Bekâreti için rapor aldı: Kanlı çarşaf davası
Ankara 4. Aile Mahkemesi’nde görülen bir davanın dosyasına göre görücü usulü evlenen İ.S ile H.S.’nin düğünleri 4 Mayıs 2016 tarihinde yapıldı.
Törenden sonra genç çiftin odasından gelen tartışma sesleri üzerine, damadın annesi ve halası odaya girdi. Damat H.S., annesi ve halasına gelinin bâkire olmadığını söyleyerek odadan çıktı. Anne ve hala, gelinleri İ.S.’nin yüzüne tükürüp, hakaret etti. Gelinin ailesi, kızlarını alıp evlerine götürdü. Damat H.S. boşanma davası açtı. Damadın avukatı boşanma davası için mahkemeye sunduğu dilekçede, olay gecesini anlatırken, “Gerdek gecesinde kızlık zarı kanaması olmamıştır. Müvekkilinin annesi-halası bir karar alıp, müvekkilimin kolundan bir çizik atıp kanı akıtması, bu kanlı çarşafı dışarıya getirmesini istemişlerdir. Bu kanlı çarşafı davalının baba evine götürmüşlerdir” iddiasında bulundu.
GELİN: HEYECANLANDI, KORKTU
Gelin İ.S. de 200 bin TL’lik maddi-manevi tazminat talebiyle karşı boşanma davası açtı. Genç kızın avukatı Mahmut Aslan, mahkemeye verdiği dilekçede, evlilik birliğinin kurulması için kadının bakire olmasının mevzuatta hiçbir şekilde zorunlu kılınmadığını hatırlatarak, “Düğün gecesi cinsel birleşmenin gerçekleşmemesinin tek sebebi, davalının problem yaşamasıdır” dedi. Hastane raporunda genç kadının bakire olduğu belirtildi. Mahkeme ertelendi.
Gelin İ.S., “Gerdek gecesinde, H.S çok heyecanlandı, korktu bu nedenle bir şey olmadı. Ancak suçu benim üzerime attı. Annesi ve halasına bakire olmadığımı söyledi. Ailemin yanına giderek, ‘Kızınız bakire çıkmadı, neden sahip çıkmadınız’ diye hakarette bulunmuşlar” dedi.