Bomba tahmin: AKP yüzde 30’un altına düşebilir
24 Haziran'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP'nin oyunun yüzde 30'un altına düşebileceği iddia edildi.
t24.com.tr'den Minez Bayülgen'in haberi:
Son yıllarda her seçim sonucunu doğru tahmin eden ve 16 Nisan referandum sonuçlarıyla oynandığı gerekçesiyle anketçiliği bırakan Avrasya Araştırmalar Merkezi/AKAM’ın eski başkanı, siyasi stratejist Kemal Özkiraz ile cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerini konuştuk. Özkiraz, düne, bugüne ve geleceğe dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Şu anda CHP’nin cumhurbaşkanlığı adayı için genellikle merkez sağdan birilerinin adı geçiyor. Türkiye’de sol ya da sosyal demokrat bir adayın cumhurbaşkanı seçilme şansı yok mu?
Kemal Kılıçdaroğlu sırf ideolojik kaygıyla hareket etmiyor. Ayrıca artık rakibini de çok iyi tanıyor. Biliyor ki, Erdoğan ile baş başa kalan bir CHP’li aday formülünde, Erdoğan sağ-sol kavgasını körüklemek isteyecek. Kılıçdaroğlu aday olsa, Erdoğan bu kez de mezhepçilikten vuracak. Bir de tabii muhalefet bloğunda Akşener gibi sağ bir alternatif var artık.
Akşener, AKP’nin tabanından oy alabilecek mi?
AKP’den fazla olmasa da, cumhur ittifakını (MHP-BBP) oluşturacak diğer partilerden çok oy alacak.
MHP’li bir vekil daha bu hafta İYİ Parti’ye geçti. AKP, MHP ile ittifak kurduğuna pişman mı sizce?
Sandık başında en büyük sürprizi MHP yapacak göreceksiniz
Nasıl yapacak bu sürprizi?
Tüm anketlerde cumhur ittifakında yer alan MHP’ye oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 5-7 civarında çıkıyor. Oysa en büyük değişim bu noktada olacak. AKP’nin yüzde 40’ının içindeki 10-12 puan kendini ülkücü olarak tanımlıyor.
‘Cumhur ittifakında 13-14 puan AKP’den MHP’ye gider’
Bu kitle cumhur ittifakında ne yapacak?
Bu kitle için şimdiye kadar hükümette olmak önemliydi. Bu yüzden de AKP’nin içinde yer aldılar. Ancak şimdi AKP ile ittifak kuran MHP de iktidarda. Eğer cumhur ittifakı kazanırsa, MHP artık hep iktidarda olacak. Dolayısıyla bu insanlar şimdi AKP’ye değil, MHP’ye oy verecek.
Bu durumda oylar nasıl dağılır?
AKP-MHP ittifakının yüzde 42-43 bandında oy alacağını düşünüyorum. Bunun 13-14 puanı MHP’ye gidebilir.
‘AKP yüzde 30’un altına düşebilir’
Oylar MHP’ye kayınca AKP’nin durumu ne olacak peki?
AKP yüzde 30’un altında oy alabilir.
MHP’nin oylarını artırması, muhalefeti zora sokar mı peki?
MHP, kimsenin beklemediği sayıda milletvekili çıkaracak ama bu oyu AKP’den alacağı için muhalefet açısından bir tehdite dönüşmez.
‘Erdoğan kazansa bile kaybedecek’
Siz hem anketçi hem de siyasi analistsiniz. Üstelik sektörde, seçim sonuçlarıyla oynandığı gerekçesiyle kamuoyu araştırması yapmayı bırakmış tek kişisiniz. Sizin hesabınıza göre tam olarak ne yaşanacak?
AKP-MHP’den oluşan cumhur ittifakı kazanırsa, 300 milletvekilinden en az 100’ü MHP’li olacak. Bu durumda MHP, iktidarda çok güçlü bir konuma geleceğinden, cumhurbaşkanlığını Erdoğan kazansa bile ‘sıralı seçimler’ gündeme gelecek.
