Başbakan açıkladı! TEOG yerine yeni sistem...
TEOG yerine açık uçlu sorular geliyor. Başbakan Binali Yıldırım'dan son dakika TEOG ve liseye giriş sistemi açıklaması geldi. Yıldırım TEOG yerine açık uçlu soruların olacağı yeni bir sistem geleceğini açıkladı.
Başbakan Yıldırım'ın sözleri şöyle:
Bunun öğrenciler ve veliler üzerinde oluşturduğu stres var. 4 yılını ilkokul, 4 yılını ortaokul olarak okuyor. Spor lisesine mi gidecek fen bilimlerine mi imam hatipe mi gidecek? Sınav kalkıyor. Her yılın yıl sonu başarı ortalaması alınıyor 5-6-7-8 bu bir veri.
Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi ne tarafa gidiyor? Spor mu sanat mı matematik mi? Buralar tespit ediliyor buna belirli oranda katkı yapan 8. sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları soru bankasından geliyor. Her okul kendine göre yapmıyor. Okuma sistemi de dışarıda okunuyor. Mezuniyet puanı çıkıyor o puana göre öğrenci istediği yere yerleşiyor. 6. sınıfa giden torunum var Bahar. Gittim sarıldı boynuma 'Dede TEOG kalktı ne güzel' Kızım senin ne işin var TEOG'la. O bile TEOG stresine girmiş. Daha 2 sene var. Yazık günah değil mi bu evlatlarımıza?
SORULAR TEST DEĞİL KLASİK SORULAR OLACAK
Bir de burada sorular test değil. Bayağı sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular. Sosyal bilgiler, şunu anlat. Matematik, şu problemi çöz. A şıkkı, B şıkkı, C şıkkı yok.
ESAS BELİRLEYİCİ OLACAK
Çalıştıysa zaten buna cevap verecek. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak.
ÜNİVERSİTEDE DE SINAVLAR BASİTLEŞTİRİLECEK
"Üniversitelerde de sınavlar basitleştirilecek. Buna benzer bir şey. Bir sınav olacak tek bir sınav bir müddet daha ama bu da esasında ortaokuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek bu sınav gerçekleştirilecek. Bu sınav tek başına belirleyici bir sınav olmayacak"
'DOĞUM TARİHİM 20 ARALIK'
Başbakan Yıldırım, yaptığı konuşmada, özgeçmişiyle ilgili iki yerde yanlış olduğunu belirterek, "Doğum tarihim 21 Aralık değil, 20 Aralık. Gerçi beni bir gün gençleştirdiniz. Fena bir şey değil. Bir eksik, beş torun. Artık çocukları geçtik, torunlara bakıyoruz. Onların bize ihtiyacı kalmadı, torunlar daha fazla ilgimi çekiyor. Her dede gibi ben de torunlarıma çok daha düşkün hale geldim." diye konuştu.
Akademik yılın öğencilere hayırlı olması dileğinde bulunan Yıldırım, Türkiye'nin bulunduğu bölgede çok önemli sınamalara tabi olduğunun altını çizdi. Hem içeride hem dışarıda çok dinamik bir yapı olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Daha alçak darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçti. Az önce Rektör Hocamız da çok güzel ifade etti, maalesef güzel duygularımızı, milli duygularımızı, bayrak sevdamızı, ülke sevdamızı, dini duygularımızı, bütün değerlerimizi istismar eden, istiskal eden, kökleri dışarıda olan bir terör örgütü ile bu ülke yüzleşti. Üniversiteleri, yargı camiasını, kolluğu, askeri içeriden adeta bir mikrop gibi kuşatarak, ülkenin bağımsızlığına, demokrasisine, geleceğine kasteden alçak bir girişim içerisinde bulundu. Ama Türk milletinin, bu aziz milletin 'Bağımsızlık benim karakterimdir.' diye tanımladığı Gazi Mustafa Kemal'in düsturuyla o gün, milliyetçi, vatansever, bayrağını seven bütün unsurlarıyla askeriyle polisiyle savcısıyla hakimiyle medya mensubuyla ve her şeyden daha önemlisi, Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla meydanlara inen, her biri bir kahraman olan aziz milletin evlatlarıyla bu alçaklara gereken cevabı o gece verdik. O gece, o karanlık gece, halkın, Hakk'ın gücünün, tankın gücünü yendiği gecedir."
Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz gecesi, inanan, iman eden, ülkesi için gözünü kırpmadan canını vermeye hazır olan bir milletin neleri başaracağının tüm dünyaya gösterildiğini anlatarak, "Öyle ki bu işin arkasında olanlar, bu işi kurgulayanlar şaşkına döndü, nasıl bir tepki vereceğine uzun süre karar veremediler. Çünkü onlar çok emindi. Yıllardır yatırım yaptıkları, yetiştirdikleri bu alçaklar ordusu sonuç alacaktı, sonuç yüzde 100 başarılı olacaktı ama olmadı. Çünkü hesap edemedikleri şey, aziz Türk milletinin karakteriydi, bağımsızlık aşkıydı. Bu millet 'Çanakkale geçilmez.' derken de aynı ruha sahipti, 15 Temmuz'da 'Bu bayrak inmez, bu ezan dinmez.' diyerek aynı ruhu göstermiştir."
'İSTİKLAL MÜCADELESİ ÇANAKKALE'DE BAŞLADI'
Başbakan Yıldırım, Çanakkale'nin her yönüyle örnek bir şehir olduğunu kaydetti. "Bağımsızlık", "Destan", "Düşman geçemez" denilince akla Çanakkale'nin geldiğini belirten Yıldırım, istiklal mücadelesinin bu topraklarda başladığını hatırlattı. Çanakkale'de ortaya konulan o büyük direnç ve büyük savaş olmasaydı, bugün ülke olarak bu topraklarda hür ve bağımsız olarak belki de yaşanamayacağını dile getiren Yıldırım, "Bire on düşmana karşı gösterilen o kahramanlık, Koca Seyit'in 300 kiloluk mermiyi sırtında taşımada gösterdiği o iman, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin hür ve bağımsız olarak dünyada ve bölgesinde bu konuma gelmesinin önünü açmıştır. İşte bu Çanakkale, geçmişi o büyük kahramanlık destanını yaşatan ve her yıl nesilden nesile aktaran önemli bir merkezimizdir." ifadelerini kullandı.
Çanakkale'nin sadece Türk tarihi değil, medeniyetler tarihi bakımından da önemli bir yer olduğunun altını çizen Yıldırım, Troia'nın çok önemli bir kültür varlığı olduğunu kaydetti. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2018 yılını "Uluslararası Troia Yılı" ilan ettiğine değinen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki yıl Çanakkale, hem yurt içinden hem yurt dışından daha fazla ziyaretçinin uğrayacağı bir yer olacaktır. Tarihi yarım adaya bakın. Eski halini düşünün, şimdiki halini düşünün. O büyük zaferi, o büyük direnişi bizlere miras bırakan ecdadımızın şanına yakışır hale getirmek boynumuzun borcuydu. Bunu da yaptık. Zannediyorum her yıl 18 Mart'ta, 24-25 Nisan'da 3 milyon civarında ziyaretçi geliyor. Yurdun her köşesinden geliyor, Hakkari'den, Sinop'tan, Edirne'den, Van'dan geliyor. Niye geliyor? Çünkü bir kahramanlık destanının yazıldığı yerdir. Bu neyi kazandırdı bize? Bu bize milli duygularımızın yaşatılması, toprak bütünlüğümüzün vatanıyla milletiyle ülkesiyle bağımsız bir cumhuriyet olduğumuzun ve hiçbir yıkıcı akımın ve faaliyetin bizi bu prensipten, bu ilkelerimizden vazgeçiremeyeceğinin dünyaya açık ilanıdır. Ülke aidiyet duygusunun yaşatılmasıdır. Bu başarılmıştır. Bugün Türkiye, etrafı ateş çemberi olan bir ülke olmasına rağmen, istikrarla kararlılıkla 2023, Cumhuriyetimizin 100. yılına emin adımlarla ilerlemektedir. Yakın tarihimizde bu kadar önemi olan Çanakkale'nin, hak ettiği konuma gelmesi gerekirdi, buna ihtiyaç vardı."
