniyordu, neden bu kadar zorlanıyor onu da anlamıyorum.

Canımı sıkan her şeyi hayatımdan çıkartırım

Ayrıldığımız biliniyor neden hala zorlanıyor?

Sıla'yla en büyük farkım, o benden daha çok ağlıyor

Her mankenlik işine koşamam! Sıla'yla en büyük farkım, o benden daha çok ağlıyor

* Dizideki takılarınız ve kıyafetleriniz çok sıkı takip ediliyor. Bir Sıla markası oluşturmayı düşünür müsünüz?

Saçıma taktığım bir takı çok ilgi gördü mesela. Onu Mardin'den Gül Oğuz'a hediye etmişlerdi. Gül Hanım da bana onu doğum günü hediyesi olarak vermişti. Dizide de annemle babamın doğum günü hediyesi olarak geliyor. Kıyafetlerimi de genel olarak İpekyol veriyor. Yani öyle bir markalaşma, bir şeyler tasarlama gibi şeyler düşünmüyorum. Hiç bilmem zaten o tür işleri. Hevesim de yok.

* Daha önce 'Metropalas', 'Alacakaranlık', 'Güz Yangını' dizilerinde oynadınız. Bunların içinde 'Sıla'nın yeri nedir? 'Alacakaranlık' ve 'Güz Yangını' da içinde yer almaktan mutluluk duyduğum işlerdi. Maalesef ikisi de kısa sürdü. 'Sıla' benim için çok farklı. Oynadığım karakter, dizinin de adı aynı zamanda. Bu büyük bir sorumluluk. Aynı zamanda bir keyif. Benim hayatımda çok önemli bir yeri var. Bütün ekip çok iyi olduğu için dizi başarılı oldu ve insanlar bu kadar çok seviyorlar.

* Reyting konusunda 'Sıla' ile şeytanın bacağını kırdığınıza inanıyor musunuz?

Evet o anlamda güzel bir başarı oldu. Bu kadar çabuk sevilmesi benim çok hoşuma gitti.