Erdoğan seçim riskini tekrar niye alsın?
Çünkü muhalefet kaybetse bile Erdoğan aslında kazanamayacak. O yüzden enseyi karartmamak lazım. Erdoğan, MHP’yi “Devleti birlikte yönetelim” diye ittifaka dahil etmedi ki. Onu, “Devleti dizayn etmeme yardımcı ol” diye çağırdı. Erdoğan elinin bu kadar zayıf olduğu bir koalisyonu yürütmek istemez.
‘Düşüşe geçen her iktidar MHP’ye sarılır ve biter’
Arka arkaya seçimlerle seçim yorgunu bir topluma dönüşmez ve yılmaz mıyız?
Ekonomisi dalgalı seyreden toplumlarda huzur olamaz zaten. Yakın tarihe bir bakın. Milliyetçi cephe hükümetlerinden bu yana bir sağ iktidar ne zaman düşüşe geçse, düşmeden hemen önce MHP’ye sarıldı. Düşmeye yakın tüm iktidarlar da MHP çizgisine geldi. MHP çizgisine gelen her iktidar düştü. O yüzden AKP iktidarının -muhalefet saçmalamazsa- gideceğinden yüzde yüz eminim. Aksi halde altı ay sonra bir seçim daha olacak ve o zaman gidecek.
‘Erdoğan tek koşulda kazanır, o da….’
Muhalefet bloğu ne yaparsa Erdoğan seçimi kazanır ya da kaybeder?
Muhalefet bloğundakiler, birbirlerinin adaylarını ilk turda yıpratmak için bir propaganda yaparlarsa Erdoğan kazanır. Erdoğan’ın başka türlü kazanması mümkün değil.
Sizce hiç mi ihtimal yok?
Yok. Muhalafetin seçimleri kaybetmesi için bir mucize gerekiyor. O mucize de, Abdullah Gül gibi bir ismi aday göstermek olurdu. Ve Gül, muhalefete seçim kaybettirirdi.
‘Gül aday olsaydı, Erdoğan yüzde 60-65 alırdı’
Geçen hafta Habertürk gazetesinde de yayınlanan bir habere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı, ‘aday olmasın’ telkininde bulunması için Abdullah Gül’e gönderdi. Şimdi siz tam tersini söylemiş olmuyor musunuz?
Bence Erdoğan, bu görüşmelerle Gül’ün aday olması için uğraştı. CHP tabanından hiç oy almayan Gül’ün adaylığı, Erdoğan’a ilk turda yüzde 60-65 kazandırırdı. AKP’nin asıl korkusu Gül’ün adaylığı değildi.
AKP’nin asıl korkusu neydi size göre?
Gül’ün aday olmayıp muhalefette kalmasıydı. AKP, Gül ismini bu kadar dillendirerek, kendi tabanına “Gül gibi isimlere oy vermeyin” mesajını verdi.
‘Kılıçdaroğlu, Gül’le stratejik hamle yaptı’
Siz, Gül’e CHP’den zaten hiç oy gitmeyeceğini savunuyorsunuz. O halde CHP neden Gül ismi ortaya atıldığında sessiz kaldı? CHP, bu yolla bir tür anket yaparak kamuoyunun nabzını mı yokladı?
Evet, Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi’nin kendisine önerdiği isme doğrudan kapıyı kapatmak yerine diyalogu sürdürmeyi tercih etti. Gül’ü, kamuoyunda tartıştırarak cumhurbaşkanlığına uygun bir aday olamayacağını hem Saadet’e hem de Gül’den umutlanan kesime, onları küstürmeden anlattı. Çok başarılı stratejik bir hamleydi.
‘Psikolojik üstünlük Erdoğan’da değil muhalefette’
Şu temel soruyu tekrar soralım… AKP-MHP ittifakı nasıl kaybeder?
