Babacan: Türkiye'yi Öfkeye Teslim Etmeyeceğiz
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, iktidar ortaklarıyla en kısa sürede vedalaşacaklarını söylerken "Türkiye'yi, öfkeye teslim etmeyeceğiz" dedi.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, iktidar ortaklarıyla en kısa sürede vedalaşacaklarını söylerken "Türkiye'yi, öfkeye teslim etmeyeceğiz" dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Avcılar ilçe binasının açılışında konuştu. Sabah saatlerinde Garip Dede Dergâhı Vakfı'nı ziyaret ettikten sonra Avcılar'da halka seslenen Babacan şu ifadeleri kullandı:
"En kısa zamanda iktidar ortaklarıyla vedalaşacağız"
"Türkiye bir yol ayrımına geldi. Artık dönülmez akşamın ufkundayız. İktidar ortakları seçim matematiği işine başladı. Ne zaman ki mevcut kurallarla seçimi artık kazanamayacaklarını anlarlar, o zaman kanunlarla oynamaya başlarlar. Hangi iktidar seçim mühendisliğine başladıysa, halkımız bunun çarpmasını da bölmesini de toplamasını da sandıkta onlara öğretti. Yine öğretir. En kısa zamanda iktidarın büyük ve küçük ortaklarıyla vedalaşacağız. Direksiyona geçip Türkiye'yi hızla huzura, barışa ve adalete götüreceğiz. Türkiye'yi, öfkeye teslim etmeyeceğiz. Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Gücü ele geçirenin zayıfı ezdiği, nöbetleşe zorbalığın hüküm sürdüğü bir Türkiye'ye, bir daha asla izin vermeyeceğiz. Adaletsiz hesaplaşma huzur getirmez. Biz bu lanetli yola girmeyeceğiz. Ülkemizi intikamdan, rövanştan beslenen azgın bir azınlığa bırakmamakta da kararlıyız.
"Devletin her kademesini her kimlikten vatandaşımıza açacağız"
"Devletin her kademesini her kimlikten vatandaşımıza açacağız. Bu sabah Alevi vatandaşlarımızın derneğine uğradık. ‘Türkiye'de 900 küsur kaymakam var, bir tane Alevi kaymakam olmaz mı?' dediler. Bu ayrıştırıcı yönetim zihniyetini tarihe gömeceğiz. Liyakati esas alacağız, tek tipçi zihniyete son vereceğiz. Millî günlerimiz üzerinden, bu ülkenin dindar vatandaşlarına göndermeler yapılmasına izin vermeyiz."
Erdoğan'a oy veren seçmene seslendi
Oyunu daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'a veren seçmenlere ayrıca seslenen Babacan şunları söyledi:
"AK Parti'nin, Sayın Erdoğan'ın artık yazacak yeni bir hikayesinin kalmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Ben de sizlerin tertemiz duygularınızın hiçbir zaman eksilmediğini, eksilmeyeceğini biliyorum. İktidarın bu ağır yükünü sineye çekmekten usandığınızın farkındayım. Artık işler değişiyor; gelin, yepyeni bir birliktelikle umut olalım; Türkiye'ye deva olalım. Senelerce mücadele ederek kazandığımız hakların hepsinin teminatı biziz. Kazanılmış haklardan tek bir gram dahi eksilmesine müsaade etmeyiz ancak gasp edilen hakların iadesi için sonuna kadar çalışırız."
"Gücü ele geçirenin zayıfı ezdiği bir Türkiye'ye bir daha asla izin vermeyeceğiz"
"Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Gücü ele geçirenin zayıfı ezdiği, nöbetleşe zorbalığın hüküm sürdüğü bir Türkiye'ye, bir daha asla izin vermeyeceğiz. Türkiye'yi, öfkeye teslim etmeyeceğiz. Her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı ve her kavganın bir barışı vardır. Kutuplaşmadan, bağırış çağırıştan kimseye fayda gelmez. Adaletsiz hesaplaşma huzur getirmez. Biz bu lanetli yola girmeyeceğiz.
"Ülkemizi azgın azınlığa bırakmamakta kararlıyız"
"19 yıldır yıpranmış, yönetme kapasitesini yitirmiş, günübirlik hesapların içinde kaybolmuş bu iktidarı, önümüzdeki ilk seçimde millet olarak değiştireceğiz. Ancak ülkemizi intikamdan, rövanştan beslenen azgın bir azınlığa bırakmamakta da kararlıyız.
"Kurucu değerler hepimizin; kimsenin tapulu mülkü değil"
"Kurucu değerlerimizin, hiçbir grubun aleyhine kullanılmasına geçit vermeyeceğiz. O değerler hepimizin, kimsenin tapulu mülkü değil. Baskıya dayalı bu çağ dışı bakışa dimdik karşı duracağız. Türkiye'de hiç kimse kendisini üvey evlat hissetmeyecek. Bu memleket bizim, bu memleket hepimizin. Türk'üyle, Kürt'üyle, Alevi'siyle, Sünni'siyle bu memleket hepimizin.
"Her millî bayramımızda Türkiye'nin dindar insanları adeta bir sınava çekiliyor"
"Neredeyse her millî bayramımızda Türkiye'nin dindar insanları adeta bir sınava çekiliyor. Gözümüzden kaçmıyor. Laiklik ilkesini yıllarca çarpıtan zihniyet hak ve özgürlükler üzerinde kurduğu baskıyla, laiklik kavramını bir süre lekeledi. Temel hak ve özgürlükleri kısıtlayanlar, yanlış anladıkları laiklik kavramının arkasına yıllarca sığındılar. Aynı zihniyet, arada sırada inançlı vatandaşlarımıza da göndermeler yapıyor. Millî günlerimiz üzerinden, bu ülkenin dindar vatandaşlarına göndermeler yapılmasına izin vermeyiz. Bu zihniyete pabuç bırakmayız. Kimse boşuna heveslenmesin.