Bahçeli: ABD'nin Süleymani'yi öldürmesi barbarlıktır
MHP lideri Devlet Bahçeli 4 ay sonra kürsüde... Bahçeli, partisinin "Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Milletvekilleri ve İl Başkanları Ortak Toplantısı"nda konuşuyor.
Bahçeli'nin son dakika açıklamalarından satır başları şöyle;
Komşu ülkelerde kaos ve kargaşa, aratarak, azarak, yayılarak devam etmekte. Adı konulmamış itiraf edilmemiş bir savaş ortamı kendini hissettirmekte.
Adına demokrasi demişler, terörü saklamışlardır. Emperyal hevesleri olan ülkeler Ortadoğu'yu parsel parsel taksim etmişlerdir. Sınırlarımıza paralel şekilde kurulmak istenen terör koridoru küresel Türk düşmanlığından başka bir şey değil.
Gönül köprüsü kurdupğumuz komşu halkların huzursuzluğu elbette Türk milletine sirayet edilecektir. Irak'tan kendimizi soyutlamamız, Libya'ya sırtımızı çevirmek matıklı ve makul bir tercih sayılmayacaktır. Ankara'nın güvenliği Şam'dan, Mogadişu'dan, Tahran'dan, Sana'dan başlar. Komşu ülkelerdeki kanlı ve kaotik manzara Türkiye'nin onay vermeyeceği çıkmazlardır.
Emperyalist ülkelerin bir asrı aşan süredir Ortadoğu havzasını birbirine düşürmek istediği açıktır. İhanetlerin kurgulanması bundadır. On yıllardır ağlarını ören emperyalist husumetin hedefinde Türkiye ve büyük Türk milleti vardır. Irak, İran, Suriye ve Libya'nın toprak bütünlüğüne saygı duymak ve destek vermek Türk dış politikasının temeli olmalıdır. Muhalefet yapmayı Türkiye'ye muhaliflikle ve yabancılar muhbirlikle karıştıranların rotalarını kaybettiği ortadadır. "Ne işimiz var Suriye'de, ne arıyoruz Libya'da" diyenler tarih ve coğrafya cahilleridir.
Türkiye ön almalı, öncü olmalıdır. Çağın akışına milli perspektiften bakarak gelişmelere müdahil vasfını göstermelidir.
Irak'ın 2003'teki işgalinden sonra 1 buçuk milyon müslüman katledildi. Büyük bir kültürel mirasın meşalesi söndürüldü. Türkmenlerin yok sayılması, terör örgütlerine yardımlar Irak'ta siyasi birliğin hasar almasına kapı aralamıştır.
Irak fiilen bölünmüş, cephelenmiştir. Birlikte yaşama iradesine ölümcül darbeler vurulmuştur. Süleymani'nin hedef alındığı ABD hava saldırısı bölgesel gerilimi zirveye taşıdı. Türkiye'nin bu suikast karşısında aldığı pozisyon dengelidir.
Türkiye Doğu Akdeniz'deki egemenlik haklarına sahip çıkması muhasip çevreleri ürkütmüştür. Libya'da darbeci Hafter lehine faaliyet gösterdiği anlaşılan Rüyad yönetiminin bir adım gerisinde hangi küresel destekçilerin bulunduğu malumdur.
(Kasım Süleymani suikastı)
Bir ülke suçlu gördüğü devlet görevlisine saldırırsa adalet ve hukuk rafa kalkar. Orman kanunları geçerli olur. Bu ilkesel ve insan hakları kırılmasıdır. Süleymani madem suçluydu bir suçlunun nasıl yargılanacağını temel hukuk bilgisine sahip herkesin bildiği bir husustur. Ölmesi gerek demek eşkıyalıktır, barbarlığın ta kendisidir.
Trump'ın "Süleymani'yi savaşları önlemek için öldürdük" itirafı, yerleşik insani değerlere meydan okumadır. Türkiye'nin bu süreçte öncü girişimleriyle gerginliğin azaltılmasına destek vermesi takdire şayandır.
ABD Başkanı Trump suçlu arıyorsa Pensilvanya'ya bakmalıdır. FETÖ'cülük suç, örgüt elebaşı Gülen suçlu değilse, bu durumda su ve suçlunun tanımı nasıl yapılacaktır. 251 vatandaşımızın şehadetinden sorumlu caninin korunması hangi değere sığar.
DEAŞ liderini öldürenler, PKK'nın YPG'nin liderlerini de öldürsünler. Alemde şer bitmezse öz neslinde er tükenmez. Kimse aklımızla alay etmesin.
(İran'da düşen Ukrayna uçağı)
İran'da bir uçağı düşürüp "pardon" demek vicdan ve akıl tutulmasıdır. Bunun sorumluları hesap vermelidir. İran-ABD geriliminin denetimli tırmanıp, kontrollü düşürülmesi komplo teorisyenlerine bol bol malzeme vermektedir.