Baba Sahne’nin inşaatında moloz bile taşıdım
Sözcü'den Edda Sönmez'in haberine göre; geçen sezon seyirciyle buluşan ‘AşkÖlsün’ü yeniden sahneye koyan Günay Karacaoğlu, kadın cinayetlerine dikkat çeken oyunuyla ilgili önemli sözler sarf etti.
– Ünlü oyuncu Şevket Çoruh'un maddi-manevi büyük bir çabayla sanat hayatına kazandırdığı Baba Sahne', ‘AşkÖlsün' adlı ilk oyunuyla perdelerini açtı. Bu oyunla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Murat İpek'in 10 yıl önce yazdığı bu oyun, sahneye koyduğum ‘Basit Bir Ev Kazası'nın devamı. Bu, Türkiye'de ilk defa yapılan bir şey. ‘Baba Sahne'de geçen sezon perdelerini açtı ve devamı da geliyor. İlk oyundaki Songül karakterini nerede bıraktıysak yeni oyunu oradan alıyoruz .
– ‘Basit Bir Ev Kazası' nerede kalmıştı?
Songül matematik hocasına aşık olmuştu ve kocası tarafından terk edilmişti. Şimdi karakteri oradan alıyoruz ve finale doğru götürüyoruz. Seyirciyi bir maceranın içine sürüklüyoruz.
Erkeği egemen yapan biziz
– Toplumdaki erkek egemenliği konusunda neler söyleyeceksiniz?
Bir erkeği egemen yapan biziz. Kendi yarattığımız canavarla mücadele içindeyiz. Eşitliğin, hür idarenin olduğu bir dönem yaşamayı çok arzu ederim. Hepimizin derdi eşit ve özgür olmak. Derdimiz aydınlanmak…
– Tutuklanan gazetecilere, işsiz kalan oyunculara bakınca günümüzde cesur olmak ne kadar mümkün?
Cesur olamıyoruz ve olamayız da. Bir alanda hep beraber toplanabiliriz ama özgür olamıyoruz. Savunduğumuz fikri bile söylerken çok çekiniyoruz.
– Kendinize otosansür uyguladığınız oluyor mu?
Uyguladık demin…
– Songül karakterine ne kadar benziyorsunuz?
Songül hepimize benziyor. Çünkü Songül'ün cinsiyetle ilgili bir derdi yok; insan olmakla bir derdi var. Sürekli kaybeden bir kadın. Hep kazanıyormuşuz gibi davranıyoruz ama hepimiz paramparçayız aslında…
– Bu oyunla ‘42. İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri'nde ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü' aldınız….
Bütün ödülleri aldım… 2008-2009 yılları arasında oynadığım tüm oyunlarla önemli ödüllerin hepsini verdiler sağ olsunlar.
Param vardı oynamak istemedim
– Uzun süre ekranlarda değildiniz. Bunun nedeni nedir?
Param vardı oynamak istemedim. Ben asgari ölçülerle yaşayan bir kadınım. Hiçbir şeyin kölesi olmadım. Ben sadece oyuncuyum ve işimi yapıyorum. Ama televizyon sektörü daha yorucu olduğu için param olduğu zaman televizyon oyunculuğu yapmıyorum.
– Para kazandığınız süreçte hiç yatırım yaptınız mı?
Hiçbirimizin yalı daireleri yok ve dolayısıyla ev almamız gerekiyordu. İşte tüm yatırımım bu… Bir de 15 yıldır aynı arabaya biniyorum.
Şevket'i eski eş olarak görmeyeli 20 yıl geçti
– Tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Bilmiyorum ki hayat ne gösterir… Benim hayatımda birinin olup olmaması kimseyi ilgilendirmez. Ben Çağla Şıkel miyim ayol. Benim özel hayatımla ilgilenmeyin; ben bir anneyim.
– Peki ya eski eşinizle tekrar bir araya gelmek gibi bir durum söz konusu olabilir mi?
Denedik ama olmadı. Aynı suda iki kere yıkanılmaz. Ben onu eski eş olarak görmeyeli 20 yıl geçti. O eski eşim değil; konservatuvardaki bir alt sınıf arkadaşım.
Ayrılınca sevmemek bize göre değil
– Eski eşiniz Şevket Bey'i (Çoruh) soracağım…
Şevket dünya tatlısı, ona hiç laf ettirmem. Biz çok iyi arkadaştık. Yanlışlıkla evlendik (Gülüyor). 27 yıldır beraberiz ve hiç ayrılmadık. Düşünün ‘Baba Sahne'nin inşaatında moloz bile taşıdım. Şevket bir hayalinin peşindeydi. Ben de o hayalinin yanında olmak istedim. Şevket'le biz insan olarak birbirimizi sevdik. O beni Günay olduğum için sevmiş ben de onu Şevket olduğu için sevdim. Ayrılınca sevmemek bize göre değil. Kızımız Gülenay 5.5 yaşındayken ayrıldık ama bizim birbirimize inancımız, dostluğumuz bir ömür boyu sürecek.
– Birbirinize ilişkiler anlamında karışır mısınız?
Yok yok, asla! Fikir alırız sadece. Şevket çok el öptürdü bana… (Gülüyoruz)
– Kızınız şu an kaç yaşında ve ne yapıyor?
20 yaşında. Bilgi Üniversitesi'nde Sinema-Televizyon okuyor ve görüntü yönetmeni olmak istiyor.
Sözcü gazetesi / Edda Sönmez