Başbakan Yıldırım, Ulaştırma Bakanı olduğu ilk günlerde Çanakkale'ye gelmek için zorlandığını da anlattı. O yıllarda kente hava ve deniz yolu ile taşımacılık yapılmadığını ifade eden Yıldırım, kara yollarının standartlarının da düşük olduğunun altını çizdi. Kente kara yoluyla geldiklerini ve yolculuğun saatler sürdüğünü ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"İlk konuşmamda şöyle bir şey demiştim: 'Çanakkale geçilmez.' denmiş ama bu düşmana geçilmezdi, dost için denmemiş. Herhalde bunu yanlış anlamışlar. Çanakkale millet için geçilen bir yerdir. Millet her taraftan Çanakkale'ye gelmelidir, Çanakkale'deki tarihi destanı, buram buram bağımsızlık ruhunu yaşamalıdır. Bunun için harekete geçtik. Bizim için siyaset millete hizmettir. Millete hizmet etmeyen bir siyaset, olmaz olsun. Böyle bir siyaset bize lazım değil. Türkiye'ye de lazım değil. Onun için hemen yollar için seferberlik yaptık. Bütün yolları, Edirne'den Tekirdağ'a Çanakkale'ye, Çanakkale'den Ezine'ye oradan Küçükkuyu'ya Ayvalık, İzmir yoluna. Diğer yandan Çanakkale'den yine Eceabat, Biga ve Bandırma'ya, Bursa'ya doğru bölünmüş yol çalışmalarını başlattık. Şu anda Çanakkale'nin Marmara'ya, Ege'ye, bütün Anadolu'ya bağlantıları hemen hemen tamamladı. Ufak tefek detaylar var. Küçükkuyu'yu, tarihi sit vesaire vardı, geçemedik onu tünelle geçiyoruz Ezine'den sonra. Onlar da tamamlanacak."
'İSTANBUL'A UÇUŞLAR BAŞLIYOR'
Kara ulaşımını bitirmenin yetmeyeceğini, hava ulaşımının da gerekli olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, havaalanı ile ilgili sorunları çözdüklerini anlattı. Havaalanını uluslararası standarda getirdiklerini ve uçuşları başlattıklarını anlatan Yıldırım, 1 Kasım'dan itibaren İstanbul'a uçuşların başlayacağını bildirdi. Çanakkale terminalinin de çok güzel olduğunu ve kente yakıştığını ifade eden Yıldırım, sadece hava yolları değil, deniz yollarıyla ilgili de yatırımlar yaptıklarına değindi. Göreve geldiklerinde Gökçeada ve Bozcaada'ya doğru dürüst sefer yapılamadığını dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dedik ki 'Biz artık Denizcilik İşletmelerini tasfiye ediyoruz.', Çanakkale kısmını burada GESTAŞ adıyla özel idare, belediye ve şirket oluşturuldu, buraya verdik. Sonra buranın gemi ihtiyacı var. Gemi ihtiyacının karşılanması var. Buna destek olduk. Bu da yetmez kış var, deniz var, sıkıntılar var. Her havada sefer yapabilecek bir alt yapı olması lazım. Kışın az yolcu var yazın çok yolcu var. Dolayısıyla birbirini karşılamıyor. İlk defa o tarihlerde sadece Çanakkale deniz ulaşımına mahsus kanun çıkardık. Çanakkale'ye yönelik. Çanakkale bunu hakediyor. Ben şimdi bu vesileyle bütün bu hizmetlerde emeği geçenlere teşekkür etmek isterim. İbrahim Köşdere, Mehmet Daniş, Müjdat Kuşku, İsmail Kaşdemir, o dönemdeki bütün milletvekillerime. Büyük gayret gösterdiler. Şimdi Ayhan Gider, Grup Başkanvekilimiz Bülent Turan, bütün arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Çok güzel hizmetler verdiler. Ayrıca belediye başkanımız, valilerimiz. Taş üstüne taş koyan herkesin başımız gözümüz üzerinde yeri var. Önemli olan budur. Kalıcı olanlar, yaptığınız işlerdir. 'İnsan odur ki bu dünyada bıraka bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser.' Biz de ülkemiz için, milletimiz için eser bırakarak bugünlere geldik. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 15 yılda bir Türkiye'yi üç Türkiye'ye çıkardık. Üç kat büyüttük."