Babacan ve Davutoğlu: Hiçbir Zaman Gezi'den Şikayetçi Olmadık
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Gezi Davası'nda şikâyetlerini çekeceklerine dair haberler, partili kaynaklar tarafından "zaten şikâyetçi olmadıkları" gerekçesiyle yalanlandı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Gezi Davası'nda şikâyetlerini çekeceklerine dair haberler, partili kaynaklar tarafından "zaten şikâyetçi olmadıkları" gerekçesiyle yalanlandı.
Sözcü Gazetesi’nden Saygı Öztürk’ün gündeme getirdiği haberde Davutoğlu ve Babacan'ın şikâyetlerini çekecekleri belirtilmişti. Öztürk, Babacan ve Davutoğlu’nun bu kararlarını altılı masa toplantısından diğer muhalefet liderleri ile paylaşacaklarını yazmıştı.
Öztürk’ün haberinin ardından DEVA ve Gelecek Partisi’nden isimler böylesi bir kararın olmadığı söyledi.
Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve İletişim Başkan Yardımcısı Yavuz Değirmenci, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Madem konu açıldı pek bilinmeyen bir bilgiyi aktaralım: Ahmet Davutoğlu'nun Gezi sürecinde açtığı bir şahsi davası olmuştur. Yurtdışında iken fake bir hesaptan küfürler edilerek evinin adresi paylaşılmış ve baskın çağrısı yapılmıştır. O esnada en küçük kızı evde yalnız başınadır. Doğal olarak Sn Davutoğlu ve ailesi küçük kızlarının hayatı konusunda endişeye kapılmıştır. Söz konusu paylaşım hakkında dava açılmıştır. İlgili şahıs yargılanırken ceza almaya yakın zamanda özür dileyerek cahillik yaptığını ifade edip af talebinde bulunmuştur. Bunun üzerine Sn Davutoğlu ilgili şahsı affetmiş ve konu kapanmıştır. Bunun haricinde Gezi olaylarına dair hiçbir hukuki süreçte Sn. Davutoğlu'nun müdahil olması söz konusu değildir" dedi.
"İki isim de şikâyetçi olmamalarına rağmen..."
DEVA Partisi kurucularından Avukat Tunahan Elmas da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda haberi yalanladı. Elmas şunları söyledi:
“Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun ‘Gezi Parkı davasından çekileceği’ haberleri doğru değil; çünkü iki isim de şikâyetçi olmamalarına rağmen savcı tarafından ‘suçtan zarar gören’ olarak tanımlamış. Bu tanımlama aktif bir tutum olmadığından vazgeçilemez de. Olayın özeti budur.”