Bilim Kurulu Üyesi Prof. Tevfik Özlü: Hastaneler Genç ve Aşısızlarla Dolu
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, tv100’de yayınlanan 10’dan 12’ye programında Kerem Kırçuval’ın sorularını yanıtladı. Özlü, “Hastaneler genç ve aşısız hastalarla dolu” diyerek aşılanmayanları uyardı.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, tv100’de 10’dan 12’ye programında Kerem Kırçuval’ın sorularını yanıtladı, önemli uyarılarda bulundu.
AŞILANMAYANLAR KISITLAMA GELECEK Mİ?
Mutlaka yeterli sayıda aşılanmaya ulaşması gerektiğini vurgulayan Özlü, “Aşı olanların yanında aşılanmayanların etkisi toplumu tehdit ediyor. En az yüzde 70-80 aşılama oranına ulaşırsak pandemiyi toplumsal olarak önleyebiliriz. Bu noktaya ulaşmadığımız sürece hepimiz bedel ödemeye devam edeceğiz. Bu nedenle önümüzdeki süreçte idari yaptırımların gündeme gelebileceğini düşünüyorum” dedi.
HASTANELER GENÇ VE AŞISIZ HASTALARLA DOLU
Prof. Özlü, açıklamalarıyla aşılamanın önemini gözler önüne serdi; “Yoğun bakım ve serviste yatanların çoğunluğu genç, aşısız ya da tek doz aşılı. Yaşlılarda vaka oranı azaldı ancak bu oran gençlerde bir hayli yüksek. 2 doz aşı olup üzerinden 5 ay geçmesine rağmen 3. Dozunu olmayanlar da var. Yoksa tam aşılılar, 2 doz Biontech ya da 2 doz Sinovac üzerine bir doz Biontech yaptıran hastamız neredeyse yok denecek kadar az.”
SONBAHARDA 4. DALGA BAŞLAYABİLİR Mİ?
Kerem Kırçuval’ın “Sonbaharda 4. Dalga riski var mı?” sorusuna Prof. Özlü,”Sonbahara doğru turizm hareketliliğinin sonuçlarını görebiliriz, eylül başı itibariyle üniversitesi ve okulların açılmasıyla vakalarda artış görebiliriz. Yüz yüze eğitimin başlaması sadece okullarda değil, yurtlarda, toplu taşımalarda, sosyalleşme alanlarında yaşanacak insan hareketliliği eylül ayı için ciddi bir dalgalanma riskini beraberinde getiriyor. Bunu ortadan kaldırmak için önümüzde 1 aylık bir süre var, bu süre çift doz aşılama için yeterli. Tüm gücümüzü aşılamaya vermeliyiz” cevabını verdi.
ÇOCUĞUNU OKULA GÖNDERECEKLERE ÖNEMLİ UYARI!
Prof. Özlü, okullar açılmadan önce ebeveynlerin mutlaka aşılanma sürecinin tamamlanması gerektiğini belirtti; “Yüz yüze eğitim başlamadan önce “Çocukları okula gönderecek anne, babaların; torunlarını okula gönderecek dede ve ninelerin aşılanmasında özellikle fayda var. Çocuklar hafif atlatıyorlar ancak çocukların taşıdığı ve bulaştırabileceği ev içinde bulunan aile bireyleri kendini korumalı ve mutlaka aşılanmalı”
AŞILAMA YAŞI DÜŞÜRÜLECEK Mİ?
Delta varyantının çocuklara da erişkinler kadar bulaştığının altını çizen Prof. Özlü, aşılanma yaşının geri çekilmesi gerektiğine dikkat çekti, “Aşılama yaşının aşağı düşürülmesi yönünde tartışmalar var. Avrupa, Kanada’da ve ABD’de 12 yaş üzerine aşı uygulanıyor. Türkiye’de 18 yaş üzerine yapılıyor ancak bu yaşın 16’ya çekilmesi ve bilhassa kronik hastalığı olup okula gidecek çocukların öncelikle olarak aşılama programına dahil edilmesi gerektiğine inanıyorum. Delta varyantı ile yaş koruyucu bir faktör olmaktan çıktı. Çocuklarda da erişkinler kadar yaygın enfekte oranı var. Sevindirici olan çocuklarda hafif seyrediyor, hastaneye yatışa ve ölüme yol açmıyor ancak kronik hastalıklı çocuklar ve topluma bulaştırma hususlarında büyük bir risk var” dedi.
3 DOZ SİNOVAC NE KADAR KORUYUCU?
Prof. Özlü, 3. doz aşılama hakkında “2 doz sinovac hastalığı, ölümler, ve yoğun bakıma yatışı önlemede oldukça etkili ancak bu etki 5-6 ay sonra azalıyor. İnaktif aşıların doğasında bu var. Üçüncü doz aşı Sinovac ile de yapılabilir, bu şekilde uygulandığında da yeterli antikor seviyesine ulaştığını gözlemliyoruz. Ancak 2 doz Sinovac sonrasında 3. doz Biontech ile de yüksek antikor cevabı alınabiliyor. 2 doz Biontech sonrasında 3. doz aşılamaya şuan için bir ihtiyaç görünmüyor ancak önümüzdeki aylarda antikor düzeyinde düşüş olup olmayacağını göreceğiz. İlk aşılamalar Sinovac ile yapıldığı için aşılamanın üzerinden 3-4 ay geçmiş ise 3. dozu yaptırmalarını öneririm” diye konuştu.
YOĞUN BAKIMDA YATAN AŞISIZLAR BİN PİŞMAN
Aşılanmayan hastalarıyla girdiği diyaloğu aktaran Prof. Özlü, “Yoğun bakımda yatan aşısız hastalarımız çok pişmanlar, neden aşı olmadıklarını sorduğumuzda bilmiyorum, ihmal ettim, bir şey olmaz diye düşündüm diyorlar. Ne kadar yanlış karar verdiklerini farkındalar. Maalesef sosyal medyada paylaşılan hiçbir gerçekliğe dayanmayan söylemler insanların aşıdan uzak durmasına yol açıyor. Bunun vebali var ve insanlar çekiyorlar. Bu bir hikaye değil, ben 5-6 yakınımı kaybettim. Genç yaşta öldüler, çocukları ortada kaldı, yuvaları yıkıldı. Hepimizin çevresinde bu hastalığa yakalanmış, hayatını kaybetmiş, zor günler atlatmış kişiler var ve bu durumu ciddiye almak için daha ne olması gerektiğini bilmiyorum” sözleriyle aşılanmayanlara seslendi.