Başbakan: Türkiye'de doğan Suriyeli çocukları ne yapacağız?

Başbakan Binali Yıldırım genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşuyor.

Buna ihtiyacımız var" diye konuştu. Yıldırım, Suriyelilere vatandaşlık tartışmalarına ilişkin ise, "Bizim gönlümüz ganidir. Bu memleketin aşını, ekmeğini nasıl bölüştüysek, ekmeğini büyütmek için gerekirse nüfusumuzu da artıracağız, vatandaşlarımızın sayısını da artıracağız" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti il başkanları toplantısında konuştu.

Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:

14 senedir milletin emanetini şanla şerefle taşıyoruz. Anlımız ak, yüzümüz ak. Türkiye büyüdü, AK Parti Türkiye ile beraber büyüdü. Kuruluşundan sadece 15 ay sonra 3 Kasım'da AK Parti tek başına iktidar oldu. 15. kuruluşumuz yıl dönümüze çok az süre kala geriye dönüp baktığımızda görüyoruz ki geçen süreyi boşa harcamamışız. Destanlar yazdık. Hamd olsun ki bütün alanlarda notumuz üstün başarıdır. Kara propganda makinelerini dinelemeyen millitimize şükran borçluyuz.

Bu hareket tepeden tırnağa bir bütündür. Türkiye'ye tuzak kuranlar Erdoğansız bir Türkiye hayal ettiler. Başaramadılar, asla başaramayacaklar.  Siyaset AK Parti ile itibar kazandı. Millete tepeden bakanlar siyaset sahnesinden yok olmuştur. Korku ile karamsarlık yok olmuş yerine umut ve güven gelmiştir. AK Parti sayesinde milli gelir 3 kat büyümüştür. Gerilim isteyenler kavga isteyenler ne derlerse desinler sizin gözünüz milletten ayrılmayacak. Hizmette asla ayrımcılık yapmayız. Ayrımcılık en büyük kırmızı çizgimiz. Başarının sırrı AK Parti'nin kendini tazelemesinden kaynaklanıyor.

Adaletten bir çok engellemelere rağmen yılmadık, gerekli adımları attık. Ancak Türk siyasetinin vesayet hastalığı sadece darbelerle sınırlı değil. Vesayet ruhu son zamanlarda sivil mecralara da sıçramış görünüyor.

Türkiye'nin yolunu kesmek isteyen hiç bir kimseye geçti vermedik. Hiç birimiz aynı düşüncelere sahip olmak değiliz. Tek düşünce sadece diktatör rejimlerde olur, biz çoğulcu geleneğe sahip milletiz. Bu mücadelede en büyük güvencemiz vatandaşlarımızın birliği ve beraberliğidir.

MUHALEFET ELEŞTİRİSİ

İlla cumhurbaşkanımızı hedef almanıza gerek yok. AK Parti'ye attıkları çamur her defasında yüzlerine bulaşıyor. Biz güçlü muhalefet İstiyoruz.

Türkiye'de  muhalefetin güç kazanması iktidarın enerjisini artırır. Ne yazık ki bugün AK Parti'nin alternati yine AK Parti'dir.

TERÖR

Terör örgütünün şehirlerdeki varlığı sona erdirildi. Güvenlik güçleri kırsalda da şer odaklarının yuvalarını yıkacak.

Siyasi rakiplerimize çağrım var. Terör sadece AK Parti'nin değili CHP ve MHP'nin  de meselesidir HDP'nin Türkiye partisi olması için teörörün her türlüsüne karşı çıkması

lazım. isteğimiz ülkemizde bir olalım, beraber olalım. Farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görelim. Siyasi partilere her türlü desteğe hazırız.

Yeter ki gelin Güneydoğu'da da siyaset yapın, böylece terörle mücadelede daha kuvvetli olacağız.

"KILIÇDAROĞLU, AYNI KİRKOR'UN GAYDASINI ÇALIYOR"

Son günlerde adeta bir nefret suçu işler gibi bir ittifak kurulduğunu görüyoruz. Bahçeli ile Demirtaş aynı cümleleri kuruyorlar. Hele hele MHP Genel Başkanı için bu durum hiç de kabul edilebilir bir şey değildir. CHP zaten HDP çizgisine çoktan girmiş durumda. Maalesef her türlü siyasi demeçlerinde HDP ayağını kaldırıyor, CHP onun yerine basıyor.

