Barış Terkoğlu: Kafa kesen terörist Colani ile kardeş olanlar...

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden 2018 yılında mezun olan ve girdiği İdari Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı’nda rekor puanla Türkiye 1'incisi olan Emre Pişiren'in, mülakatta 3 kez elendiğini yazdı. "Bu işte bir anormallik var diyerek Adalet Bakanlığı kaynaklarını aradım" diyen Terkoğlu, "Pişiren'in ortaokulda Fethullahçılar ile tanıştığını, örgütün evlerinde kaldığını, fakat üniversite döneminde gruptan koptuğunu, 17-25 Aralık'tan sonra da MİT ile görüşerek, örgütle ilgili bilgiler aktardığını" öğrendiğini belirtti. Pişiren'in, çocuk yaşında Fethullahçıların oltasına takılmasının, peşini bir türlü bırakmadığını kaydeden Terkoğlu, "Kafa kesen terörist Colani ile kardeş olanlar, Fethullah’a yem ettikleri kendi ülkelerinin yoksul çocuklarıyla neden barışamıyor?" diye sordu.

Barış Terkoğlu, "Bir acayip Türkiye hikâyesi" başlıklı yazısında, şunları kaleme aldı:

"Emre Pişiren; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden 2018 yılında mezun olmuş. 2021 yılında yapılan İdari Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı’nda Türkiye 8.’si olmuş. Ancak mülakatta elenmiş. Vazgeçmemiş. 2022’de sınava tekrar girmiş. Bu kez Türkiye 1.’si olmuş. Mülakatta yine elenmiş. Yine vazgeçmemiş. 2023’te sınava tekrar girmiş. Bu kez 98.5 puan ile rekor kırarak yine Türkiye 1.’si olmuş. Geçen 29 Haziran’da ilan edilen mülakatta yine elenmiş. “Artık yeter” diyerek hakkını mahkemelerde aramaya karar vermiş.

Sonuç olarak...

Mahkeme oyçokluğu ile davanın reddine karar vermiş. Şerh düşen hâkim ise soruların ve yanıtların kayda geçirilmediği mülakatın keyfiyete açık olduğunu not etmiş.

Bu işte bir anormallik var diyerek Adalet Bakanlığı kaynaklarını aradım. “Türkiye rekoru kıran kişi nasıl eleniyor” diye sordum. Herhangi bir yanıt alamadım.

Sizin aklınıza gelen benim de aklıma geldi. İşin derinine inince daha da ilginç bir hikâyeyle karşılaştım.

Anlattığına göre Emre Pişiren oldukça yoksul bir aileden geliyordu. Şartlar zordu ama dersleri çok iyiydi. Daha ortaokuldayken Fethullahçılar onu keşfetti. Pek çok başarılı yoksul çocuğa yaptıkları gibi “Derslerine ücretsiz yardım etme” vaadiyle evlerine çağırdılar. Düzenli çalıştırdılar da. Gelgelelim, üniversite aşamasına geldiği an bir teklifte bulundular: Seni orduya sokalım! Pişiren, “Evet” dedi. TSK’ye de girdi. Ancak sınavı geçtikten sonra daha da sıkılaştırdılar. “Ne istersek onu yapacaksın” diyorlardı. İntibak döneminde “Yapamayacağım” dedi. Anlattığına göre intibak kampındakilerin çoğunluğu Fethullahçılar sayesinde orduya girmişti. Komutanlar, FETÖ eliyle girenlere destek olurken FETÖ’ye rağmen girenleri bezdiriyordu. Sonunda Emre Pişiren kamptan kaçarak asker olmaktan kurtuldu.

17-25 Aralık’tan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesi örgütü deşifre etmeye çağırıyordu. Henüz 15 Temmuz olmamıştı. 2015 yılının kasım ayında MİT’e e-posta yolladı. 28 Ocak 2016’da yanıt geldi. Ertesi gün, Ankara Tunalı Hilmi’de bir kafede, iki MİT personeli ile görüşerek başından geçenleri anlattı. Tanıdığı herkesin ismini verdi. Ertesi hafta, tekrar buluştu. Fotoğraftan teşhis yaptı. Fethullahçı maziden kurtulmuş, rahatlamıştı. Bu süreçte üniversite sınavıyla Mülkiye’ye girmiş, 2018’de başarıyla bitirmişti. Geçmiş artık karşısına çıkmaz sanıyordu. Ancak öyle olmadı. Herkesin tahmini, çocuk yaşında Fethullahçıların oltasına takılmasının, peşini bir türlü bırakmadığı yönündeydi. Mülakatta elenmesinin nedeni muhtemelen buydu."

Yazının tamamını okumak için tıklayın