Atakan Kayalar'ı Türkiye'ye tanıtan Fethi Çağıl: Izdırap çekiyorum
Sosyla medyada yaptığı paylaşımla, 'küçük dahi' olarak ün yapan Atakan Kayalar'ı, tüm Türkiye'ye tanıtan Fethi Çağıl, "Bunu ilk paylaşan, viral olacak şekilde çok kişi tarafından izlenecek şekilde ona neden olan birisi olarak ızdırabımı ifade etmek istiyorum: Tüketmeyelim ne olur" dedi.
Çağıl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Atakan Kayalar ile yeni çıkan kitaplara göz atmak için girdiği kitabevinde tanıştıklarını anlattı.
Felsefe reyonunda gördüğü Atakan'ın Jean-Jacques Rousseau'nun, 'Toplum Sözleşmesi' adlı kitabı okuduğunu söylemesinin kendisinde 'şok etkisi yarattığını' dile getiren Çağıl, bunun üzerine yaklaşık 2 saat kitabevinde kaldığını ve çeşitli konulardan konuştuklarını söyledi.
Atakan'a kitap hediye etmek istediğinde çocuğun, Kant ile ilgili bir felsefe kitabını seçtiğini anlatan Çağıl, kendisinin ise annesinin çocuğun uyumadan kitap okuduğunu anlatmasından etkilenerek, ona uykuyla ilgili bir kitabı hediye ettiğini aktardı.
Sosyal medyada kitap okunması konusunda farkındalık oluşturmak için zaman zaman paylaşımlarda bulunduğunu, Atakan ile tanışınca da yine aynı amaçla videosunu çekerek hesabında paylaştığını belirten Çağıl, "Kitap okumaya farkındalık olsun düşüncesinden hareketle yaptığım bir paylaşımdı. Bu kadar etkileşim alacağını, bu kadar izleneceğini inanın aklımın ucundan bile geçirmedim" dedi.
'Keskin bir zeka ve hafızaya sahip'
Çağıl, Atakan'a Antoine de Saint-Exupery tarafından yazılan 'Küçük Prens' adlı kitabı okuyup okumadığını sorduğunda olumsuz yanıt aldığını, ancak bir gün sonraki röportajında çocuğun, son okuduğu kitap olarak Küçük Prens adını verdiğini anlattı.
Annesiyle sohbeti sırasında da Atakan gibi 'çabuk farkeden' çocukların yurt dışında metafor uzmanı olarak değerlendirildiğinden bahsettiğini aktaran Çağıl, "Ertesi günkü röportajda 'Metafor uzmanı değilim' diye bir ifadesi olunca, keskin bir zekaya, hafızaya sahip olduğu sonucunu da çıkarmış oldum" diye konuştu.
Paylaşımının ardından sosyal medyada bu olayın kurgu olduğu yönünde iddiaların ortaya atılmasından da büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Çağıl, şunları söyledi:
"Paylaşımı yapmaktaki amacım, kitap okuma noktasında farkındalık oluşturmaktı. Bunun dışında hiçbir beklentim yoktu. Olayın bu boyuta gelmesine de üzüldüm. Benim o paylaşımı yapmamdaki yegane amacım, sadece okuma konusunda farkındalık oluşturmaktı.
Bu olay 10 yaşındaki bir çocuğun medyada, magazinsel olarak kullanılabileceğini, magazine malzeme edilebileceğini de bana düşündürttü. Buna da çok üzüldüğümü ifade etmek isterim. Etkileşim çoğaldığı andan itibaren videoyu silmeyi bile düşündüm. Ama sonradan dedim ki 'Silmeyeyim, silersem başka yorumlar da yapılabilir'"
'İnsanı tüketmeyelim'
Çağıl, Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da Atakan konusunda gerekli açıklamaları yaptığını hatırlattı.
Çocuk için her şeyin çok iyi olmasını dileyen Çağıl, paylaştığı video üzerine yorumlar yapan kişilere ise şu çağrıda bulundu:
"Zaten dünya tüketim toplumu oldu, insanı tüketmeyelim. Benim oradaki paylaşmak istediğim sadece farkındalıktı. Ben Atakan'ın YouTube kanalı olduğunu da gördüm, üzüldüm. Oraya baktım. Başka kitabevlerinden paylaşılmış farklı videoları da var. Niçin dolaştırılıyor onu da bilmiyorum. Merak da etmiyorum. Bana denk geldi orada. Benim tamamen iyi niyetle yaptığım bir paylaşımdı. Bu şekilde bir çocuğu farklı noktalarda konuşturanlar da bilmiyorum onlar da aynada kendilerine baksınlar. 'İnsan insanın kurdudur.' Bu bir Batı felsefesidir. Bunun doğru olduğu kanaatinde değilim.
Kesinlikle şunun altını çizmek istiyorum: Olayı çok farklı noktalara çekmek istiyorlar. 10 yaşında bir çocuk bu. Ben uzman değilim, uzmanlar karar verecektir ama insan insanın aynasıdır, dostudur, yardımcısıdır. Rica ediyorum, Atakan'a yardımcı olalım ve Atakan üzerine yorumları paylaşmayalım. Bunu ilk paylaşan, viral olacak şekilde çok kişi tarafından izlenecek şekilde ona neden olan birisi olarak ızdırabımı ifade etmek istiyorum: Tüketmeyelim ne olur. Yanlış yerlere kanalize etmeyelim. Yanlış şekilde değerlendirmeyelim. Binlerce direkt mesaj, binlerce yorum, hakaretler, küfürler... Ben de insanım. Ne için paylaştığımı biliyorum. Tüketmeyelim."
Çağıl, sosyal medyada çocuk istismarı konusunun da mutlaka konuşulmasını istedi. Çağıl, çocuğunu özneye koyup YouTube kanalı açan anneler babalar olduğunu ve bu kişilerin de mutlaka konuşulması gerektiğini sözlerine ekledi.