Bu sorunun cevabını şu an Erdoğan’ın tavırlarında izliyoruz. CHP’den 15 vekilin bir anda İYİ Parti’ye geçmesiyle ortaya konan ‘15 İYİ Adam’ formülüyle, psikolojik üstünlük şimdi tamamen muhalefete geçti. Erdoğan ve cumhur ittifakının son dönemdeki söylemleri ve vaatlerine karşılık veren bir seçmen kitlesi yok artık.
Nesi var peki?
Sadece yüzde 37-38’i oluşturan en katı dindarlar ve milliyetçiler var.
‘AKP, HÜDA-PAR hamlesi yaptı, çünkü…’
Kürtlerin oy verdiği partilerden biri olan HÜDA-PAR, son anda seçimlere girmeye hak kazandı. Bu kararın arkasında kimin desteği ve hamlesi var sizce?
Dindar Kürtlerin gidebilecekleri iki parti var. Biri AKP, diğeri HDP. Bu hamle AKP’ye oy vermeyecek olan dindar Kürtleri, HDP’den uzak tutmak ve ara durak olarak HÜDA-PAR’a çekmek için yapılmış olabilir. Biliyorsunuz, HÜDA-PAR ile Saadet Partisi arasında bir ittifak ihtimali doğmuştu. Ancak İYİ Parti bunu muhtemelen istemeyecekti.
‘İYİ Parti’nin tabanının yüzde 70’ i seküler’
Niye?
İYİ Parti, HÜDA-PAR’ı Kürtlüğünden ötürü değil, siyasal İslamcılık’tan ötürü istemeyecekti. Çünkü İYİ Parti’nin tabanının yüzde 70’e yakını sekülerlerden oluşuyor. Saadet Partisi’ni, HÜDA-PAR’la ittifaka zorlayarak İYİ Parti’den koparmak da amaçlanmış olabilir. Ama HÜDA-PAR örgütlü çok küçük bir alana hitap eden bir partidir.
Doğu ve Güneydoğu’daki dindar Kürtler, Saadet Partisi’ne gitmezler mi ?
Giderler. Daha önce de Saadet’e oy verdiler.
‘İttifaka girerse Saadet Kürtlerden büyük oy alacak’
Ne zaman?
DEHAP’ın 1994 seçimlerini boykot ettiği dönemlerde Siirt, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin gibi şehirlerde Refah Partisi belediyeleri aldı. İyi de bir yönetim sergiledi. Erbakan’ın “Ne mutlu Türk’üm deme hakkı varsa, ne mutlu Kürdüm deme hakkı da vardır” sözünden de bu yana da özellikle dindar Kürtlerin Saadet Partisi ile bir bağı var. Saadet Partisi barajı geçeceği bir ittifakın içinde yer aldığı takdirde Kürtlerden büyük oy alacak.
‘Kürtlerin AKP’ye dönme ihtimali çok düşük’
AKP, Kürt seçmenini kazanmak için ne yapacak sizce?
Her şeye rağmen Kürtler, tam olarak AKP’den koptular diyemiyorum. Türkiye’de seçmen, kısa süreler içinde eski konumunu yeniden kazanabilmek için küçük tavizlere bile ‘evet’ diyen bir yapıya sahiptir. Ama yine de Kürtleri AKP’ye döndürmenin yolu bu milliyetçi cepheyi bozmaktır, ki bunu da artık göze alamazlar. O açıdan Kürtlerin AKP’ye meyletme ihtimali çok çok düşük.
‘Abdüllatif Şener, Erdoğan’a oy kaptırmaz’
Son anketlerden birine göre, Güneydoğu ve Doğu’da Abdüllatif Şener ismine sıcak bakıldığı görülüyor. Şener, tüm muhalefet partilerini, ikinci turda gönül rahatlığıyla temsil edebilecek bir aday mı?
Evet, ekonomik modelleme, özgürlükler ve demokrasiye bakış olarak, Şener Müslüman bir solcu kimliğine sahiptir. AKP’den ayrıldığından beri CHP örgütleriyle de iç içedir. Dindarları ürkütmeyecek ve ekonomiyi toparlayacağına inanılan biri. Şu anda AKP ve muhalif partiler arasında kalan bir ‘makul seçmen’ var. Bu grup, kentli değil, tam bir orta sınıf. Şener onlara da ‘kendi içlerinden çıktığı’ için hitap ediyor.
