Babacan: Dindarlık Kadının Başörtüsüyle Anıldı

DEVA Partisi lideri Ali Babacan partisince düzenlenen "DEVA Kadında Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, kadınlarla ilgili meselelerin tüm toplumu ilgilendirdiğini söyledi.

DEVA Partisi'nin kuruluş yıl dönümünün 9 Mart olduğunu hatırlatan Babacan, partiyi kurduklarında, "Biz bu çatı altında sadece yeni bir siyasi parti değil aynı zamanda yeni bir siyasi kültürü inşa edeceğiz" sözünü kullandıklarını anımsattı.

Bu yeni siyaset kültüründe de kadının siyasetteki yerinin güçlenmesinin esas olduğunu dile getiren Babacan, şunları kaydetti:

"Partili kadın kermes yapmak, partiye bağış toplamak, sosyal aktiviteler organize etmek, kurslar açmak, yoksullara yardım etmek gibi faaliyetlerle partinin ana gövdesinin destek gücü olarak anlamlandırılıyor yani ana gövde değil. Biraz önce saydığım aktiviteler, kermesler, yardım toplama, sosyal çalışmalar bunlar kuşkusuz siyasetin olmazsa olmazı ama kadınların sadece bu alanda olmaları ya da o alanın sadece kadınlar tarafından yürütülmesinin beklenmesi işte bu nokta, bizim itiraz ettiğimiz bir nokta."

Ali Babacan, siyasi rekabet sertleştikçe ve kadın seçmenin oyu önem kazandıkça partili kadının görev alanında bir genişleme gördüklerini vurguladı.

Babacan, "Kadın, başlangıçtan bu yana genel politikanın bir parçası olamadı ama ülke politikasının en şiddetli tartışmaları, en keskin ideolojik kutuplaşmalar ve rejim kavgaları kadınlar üzerinden yürütüldü. Çağdaşlık tartışmaları kadının konumu üzerinden yapıldı. Geleneksel olanla modern olan birbirleriyle kadının konumu üzerinden kavga ettiler. Bu ülkede laiklik kadının kıyafeti üzerinden tartışıldı, dindarlık kadının başörtüsüyle anıldı" dedi.

28 Şubat döneminde başörtüsü bahane edilerek kadınların eğitim ve çalışma hayatından uzaklaştırıldığını anımsatan Babacan, kadınların uzun yıllar süren ayrımcılığa ve haksızlığa maruz kaldıklarını ifade etti.

‘AYRI BİR KADINLAR KOLU KURMADIK’

Babacan, kadınların bir türlü siyaset oluşturan ve uygulayan bir özne olamadığını öne sürerek, "Biz 'kesinlikle böyle yapmayacağız' dedik. Biz partimizdeki kadınları 'ana kademelerin yardımcı güçleri ya da seçimden seçime sahaya sürecek yedek kuvvetler olarak görmeyeceğiz' dedik. Bu yüzden ayrı bir kadınlar kolu da kurmadık" diye konuştu.

DEVA Partisi'nin, kadınlara siyasete katılma çağrısının, sadece kadın seçmen kitlesine daha rahat ulaşma ihtiyacından ya da kadın sorunlarını daha iyi anlayıp doğru politikalar üretmek gereksiniminden de kaynaklanmadığını belirten Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Partimizin kadınlara ihtiyacı var, çünkü biz bu partiyi ve bu ülkeyi ancak ve ancak bir arada olursak doğru bir şekilde yönetebileceğimize inanıyoruz. Partimizin kadınlara ihtiyacı var, çünkü karar verici mekanizmalarda çeşitliliğin artmasının başarıyı artırdığını biliyoruz. Partimizin kadınlara ihtiyacı var, çünkü kadınlar siyasetin kurucu unsuru haline gelmezse yeni bir siyasi kültürün oluşturulamayacağına inanıyoruz.

Biz DEVA Partisi olarak gücümüzü bu toprakların çeşitliliğinden alıyoruz. Yeni bir siyasi kültürü farklı hayat tecrübelerine sahip insanların bir araya gelerek oluşturabileceğini biliyoruz. Yeni bir siyasi kültürü farklı bakış açıları kazanmış kesimlerin beraberce inşa edebileceğini biliyoruz. Bu perspektifle kadınların siyasete katkısı, yeni bir siyasi kültürün mihenk taşıdır."