Kılıçdaroğlu bize 11 soru soruyor DAEŞ örgütüne müsamaha ile yaklaşmışız. Bunlar doğru değil. DAEŞ'i dünyada kimse bilmezken tehditlere dikkat çekerek 50 binin üzerindeki şüphelinin listesini 144 ülke ile paylaşmıştır. 3500 civarında şüpheliyi de geldikleri ülkelere e göndermiştir. 1600'nün de tutuklamış hakkında hukuki işlem başlatmıştır. Hal böyleyken sayın Kılıçdaroğlu, aynı Kirkor'un gaydasını çalıyor.

2014'te Meclis'ten Suriye tezkeresi geçiyor. Tezkerenin amacı Suriye'de DAEŞ'e, PKK'ya karşı yetki isteniyor. DAEŞ'in, PKK'nın adı geçiyor. Bizim hasret ne yapıyor? Tezkereye karşı hayır oyu veriyor, bize laf atıyor. Allah ıslah etsin. Millete havale ediyorum. Başka ne diyeyim. Her zamanki gibi tornistan alışkanlığını yine sürdürüyor"

SURİYELİLERE VATANDAŞLIK

Son günlerde utanç verici tartışmalara şahit olduk. Türkiye'de birileri yine cumhurbaşkanımıza muhalefet edeceğim diye nefret tohumları atıyor.

Bu merhametsizce suçlamalar Türk milletinin genlerinde yoktur. Bütün zorda kalmışların imdadına koşuyorsak insanlığımızın gereği olarak yapıyoruz.

Milletimizin siyasi iradesini teslim ederken Türkiye'ye yakışan politikalarını izlememiz gerektiğini istediğini bildiğimiz için yapıyoruz.

Zulme uğramış evsiz kalan insanlara dönüp bakmamayı bazıları kendilerine yakıştırabilir ama AK Parti bunu kabul etmez.

Bu vatandaşlıkla ilgili konuyu maalesef yerli yersiz tartışıyorlar. Bu konuda gereken açıklamalar yapılmasına rağmen bir art niyetin olduğu, kimsenin derdinin Suriyelilerin geleceğinin ne olacağı olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Vatandaşlık bizim keşfettiğimiz bir şey değil. Yıllardır insanlık tarihinden beri var olan bir şeydir. Ülkeler vatandaşlığa kabul ederler, vatandaşlıktan çıkarırlar. Bunların kuralları, standartları, şartları vardır.

Elbetteki bu şartları sağlayan herkes vatandaşlığa alınır. Ancak belirli suçlara karışmış, terör suçuna karışmış veya başka şekilde kanun dışı işlemleri olanların asla ve asla vatandaşlığa alınması söz konusu olmaz

Bizim gönlümüz ganidir. Bu memleketin aşını, ekmeğini nasıl bölüştüysek, ekmeğini büyütmek için gerekirse nüfusumuzu da artıracağız, vatandaşlarımızın sayısını da artıracağız.

Suriyeliler sanki, dün gelmiş gibi bir bardak suda fırtına koparılıyor.  4 yıldır Türkiye’de yaşıyorlar, onlara oturma izni verdik. Tartışmalar anlamsızdır.

SURİYE İLE İLİŞKİLER

Dostluk halkasını olabildiğince genişleteceğiz. Hedefimiz budur. İçeride ve dışarıda dostluk çemberini genişleteceğiz. Dışarıda bunu yapmaya başladık. İsrail ve Rusya ile ilişkilerimizi normale döndürdük. Ama eminim ki Suriye ile de biz normal ilişkilere döneceğiz. Buna ihtiyacımız var. Terörle mücadelenin başarısı için Suriye ve Irak'ın istikrara kavuşması gerekiyor.

Bölgedeki bütün hakim güçlerin yaşanan durumu gözden geçirmesi rekabeti bir kenara bırakarak insanlığın yok olmasına daha fazla göz yummamalarını bekliyoruz.

hürriyet