‘Cumhur ittifakı yüzde 45, muhalefet bloğu yüzde 55’
Şener hem sağdan, hem de Kürtlerden oy alabilir mi?
Tahminime göre muhalefet bloğu yüzde 55, AKP—MHP ittifakı ise yüzde 45 oranlarında. Bu 55’ten 5 puan kopmadığı sürece zaten muhalefet kazanmış durumda.Şener’in en dikkat çeken özelliği AKP-MHP ittifakına oy kaçırmayacak biri olması.
‘En çok fire kürt seçmende veriliyor’
Peki ya Kürtler?
Sağa oy kaybetmeyecek bir adayın aynı zamanda Kürtlerden de fire vermemesi gerekiyor. Çünkü en çok fire potansiyeli Kürt seçmende yaşanıyor.
Niye Kürt seçmende bu denli fire veriliyor?
Kürtler, kendilerinin sisteme dahil edilmediği durumlarda tercih yapmama eğilimi gösterebilir. Ya da daha güçlü olanı seçip kendisine pozisyon arayabilir. İşte bu noktada Şener ismine Kürtler çok sıcak bakıyor. Ve bence HDP sözcüsü Ayhan Bilgen son basın toplantısında Abdüllatif Şener tarifi yaptı.
‘Seçimi boykot AKP’ye yüzde 58 kazandırdı’
HDP seçimleri boykot etmeyeceğinin sinyalini verdi. Kürtler, 2010 referandumunu boykot etmişti. O boykot Türkiye’ye ne kazandırmıştı?
AKP yüzde 58 ile kazanmıştı. O dönemde ‘Nasılsa bu referandumu kazanacaklar’ diye, kimse o boykotu umursamadı. Ama görüyoruz ki Kürtler oy verseymiş kazanamayabilirlermiş.
‘Bütün hesaplar Meclis için yapılıyor’
CHP sözcüleri ittifak arayışlarının özellikle Meclis’te çoğunluğu kazanmaya dönük olduğunu söylüyor. AKP, Meclis’teki çoğunluğu kaybederse ne olur?
Zaten bütün hesap, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden daha çok milletvekilliği seçimleri için yapılıyor. Seçimleri ikinci tura bırakma stratejisi oturdu. Dolayısıyla amaç 600 sandalyeli yeni mecliste yeter çoğunluğu almak.
‘Kılıçdaroğlu üç aydır ‘Meclis stratejisi’ne çalışıyor’
Nasıl olacak bu?
Kılıçdaroğlu, seçim kararından üç ay önce bu strateji üzerine çalışmaya başladı. Tabii anketçi meslektaşlarımın “Bu seçim çok kritik, yüzde 51- 49 ya da 52’ye 48’e biter” demelerine de katılmıyorum.
Niye?
İlk turda cumhurbaşkanı seçilemeyecek gözüküyor. Dolayısıyla amaç ilk turda muhalefet bloğunun çoğunluğu sağlaması ve ikinci turda kalan adayı hepsinin desteklemesi. Böyle bir durumda AKP-MHP bloku 15 günde mecliste darmaduman olur. Erdoğan ve Bahçeli birlikteliği sonra erer.
‘AKP-MHP Meclisi alırsa Erdoğan cumhurbaşkanlığını yüzde 60’la kazanır’
Peki meclis seçiminde AKP- MHP bloğu sandalye çoğunlunu elde ederse ne olur?
O zaman cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın karşısındaki adayın hiçbir önemi yok. Seçimi yüzde 60’a 40 Erdoğan alır.
‘İYİ Parti Kürtlerden oy alabilir, bölgede üçüncü parti olabilir’
İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener seçmende bir heyecan yaratıyor. Akşener, bu heyecanın karşılığını sandıkta bulur mu ?
