Botoks Kurbanı Kübra Boyraz için İnşallah Covid'den Ölmüştür Dediler

GündemBotoks yaptırdıktan sonra yaşamını yitiren Kübra Boyraz davasında sanıkların ifadesi şaşırttı: "İnşallah Covid'den vefat etmiştir" dedi

İstanbul'da kalçasına botoks yaptırdıktan sonra yaşamını yitiren bir çocuk annesi Kübra Boyraz'ın ölümünden sorumlu tutulan sanıklar hakim karşısına çıktı. 4 yıldan 12 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanıkların mahkemede verdikleri ifade şaşırttı.  Erdal D. ile Öner Ö.'nün şoförü olduğunu beyan eden sanık Bülent B., "Arabadayken Erdal bey, Öner beye ‘Sen doktorsun, senin başına bir iş gelmez. Yırtarsın' dedi. Öner bey de Erdal beye ‘İnşallah senin yaptığın işlemden değil de Covit veya başka bir hastalıktan vefat etmiştir' dedi" diye ifade verdi.

Sözcü'den Fahrettin Özkürk'ün haberine göre, İstanbul Beylikdüzü’de bir çocuk annesi Kübra Boyraz, Newlife adlı güzellik merkezinde 19 Eylül'de kendisine pratisyen hekim Öner Ö. tarafından kalça dolgusu yapıldıktan sonra fenalaştı.

İş yerindeki çalışanlar tarafından araca bindirilerek evine götürülen Boyraz, ertesi gün (20 Eylül) hayatını kaybetti. Büyükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Öner Ö., Erdal D.ile tutuksuz sanık Ömer E., Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanık Bülent B. ve Boyraz'ın babası Ekrem Solmazgül ile taraf avukatları mahkemede hazır bulundu.

"Kübra Hanımın 'Ah' dediğini duydum"

Mahkemedeki savunmasında, Erdal D. ile Öner Ö.'nün şoförü olduğunu beyan eden sanık Bülent B. şunları söyledi:

"Kübra hanım o gün bir saat geç geldi. Öner bey, şaka yollu ‘yarın gel' dedi. Ancak Erdal bey, ‘Ne bir daha gidip geleceksin, ben yapayım' dedi. O ara beni içecek almak için dışarı yolladılar. Döndüğümde içerden Kübra hanımın bir ‘ah' sesini duydum. İçeri girdiğimde Kübra hanım, ‘Canım acıdı, ara verebilir miyiz?' dedi. Ara verildi. Kübra hanım fenalaştı. Öner bey Kübra hanımı hastaneye götürmeyi önerdi ama kendisi kabul etmedi.

"İnşallah Covid-19'dan ölmüştür"

Kübra hanımı evine bıraktıktan sonra toparlanıp İzmir'e döndük. Sonra tekrar İstanbul'a döndük. Döndüğümüzde polislerin bizi aradığını öğrendik. Arabadayken Erdal bey, Öner beye ‘Sen doktorsun, senin başına bir iş gelmez. Yırtarsın' dedi. Öner bey de Erdal beye ‘İnşallah senin yaptığın işlemden değil de Covit veya başka bir hastalıktan vefat etmiştir' dedi. Erdal bey de ‘İğneyi soktum girmedi, çektim. Bir daha iteleyince bağırdı' dedi. Açtığımız bu iş yerinin ruhsatı yoktu."

"Herhangi bir işlem yapmadım"

Mahkemede savunması alınan tutuklu sanık Erdal D., “Öner bey elinde çantası ile dolaşan, insanlara botoks yapan bir kişiydi. Ben de kendisine peçete verme gibi ufak tefek işler yaparak yardımcı oluyordum. Ben Kübra hanıma herhangi bir işlem yapmadım” diyerek beraatini talep etti.

“Tarafımca yapılmış hatalı bir tıbbi muamele bulunmamaktadır"

Kullandığı botoks maddelerinin Sağlık Bakanlığı onaylı olduğunu iddia eden tutuklu sanık Öner Ö. ise savunmasında şunları dile getirdi:

"Erdal ile beraber çalışırız. Ömer beyin ‘İstanbul'da çok talep var' demesi üzerine İstanbul'a geldik. Burada Erdal ile beraber işlem yaptık. Dolgu botoks işini çok iyi yaptığı için kendisine ait bir müşteri konsepti vardı. Kübra Boyraz’a ilk seansı temmuz ayında ben yaptım. Müşterilere ilk seansı ben yapardım sonraki seansları eli yatkın olduğu için Erdal yapardı. Kendi müşteri çevresi de vardı. Ben olmadığım zaman da dolgu botoks yapardı. Boyun fıtığım olduğu için dolgu botoks yapmak güç isteyen bir iş olduğu için Kübra Hanım’a gittim ve işlemi bugün yapamayacağımı ve yarın yapacağımı söyledim.

Erdal, kendisinin yapacağını söyledi. Odaya ben, Kübra ve Erdal girdik. Benim girmekteki amacım kontrol etmek ve Kübra’yı kırmamaktı. Ben Kübra’ya Erdal tarafından dolgu botoks yapılmasına izin vermedim. Telefonum çalınca dışarı çıktım. Kapı açıldı, Bülent Bey geldi. O ara bir ‘ah' sesi duydum. Kübra’ya sorduğumda canının acıdığını söyledi ancak dolgu botoks verdiğini görmedim. Ancak Erdal’ın elinde enjektör gördüm.

Kübra’yı evine bıraktık. Hastaneye gitmeyi kabul etmeyince kendisinin corona olduğundan şüphelendim. Hastaneye gitmeme konusunda çok diretti. Suçsuzum. Tahliyemle beraber beraatimi isterim. Tarafımca yapılmış hatalı bir tıbbi muamele bulunmamaktadır."

Cumhuriyet Savcısı, dosyadaki eksik hususların giderilmesini ve sanıkların ayrı ayrı tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

Tutukluluk halinin devamıyla mahkeme ertelendi

Mahkeme, müşteki avukatı tarafından dinlenilmesi talep edilen tanıkların dinlenilmesine bu nedenle halen dinlenmemiş tanıkların olduğu ve tanıklar üzerinde baskı kurulabileceği ihtimalini göz önünde bulundurarak sanıkların tutukluluk hallerinin ayrı ayrı devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

4 yıldan 12 yıla kadar hapisleri isteniyor

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede pratisyen hekim Öner Ö.’nün 2009 yılında birçok kişiye tıbben uygun olmayan maddeleri estetik amaçlı enjekte etmesi sonucu yaraladığı gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı’nın suç duyurusunda bulunduğu bilgisine yer verildi.

İddianamede, sanıkların tıbben uygun olmayan dolgu maddesini hatalı şekilde Kübra Boyraz’a enjekte etmek suretiyle bilinçli taksir niteliğindeki eylemleri sonucu ölüme sebebiyet verdikleri belirtildi.

İddianamede, doktor Öner Ö. ve Erdal D.'nin, “Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme” ve “Sağlık hizmetleri temel kanununa muhalefet” suçlarından 4 yıldan 12 yıla kadar, diğer şüpheliler Ömer E. ve Bülent B.’nin ise “sağlık hizmetleri temel kanununa muhalefet” suçlarından 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.