Türkiye’deki Ermeni yurttaşlar nefret söyleminin hedefi olmasın
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmaların hız kazanmasıyla Türkiye’de yaşayan Ermeni kökenli yurttaşlar nefret söylemlerinin hedefi oldu.
Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre, Sosyal medyada “Yarın sabah İstanbullu Ermeniler dükkânlarını açmaya giderken ayakları geri geri gidecek”, “Biz Türkiye’de Ermenilerle savaşmaya hazırız” şeklinde mesajlar paylaşıldı.
İstanbul Kumkapı, Ermeni Patrikhanesi’nin olduğu sokağa gelen üzerinde Azerbaycan bayraklarının olduğu araç konvoyu kornalarla protesto gösterileri düzenledi.
Ermeni kökenli yurttaşları tedirgin eden gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendiren Balyoz kumpası mağduru Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel ve Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan “sağduyu” çağrısı yaptı.
Balyoz kumpası mağduru Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel: Türkiye’de yaşayan Ermeni yurttaşlarımızla bu konuyu karıştırmamak gerekiyor. Onlar bize emanet.
Tedirgin yaşıyorlar. Ermeni olsun veya başka bir etnik gruptan olsun bizim içimizde tedirgin yaşıyorlarsa bu bizim ayıbımız olur. Pek çok Ermeni yurttaşımız Kurtuluş Savaşı’nda bizimle omuz omuza savaşmış. Yakından tanıdığım Levon Davağyan vardı. Ben ona amca derdim, Türkiye sevdalısıydı, Atatürk sevdalısı bir adamdı. 1982’de ASALA terörünü kınamak uğruna kendini yakan Ermeni yurttaşlarımız var.
Türküm deyip ihanet edenler de var o da ayrı bir konu. Ermenistan ile sorun çıkması üzerine bizim insanımız olan Ermeni yurttaşlara veya Yunanistan ile olan bir sorunda içimizdeki Rum yurttaşlara bir şiddet göstereceksek bu bizim millet olma özelliğimizi yitirdiğimizi gösterir.
Bizim milletimizin en iyi özelliklerinden biri Âlicenap olmasıdır. Dolayısıyla böyle bir şeye şiddetle karşı dururuz. İnsani açıdan, vicdanı açıdan kabul edilemez. Türk milletinin özellikleri açısından kabul edilemez. Maalesef insanlarımızın hepsi aynı değil. İçimizdeki kendi halinde yaşayan Ermeni yurttaşlara öyle davrananlar ajandır.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan: Bu tip olaylarda Türkiye’de acayip milliyetçi bir hava estiriliyor. 90’larda da bunu gördük biz. Çatışmalar başladığından beri Türk basını tek tarafa bakıyor. Ermenistan ne diyor kimse ona bakmıyor.
Tek bir versiyon, tek bir kaynak, tek bir haber. Böylelikle milliyetçilik havası yükseltiliyor. Sosyal medyada Ermenistan, Ermenilik üzerine sürekli yazılıyor. Pazar günü Yenişafak Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni ‘Erivan’ın tam merkezine yanlışlıkla bir füze düşmeli’ paylaşımını yaptı.
Böyle bir atmosferde Ermenilerin tedirgin olması çok normal. Son 4 ayda Bakırköy’deki kilisenin kapısı yakılmak istendi. Hrant Dink Vakfı’na iki ayrı tehdit mektubu geldi. Bunlar yaşanmışken, böyle bir bilinçli milliyetçilik atmosferi yükseltildiği zamanki buna zaman zaman CHP de dahil oluyor. Ermeni vatandaşlar tedirgin oluyor.
Dün Kumkapı’da Patrikhane’nin olduğu sokakta Azerbaycan bayraklarıyla konvoy oluşturuldu. Bunun engellenmemesi de bana ilginç geldi. Orada okulda var. Okul açık olsaydı çocukların ve ailelerin yaşadığı yaşayacağı tedirginliği tahmin edebiliriz.
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz ise konuya ilişkin Twitter adresinden “İşgalci Ermenistan’a karşı Dağlık Karabağ’da Azerbaycan’ın yanında olmak ve Türkiye’de Ermeni kökenli vatandaşlarımızı bu mesele üzerinden incitmemek aynı sorumluluğun gereğidir. Birincisi milliyetçiliktir, ikincisi incitmek değildir. Dikkat!” paylaşımını yaptı.
Cumhuriyet