Bulur. Akşener, sağdaki tek alternatif. MHP artık AKP’ye eklemlenmiş olduğundan, sağdan gelecek oyların tümü Akşener’e akacak. Bir kısmı da tabii Saadet’e gidecek. Akşener’in ‘Saadet’siz ittifak olmaz’ söylemi de bundan kaynaklanıyor. İYİ Parti’nin Güneydoğu’da da üçüncü parti olma ihtimali bence çok yüksek. Zaten HDP de, Akşener’e ikinci tur için mesaj veriyor.
Sizce HDP ne diyor mesajında?
“Baraj ittifakında gel şimdiden aynı tarafta olalım. Böylelikle hem ikinci tura kalman kolaylaşır hem de ikinci tura kaldığında benim seçmenlerimden oy alırsın” diyor.
‘Sandıklar, HDP’siz korunamaz’
Meral Akşener bu öneriye sıcak bakabilir mi?
Bence evet. HDP ile de işbirliği yapacağını açıklamak aslında çok kolay. Sandık koruma ittifakı ile bu açıklanabilir. Akşener “Biz bütün partiler böyle bir oluşumun içine girdik ama burada ideoloji, felsefe ortaklığı yok. Sadece sandıkları koruma ihtiyacı var” diyebilir. Demeli de…
Niye?
Çünkü bölgede sandıkları HDP’siz asla koruyamazsınız. Referandumda bu görüldü. Akşener o yüzden “Biz partilerimizi değil, müşahitlerimizi birleştirdik” açıklaması yapabilir.
‘Erdoğan ile Akşener başabaş. Kürt oyları belirleyici’
Akşener ile Erdoğan baş başa kaldığında oylar nasıl dağılıyor?
Başa baş gidiyorlar. Bazen bir iki puan Akşener, bazen de Erdoğan önde oluyor. Akşener makası açmak istiyorsa, Kürtlerden oy almalı. İkinci turda, Erdoğan ve Akşener karşı karşıya geldiğinde kararsızların oranı yüzde 10-12 civarlarında. Ve bu kararsızların tamamına yakını metropoller ve Doğu’daki kentlerde yaşayan Kürt seçmenden oluşuyor.
‘Anketçiler kendi aralarında farklı rakamlar konuşuyor’
Anketçilere gelecek olursak… Meslektaşlarınızla yaptığınız özel sohbetlerde dile getirilen anket rakamlarıyla, kamuoyuna açıklanan rakamlar aynı mı?
Hayır, rakamlar örtüşmüyor. Televizyonda sık sık gördükleriniz zaten AKP’ye çalışıyor ve AKP propagandası yapıyor. Bakanlıktan aldıkları çok ciddi ihalelerle de bol bol anket yapmaya devam ediyorlar. Diğerleri AKP ile çalışmıyor ama kamu kurumlarıyla iş yaptıkları için korku içindeler.
‘Kamuoyuna gerçek rakamlar açıklanmıyor’
Peki, bu korkan anketçiler kamuoyuna nasıl rakamlar açıklıyor ?
AKP’ye çalışan şirketlerin açıkladığı oranlara bakıyorlar ve onlara yakın rakamlar açıklıyorlar. Yani bir taraf para havuzuyla, bir taraf korkuyla anket yapıyor.
Muhalefet partileri hangi anketleri baz alıyor peki?
Türkiye’de doğru rakamları açıklayan bir, iki şirket var. Muhalefet de yaptırdığı anketleri kendine bir yol haritası çizmekte kullandığı için artık anketleri gizli tutuyor.
‘Seçmen dijital medyaya bakıyor’
Muhalefet partileri birkaç gazete ve televizyon kanalı hariç sesini duyuramıyor. Seçmen neye bakarak sandıkta oy kullanacak?
Türkiye’de basının, seçmen tercihleri üzerinde çok büyük etkisi yoktur. Öyle olsaydı Recep Tayyip Erdoğan o dönemki merkez medyanın söylediği gibi ‘Muhtar bile olamaz’dı. Yazılı ve görsel basın propagandalarının seçmen tercihleri üzerinde etkisinin olmadığı Brexit, Macron ve Trump seçimleriyle de ortaya çıktı.
