BDDK’dan yandaşın borcunu silme hamlesi
46 milyar liralık kredinin, batık kredilerin kapsamına aktarılması ekonomiye yeni bir yük daha getirirken, “hangi şirketler kurtarılacak” tartışmalarını da alevlendirdi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) son kararı, ekonomik krizin sonuçlarının daha da netleşmesini sağlarken, bu tür bir hamlenin neden yapıldığıyla ilgili tartışmaları da başlattı. Çünkü BDDK kararıyla, 13 Eylül itibarıyla bankalardaki 124.6 milyar liralık batık kredilere, 46 milyar liralık kredi daha dahil edilecek.
Bu durum, hem bankaların hem Türkiye ekonomisinin yükünü artırırken, bu uygulamanın sonuçlarından yararlanacak şirketlere kolaylık sağlayacak. Özellikle inşaat ve enerjideki borçlu şirketlerin AKP döneminde büyüyen şirketler olduğuna dikkat çekiliyor.
BDDK’nin kararından sonra ilk etkiler Borsa İstanbul’daki banka hisselerinde ortaya çıktı. 46 milyar liralık yeni batık kredi için bankaların yılsonuna kadar kredi ayıracak olması, kârı etkileyeceği için banka hisseleri dün dalgalı seyir izledi.
Yüzde 20 düşebilir
Söz konusu 46 milyar liralık kredinin bankalara dağılımı ve ne kadar karşılık ayırdıkları bilinmediği için banka bazında kârlara ne kadar yansıyacağı hakkında net bir görüş bulunmuyor.
Yatırım Finansman tarafından yayımlanan değerlendirmede, “Hangi bankanın krediler için şu ana kadar, ne kadar provizyon ayırdığını bilmediğimiz için yıllık kârlarda yüzde 15-20 arası aşağı yönlü revizyon beklemek makul olacaktır. Bu da TL fonlama maliyetlerinde bir süredir gözlenen gerilemenin olumlu etkisini gölgeleyecektir” denildi.
Bir bankacılık analisti de şu yorumu yaptı: “Ek karşılıkların bankalara 15 milyar TL’ye kadar bir yük getireceğini hesaplıyoruz. Bu da hisseleri baskılayacak bir unsur. Aslında takipteki alacak oranının olması gereken aralık yüzde 8.5-10 arasında. Yani en az bir bu kadar daha kredinin takibe atılması gerekiyor.” Ayrıca BDDK’nin kararını bazı şirketlerin kurtarılması olarak yorumlayan uzmanların görüşleri de dikkat çekti.
Batık kredilere sektörel olarak bakınca, BDDK açıklamasında da vurgulandığı gibi inşaat sektörü ilk sırada yer alıyor. Bu sektörün toplam batık kredilerdeki payı yüzde 13.3. Bu sektörü yüzde 10.7 ile toptan ticaret ve yüzde 7.8’lik payla enerji takip ediyor. İlk 10 sektörün payı ise yüzde 57.3.
En kötü senaryo gerçekleşiyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak: Mızrak artık çuvala sığmaz oldu. 46 milyar TL krediyi bankalar bilançolarında batık yazacak. Gerçeklerin er veya geç ortaya çıkmak gibi bir huyu var.
Prof. Dr. Selva Demir-alp: Bu hamle bankalara “zararı sen karşıla” demiş olmak anlamına geliyor. Eğer bankalar bunları satıp bir şekilde bir fona aktarabilseydi belki bir rahatlama yaratabilirdi, ama zaten en kötü senaryo bankanın bunu takipteki alacağa yazmasıydı ve ardından ödenmesinden ümidini kesmesi.
Eski Merkez Bankası Başkanı ve İYİ Parti milletvekili Durmuş Yılmaz: 46 milyar liralık batık, bir gecede oluşmadığına göre bugüne kadar neye saklandı. Hani YEP’te sözü verilen stres testi uygulanmıştı da bir sorun olmadığı ortaya çıkmıştı. Dikkat edin, bu daha bir başlangıç olmasın!
Spinn Danışmanlık Ortağı Özlem Derici: Karşılık ayrılması sermaye yeterliliğinden ve kredi olarak sağlanabilecek kaynaktan feragat edilerek gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla kredi arzına kısa vadede ister istemez negatif etkisi olacaktır. Bunun gecikmeli diğer negatif etkileri inşaat ve enerji sektörüne yönelik. Sektörlerin toparlanıp zaman içinde ekonomik büyümeye hizmet eder hale gelmesi zaman alacak. Bunun yanı sıra “temizlik” hamlesi oldukça pozitif olarak algılanmalı.
Nurol Yatırım Bankası Başkanı Ziya Akkurt: Problemli kredilerin banka bilançosundan çıkacak olması, bankaların 2020 yılında uluslararası piyasalarda sendikasyon konusunda daha rahat hareket etmeleri ve yaklaşık bir senedir durmuş olan sermaye piyasalarına uzun vadeli borçlanma için tekrar girebilecekleri anlamına geliyor.
Aydın: Ağırlığı döviz kredileri
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, “Derinlemesine bakınca 46 milyar liranın yüzde 50’si inşaat ve enerji. Kalanı diğer sektörler” dedi. NTV’ye konuşan Aydın, kredilerin ağırlıklı olarak döviz cinsinden olduğunu da ifade ederek şu noktaya da dikkat çekti: “Kredi borçlusu kamu kurumu yok. Bize borçlu olanlar tamamı özel sektör dediğimiz büyük, orta boy, küçük boy işletmeler.” Aydın, ayrıca yerli kredi derecelendirme şirketi konusunda,“JCR Avrasya ile hisse alımı konusunda görüşmelerimiz devam ediyor” açıklaması yaptı.
(Cumhuriyet)