Seçmen neye bakıyor peki?
Türkiye’de dijital medya altın çağını yaşıyor. Temel Karamollaoğlu’nun dediği gibi “Medya padişaha aitse sosyal medya da bizim.”
‘AKP’nin kitlesi medyaya değil, cebine bakıyor’
İktidar sosyal medyayı kontrol edemiyor mu sizce?
Hayır, maaşlı ordularıyla kontrol etmeye çalışsalar bile başarılı olamıyorlar. AKP’nin kitlesinin internet erişimi çok düşük. Ve en önemlisi çekirdek parti teşkilatları haricinde AKP’ye oy veren kitle, CHP, HDP, Saadet Partililer kadar politize değil. Hayatlarının odak noktasında cepleri var.
‘Erdoğan televizyonlarda keşke 24 saat konuşsa’
Her kanalda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüntüsünün olması kendisine istediği ölçüde yarıyor mu?
Hayır, hiç yaramıyor. Kendi kitlesi için bile itici ve sıkıcı bulunuyor. Ancak sanılanın aksine Erdoğan’ın sürekli medyada olması muhalefet için çok iyi. Keşke 24 saat konuşsa…
‘Akşener’in oyu ekrana çıkarılmadıkça yükseliyor’
Niye?
Erdoğan kendi seçmeni olmayan ama çeperine çok yakın duran seçmenler de dahil olmak üzere her konuşmasında bir tarafı küstürüyor. Ayrıca Erdoğan’ın adını ağzına almadığı Akşener, televizyonlara çıkartılmadığı için yıpratılamıyor ve git gide yükseliyor.
‘Tarihin en büyük seçim katılımı olabilir’
Birkaç gün önce tatilleri seçim haftasına denk gelen vatandaşların rezervasyonlarını arka arkaya iptal ettiğini, toplam iptallerin de yüzde 90’ı bulacağının haberini okuduk. Uzun zaman sonra seçimlere katılımda ciddi bir artış bekleniyor mu?
Evet. Türkiye tarihinin en büyük katılımlarından birisi olabilir. 7 Haziran seçimlerinden önce yapılan rezervasyon iptalleri yüzde 25-26 civarlarındaydı.
‘Vatandaşın beka problemi ekonomidir’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Ülkenin bekası için’ de oy istiyor. Seçmen için kendi yaşadığı dar boğaz ve ekonomik kriz mi önemli yoksa beka mı?
Vatandaşın beka problemi ekonomidir. Seçmen hem kendi beka problemi olan ekonomiyi hem de ona bunu yaşatandan kurtulmak ister.
’Yüzde 10’luk kitle seçim sonucunu belirliyor’
Seçmen ekonomi dahil her kriz için başvurulan “Dış güçler ve düşmanlar yüzünden oluyor” cevabıyla yetiniyor mu?
Bu cevapla yetinen, AKP ve MHP’nin en dindar ve en katı milliyetçi kitlesi. Biz, “AKP oy kaybediyor” dediğimizde onu ideolojik olarak değil, ‘ekonomi, huzur, istikrar’ gibi nedenlerle destekleyen yüzde 10’luk bir kitleden bahsediyoruz. Her seçimde de o kitlenin hareketlerini yorumluyoruz.
Bugün bu kitle nereye gidiyor?
Bugün bu kitlenin evrildiği yer muhalefet.
‘HDP’nin kaybetme riski yok’
Seçmen davranışı sandık başında nasıldır? Kazanma şansı olana oy verme eğilimi var mıdır?
Baskının çok yoğun yaşandığı Güneydoğu gibi yerlerde kazanacak tarafa doğru bir eğilim vardır. Çünkü orada kaybeden tarafta olmak bir yaşam sorunudur. Ama Türkiye’nin geri kalanında bu çok etkili değildir. Ama şimdi Güneydoğu’da HDP’nin seçimleri kaybetme riski yok.